GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:22
Tarih:30.12.2015

ORHAN ATALAY (Ardahan) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; esasında "üniversite", "gençlik", "bilim" denilince, bu konuda, gerçekten, sicili en utanç verici parti, Cumhuriyet Halk Partisidir. (CHP sıralarından gürültüler)

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Yuh! Yuh! En temiz sadece Cumhuriyet Halk Partisi!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Bakın, bizim, Osmanlı'dan bize devredilmiş bir üniversite var, Darülfünun. Darülfünunu 1933 yılında -dönemin Maarif Vekili Dr. Reşit Galip- üniversite hocaları, siyasi iktidarın arkasında durmuyorlar; üniversite hocaları, siyasal iktidarın borazanlığını yapmıyorlar diye üniversiteyi kapattınız ve üniversite kapatan parti olarak tarihe geçtiniz, tarihte yerinizi aldınız. Bahaneler uydurdunuz. (CHP sıralarından gürültüler)

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Niye bizim haberimiz yok!

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - O zaman hepiniz o partideydiniz ya. Başka parti mi vardı?

ORHAN ATALAY (Devamla) - Bahaneler uydurdunuz. Dediniz ki: "Bu üniversiteyi çağdaşlaştırmak gerekir." Sizin çağdaşlaştırmanız, sizin çağdaşlaştırma projeniz, esasında ideolojik kalıplara yerleştirip insanlara kendi renginizi vermekten ibarettir. (CHP sıralarından gürültüler)

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Bu kadar cehalet ancak eğitimle mümkün olur!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Gerçekten bu kadar cehalet ancak eğitimle mümkün olur!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Bakın...

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Bütün laflarını iade ediyoruz senin! Senin eğitim sicilin de, AKP'nin eğitim karnesi de ortada!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, müdahale etmeyelim hatibe.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Cehenneme çevirdiniz Türkiye'yi! Ne eğitiminden bahsediyorsun!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Değerli arkadaşlar, CHP yirmi beş yıl tek başına iktidar oldu.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Bu kadar cehalet eğitimle mümkün olur! Başka bir laf yok!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Biraz önceki hatip, AK PARTİ'nin on üç yılda gençliğe ne yaptığını, ne verdiğini sordu. Ben söyleyeyim...

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Söyle bakalım!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Ben Ardahanlıyım. Ardahan, Türkiye'nin en küçük ilidir ve ben üniversite hocasıyım. "Ardahan'da bir üniversite açılacak." denilseydi, ya "Çok tatlı bir rüya görmüşsün." derim ya da "Bu çok uzakta bir hayaldir." derdim. Ama şimdi Ardahan 4'üncü yılında, 4'üncü mezunlarının törenini yapıyor.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Hepsi işsiz! Üniversite açacağınıza çocuklara iş bulun!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisi yirmi beş yıl iktidarda kaldı arkadaşlar.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Hepsi işsiz, işsiz!

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Apartman katını üniversite diye millete sattınız! Bırakın bu işleri!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Merak ettiniz mi kaç tane üniversite açtılar? Ben size söyleyeyim: Bir üniversitemiz vardı. Darülfünunu kapattılar, yerine Ankara Üniversitesini açtılar. Yirmi beş yılda bir üniversite açtınız. AK PARTİ on üç yılda 100'ü aşkın üniversite açtı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Çocuklar işsiz, işsiz!

ORHAN ATALAY (Devamla) - İşte üniversite, işte AK PARTİ, işte Cumhuriyet Halk Partisi, işte üniversite, işte gençlik...

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - İş bulamıyorlar, iş bulamıyorlar çocuklar!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Size bir rakam daha vereyim...

Rahatsız olacaksınız, haklısınız rahatsız olmakta.

Bakın, ben Doğu Anadolu milletvekiliyim arkadaşlar, "1948'e kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kaç tane lise var?" diye bir soru sorun. Abdülhamit rahmetliden bize intikal eden 4 lise var. 1938 yılına kadar doğu ve güneydoğuda 4 tane lise var. Birisi Erzurum Lisesidir, açılış tarihi 1881'dir, sizin eseriniz değildir.

Size bir şey daha söyleyeyim: 1936 yılında Cumhuriyet Halk Partisinin Kütahyalı milletvekili Urfa'ya mebus seçilir. Mebus seçildikten sonra gider Urfa'yı görür, dönüşte iktisat vekiline der ki: "Urfa'da bir fabrika açalım, bir üniversite açalım, bir de yol yapalım."

Bakın, ısrarlarına rağmen, bir lise açmamışsınızdır Urfa'ya. O yüzden, selametlik İbrahim Tatlıses dedi ya: "Oxford mu vardı, kurdunuz." Evet, biz, şimdi gençlerimize Urfa'da da, Ardahan'da da, Denizli'de de, Kırklareli'de de geleceğin Oxfordlarını kurduk. AK PARTİ'nin gençliğe vermiş olduğu önemi sizin havsalanız almaz arkadaşlar.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Yüksek lise, yüksek lise...

