GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 53'ÜNCÜ ULUSLARARASI NASRETTİN HOCA ANMA VE MİZAH GÜNLERİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:127
Tarih:29.06.2012

MUSTAFA BALOĞLU (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; büyük Türk bilgesi Nasrettin Hoca'yı anma etkinlikleri adına, şahsım adına söz almış bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Nasrettin Hoca 1208 yılında doğmuş, 1284 yılında vefat etmiş Türk halk bilgesidir. Kendisi, halk dilinde duygu ve inceliği içeren gülmece türünün öncüsü olmuştur. Yaşadığı çağdaki toplumsal gelişimin ve değişimin sonucu olarak ortaya çıkan yeni bir sosyal ve kültürel değişimin, oluşumun mimarlarındandır.

Aslında, kendisi bu görevinde yalnız değildir. Aynı çağda benzer fonksiyonları üstlenmiş birçok isim vardır. Bunlardan Hazreti Mevlânâ'dan Yunus Emre'ye, Şeyh Edebali'den Ahi Evran'a, Şemsi Tebrizî'den Hacı Bektaş Veli'ye, Sarı Saltuk'a kadar hepsi benzer bir misyonun insanı, Anadolu'nun o çağdaki mimarlarıdır. Yaşadıkları çağda aralarında görev taksimi yapan bu büyük isimler, aslında başka bir dil ve üslupla aynı şeyi söylemişlerdir. Mevlânâ ve Yunus Emre şiirleriyle halka iman ve ahlak aşılamış, Nasrettin Hoca da hikmet ve ders dolu fıkralarıyla çekilen sıkıntıları dindirmeye çalışmış, insanlara ümit ve yaşama sevinci aşılamıştır.

Değerli milletvekilleri, işte Osmanlı Devleti'nin kuruluşu böyle bir manevi ve kültürel ortamın imkânlarıyla gerçekleşmiştir.

Nasrettin Hoca ilk bilgilerini babasından almış yani babası onun ilk hocası olmuştur. Okuma yazma ve temel dinî bilgiler, Arapça ve Farsça dilleri konusunda kendini yetiştirmiş, daha sonra medrese eğitimi görmüş ve medreselerde görev yapmıştır ve babası ölünce de babasından boşalan imamlık görevini üstlenmiştir.

Değerli milletvekilleri, o dönemde Anadolu Selçuklu Devleti'nin Başşehri olan Konya, ilim ve irfan merkezi. Nasrettin Hoca, daha fazla ilim ve irfan sahibi olabilmek için burada devrin ünlü bilginlerinden Hoca Fakih, Seyyit Mahmut Hayrani gibi önemli isimlerden ders almıştır. Eğitim aldığı hocalarından Seyyit Mahmut Hayrani Moğol istilası sırasında Anadolu'ya gelip Akşehir'e yerleşen ve Anadolu'nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında büyük rol oynayan Anadolu erenlerindendir. Kendisi Nasrettin Hoca'yı ilim ve irfan yolunda yetiştiren isimdir. Nasrettin Hoca, yaşamı boyunca birçok farklı görevlerde bulunmuş, fıkralarından çıkan bilgilere göre imamlık, vaizlik, cer hocalığı, kâtiplik, müderrislik, kadılık, mahkemelerde bilirkişilik yapmıştır. Tahsiliyle alakalı bu görevlerin dışında, birçok esnaflık ve çıraklık görevinde bulunmuştur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Nasrettin Hoca 1284 yılında yetmiş altı yaşındayken Akşehir'de vefat etmiş, Nasrettin Hoca'nın türbesi, tarih boyunca ziyaret edilen önemli mekânlardan bir tanesi olmuştur.

Anadolu'nun saf, akıllı ve zeki halkını temsil eden Nasrettin Hoca, Doktor Şenocak'ın tabiriyle, Türk halkının fıkraya dönüşmüş yüzüdür. Kendisi, sevgi ve hoşgörünün kaynağı, kardeşliğin de önemli savunucusudur. Gittiği bir şehirde "Şehrimizi nasıl buldunuz?" diyenlere "Bizim şehrin kardeşidir, bizim şehrimiz gibi geceleri karanlık olur, gündüzleri bizim şehrimiz gibi ışık olur, aynı bizim şehrimizdeki gibi yıldızlar parlar." diye cevap veren Hoca, yeryüzünü paylaşan insanların kardeş olduğunu vurgulayarak, barış ve kardeşlik inancını yaymaya çalışan, insanlara yol gösteren bir rehber ve duygusal zekânın öncüsü olmuştur. Fıkralarıyla hayatın acımasız ve adaletsiz şartlarıyla mücadele eden insanların içine düştüğü durumu anlatırken, buna sebep olanlarla da alay eden Nasrettin Hoca, toplumun bazı kesimlerine bilinçli mesajlar verir.

Evinde yiyecek bir şey kalmayan Nasrettin Hoca'nın, kuru ekmeği alıp, Akşehir Gölü'nde yüzen ördeklerin suyuna banıp, atıştırarak "Ördek çorbası içtiğini" söylemesi, bayram gecesi eşinin pişirdiği tatlının yatmadan önce yarısını, gecenin bir yarısı da kalanını yiyip "Hiç olmazsa aklımda olacağına karnımda olsun." diyerek gönül rahatlığıyla uykuya dalması, hurmayı çekirdekleriyle birlikte yiyince şaşırıp kalan eşine "Hatun, hurmacı bana çekirdekleriyle birlikte tarttı." demesi, canı bol naneli çorba isteyince ağzı sulana sulana hayal kurarken ansızın kapısının çalınıp, bir çocuğun hasta annesine bir tas çorba istemesi karşısında kendine gelen Nasrettin Hoca'nın "Ey Allahım, bizim komşular hayalden bile koku alıyor." diye söylenmesi bu mesajların en güzel örneğidir.

Nasrettin Hoca fıkraları kuşaktan kuşağa, dilden dile aktarılarak yaygınlaşmış, her yeni yüzyılda güncelliğini koruyabilmiştir. Bu fıkralardan çıkarılan dersler tüm zamanlara ışık tutan ölçülerdir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri 5-10 Temmuz tarihleri arasında Nasrettin Hocamızın sevgi, barış ve kardeşlik dolu mesajlarının verileceği 53'üncü Akşehir Nasrettin Hoca'yı Anma ve Mizah Günleri'nde sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyacağımızı belirtmek istiyorum.

Bu vesileyle, göle yoğurt mayalayarak, her şeyin bittiği yerde umudun insana yaşama sevinci vereceğinin mesajını veren Değerli Nasrettin Hocamızı bir kez daha rahmetle, minnetle anıyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.