ORHAN ATALAY (Devamla) - Sizi rahatsız edecek bir şey daha söyleyeyim: Bakın, girin şurada Google'a sorun, Urfa Lisesinin açılış tarihi kaçtır? Urfa Lisesinin açılış tarihi 1948'dir. Sizin tam da ölümünüze yakın bir zamanda "Nasıl dirilebiliriz?" diye zar zor yoklama çekerek Urfa'ya bir lise açmışsınızdır. AK PARTİ iktidarı döneminde benim kendi ilçemde 6 tane lise açılmıştır.

LEVENT GÖK (Ankara) - Kardeşim, konu terör, terör. Okullardaki terörü anlatsana!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Küçük bir ilçede 6 lise ama sizin yirmi beş yıllık iktidarınız döneminde siz doğu ve güneydoğuya bir liseyi dahi çok görmüşsünüz, bir lise dahi açtığınız yoktur değerli kardeşlerim.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Cumhuriyeti kurduk, cumhuriyeti! Senin okuduğun bütün okulları biz kurduk. Kime ne anlatıyorsun? Allah, Allah!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Şimdi, bir dakika... Cumhuriyet Halk Partisi ve üniversite, gençlik denilince aklımıza "ordu göreve" dövizlerini taşıttıran 28 Şubatın ya da cumhuriyet yürüyüşlerini getiriyorsunuz. 28 Şubatta her üniversite bir kışla siteye dönmüştü. Üniversite üniversal karakterini yitirmiş, tam bir kışla silüetine dönüşmüştü. (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen hatibi dinleyelim.

ORHAN ATALAY (Devamla) - On binlerce kız öğrencimiz sadece inançları gereği başlarını örttükleri için üniversitelerden atıldı, Kanada'dan Güney Asya'ya kadar yeryüzünün dört bir yanına salındılar. İşte bu, o dönemde bu zihniyetin arkasında duran, "çağdaşlık" adına, "laiklik" adına, "Atatürkçülük" adına bu çocuklara üniversite okumayı haram kılan bir zihniyetin temsilcileri burada kalkıp AK PARTİ hakkında söz söyleyemez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından sıra kapaklarına vurmalar)

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Yuh sana, yuh! Yalan söylüyorsun!

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Sayın Başkan, kınıyorum! Yazıklar olsun!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Rahat olun! Rahat olun!

BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri...

ORHAN ATALAY (Devamla) - Değerli arkadaşlar, işte, bakın, ODTÜ'deki öğrenciler de... Burada AK PARTİ'nin hiçbir üniversiteyle derdi, davası yoktur. ODTÜ bu ülkenin yüz akıdır, uluslararası sıralamada bu ülkenin yüzünü ağartacak üniversitelerimizden birisidir ama ne yazık ki ODTÜ'nün şanına yakışmayan, despot, dayatmacı, sizin zihniyetinizi paylaşan gençler oradaki öğrencilerin ibadetine dahi tahammül etmemiş.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Demagoji bu, demagoji! Başka bir şey değil, demagoji bu! Geç bunları, geç. Demagoji! Başka yalan bul, başka!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Farklılık, özgürlük, hürriyet; bunlar sadece sizin lehinize olursa bir değer taşır, sizin lehinize değilse, sizden farklı düşünüyorsa, sizden farklı inanıyorsa, o, yok edilmesi gereken bir düşman gibi kabul görür.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Başka yalan bul, demagoji bunlar! Bunları Ardahan'da bir anlat bakalım.

ORHAN ATALAY (Devamla) - Nitekim ODTÜ'deki öğrencilerin uğramış olduğu saldırı bunun açık fotoğrafıdır. 4 tane öğrenci...

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Atalay ailesi inanıyor mu bunlara? Atalaylar inanıyor mu bunlara?

ORHAN ATALAY (Devamla) - Evet, evet.

Biz o çocukların namaz kılmak mecburiyetinde kaldıkları o mezbelelik yeri de gördük.

BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Atalaylar inanıyor mu bu söylediklerine Ardahan'da? Var mı Ardahan'da inanan bu söylediklerine?

ORHAN ATALAY (Devamla) - İşte zihniyet budur, zihniyet budur. Hâlbuki üniversite öğrencileri vicdanı hür, aklı hür, inancı hür, davranışları hür bir nesil olarak yetiştirilmek üzere üniversiteler kurulmuştur.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Her şeyi mahvettiğiniz gibi ODTÜ'yü de mahvetmeye kalkıyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz, yapamayacaksınız! Çünkü sizin aklınız buna ermez!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Değerli kardeşlerim, değerli arkadaşlar; hiç rahatsız olmayın.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Hiç kimse rahatsız olmuyor.

ORHAN ATALAY (Devamla) - Burası eğer bir yüzleşmeyse, burada eğer konuşacaksak bütün kartları açmaya biz hazırız.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Burada sadece kin ve nefret kusuyorsun, başka bir şey yaptığın yok!

ORHAN ATALAY (Devamla) - Bizim yüzümüzü karartacak hiçbir suç ve günahımız yoktur, rahat olun. Rahat olun! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Evet, Türkiye'de ne yazık ki bazı üniversiteler belli kalıpların, dar ideolojik, sekter yapıların yuvası hâline gelmiştir. Orada çoğulculuk, orada farklılık, orada özgürlük gerçekten yaşatılmıyor, yaşanmasına izin verilmiyor.

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Sen nasıl hoca oldun ya?

ORHAN ATALAY (Devamla) - Evet, değerli kardeşlerim, rahat olun, rahat olun, AK PARTİ döneminde üniversitelerimiz harıl harıl çalışıyor. (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

ORHAN ATALAY (Devamla) - Bizim arzumuz, o üniversiteler gerçek manada özgürlüğün, akıl yürütmenin, doğru bilgiye erişmenin yollarını göstersin, öğrencilerimiz gelecekte yaşayacakları hayata daha donanımlı girsinler. Bilgi çağında, gençler için verilecek en büyük hediye, bilgi çağında çocuklarımızı geleceğe hazırlayacak, onları donanımlı, gerçek manada fikri hür, özgürce yaşamayı bir davranış modu olarak kabullenmiş, bunu ötekine kabul ettirmiş... Tıpkı "Açık Toplum ve Düşmanları" kitabında Popper'ın dediği gibi, "Herkes özgür olsun. Ama sizin özgürlüğünüz, sizin yumruk atma özgürlüğünüz benim burnumun sınırına kadardır. Eğer benim burnuma dokunursa o zaman kusura bakmayın, buna özgürlük denmez, bunun sosyal, siyasal, ideolojik fikrim kamuslardaki karşılığı faşizmdir."

İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - O da sizsiniz, siz, AKP iktidarı!

ORHAN ATALAY (Devamla) - O yüzden, AK PARTİ, sadece üniversitelerde değil, hiçbir yerde faşizme geçit vermeyecektir; hiçbir yerde kaba gücü, şiddeti, kendi düşüncesini, kendi fikriyatını lanse etme aracı olarak kullanmasına izin vermeyecektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Siz üniversite istemiyorsunuz, siz medrese istiyorsunuz.

ORHAN ATALAY (Devamla) - Rahat olun, rahat olun, biz medreseleri de açarız. (AK PARTİ ve CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Onun yanında ODTÜ'ye bir türlü tahammül edemiyorsunuz.

BAŞKAN - Efendim, yerinize oturur musunuz, Sayın Milletvekili.

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Bu kafa medrese kafasıdır.

BAŞKAN - Sayın Milletvekili...

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Medrese istemiyoruz biz, üniversite istiyoruz.

ORHAN ATALAY (Devamla) - Senin aklın medreseyi kavramaya yetmez, rahat ol.

BAŞKAN - Görüşlerine katılmasak da hatiplerin, her bir milletvekilinin kürsüdeki hatibi saygıyla dinlemesi lazım.

ORHAN ATALAY (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakın, sizin tahammülsüzlüğünüzü burada görüyoruz.

Ben "1933 yılında darülfünunu kapattınız." dedim. Aksi bir iddianız, bilginiz varsa çıkar konuşursunuz. (Gürültüler)

Ben "Yıllarca, yirmi beş yıllık iktidarınız döneminde, bu ülkeye kaç tane üniversite açtınız?" diye bir soru soruyorum, cevabını verin. İki tane açtıysak çıkar burada söylersiniz, bir üniversite açmışsınızdır. Ben size diyorum ki Orta Doğu'da bir grup, kendinden sol, PKK ya da YDG-H adı, ne olursa olsun, kendi inancını, kendi ideolojisini ötekine zorla dayatan, şiddeti kendi düşüncesini benimsetme aracı olarak tercih etmiş bir yapı var. Bu yapıya biz izin vermeyiz. O yüzden değerli arkadaşlar, biz MHP'nin önerisini...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ORHAN ATALAY (Devamla) - ...gerçekten değerlendirmeye tabi tutmamız gerektiği kanaatindeyim. Ama sadece şiddet üniversitelerde yok. Şiddet bir kültür meselesidir, bir inanç meselesidir, bütün dünyayı tehdit eden bir unsurdur, bir virüstür. Bununla daha sağlıklı nasıl mücadele edilir, onun üzerinde derin derin konuşmalar, tartışmalar, müzakereler yapmamız gerekiyor.

Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)