| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 24.12.2015 |
HAMZA DAĞ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu grup önerisi aleyhinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
17-25 Aralık operasyonu bir darbe girişimidir! 17-25 Aralık operasyonu bir darbe girişimidir! (MHP sıralarından "Araştıralım." sesleri) 17-25 Aralık operasyonu bir darbe girişimidir! 17-25 Aralık operasyonu bir darbe girişimidir! 17-25 Aralık operasyonu bir darbe girişimidir! (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bravo(!)
HAMZA DAĞ (Devamla) - Tam iki yıl oldu, 17 Aralık 2013, tam iki yıl.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam. İçeriği ne olacak, o ne olacak, içeriği?
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - On yıl da geçse unutturmayacağız!
HAMZA DAĞ (Devamla) - İki yıldan bu yana, Meclis Genel Kurulunda...
KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Dinlerseniz anlatacaklar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İçeriği ne olacak, içeriği?
HAMZA DAĞ (Devamla) - ...grup toplantısında...
YAKUP AKKAYA (İstanbul) - Unutturmayacağız on yıl da geçse!
KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Dinlerseniz anlatacaklar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Neyi dinleyelim? Darbe, tamam, darbe(!) Para kasaları ne olacak, ayakkabı kutuları ne olacak?
HAMZA DAĞ (Devamla) - ...meydanlarda, her yerde hepsini söylediniz, hepsini konuştuk.
KEMALETTİN YILMAZTEKİN (Şanlıurfa) - Dinlerseniz...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sen kendi işine bak!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, dinlerseniz neyi ifade ettiğimi anlayacaksınız.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bunu çok dinledik biz, hep aynı hikâyeyi anlatıyor burada.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Sakin, sakin! Sizin anlattığınız hikâyelerden daha iyi.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Haydar Bey, sizinle daha önceden de defalarca konuştuk.
Bakın, iki yıldan bu yana, bu konuda bütün muhalefet partileri söylemesi gereken her şeyi kendisi açısından dile getirdi, bizler de dile getirdik, süreçler yaşandı. Hatta ve hatta montajlanmış ses kasetleri üzerinden Genel Kurulda konuşmalar yapıldı.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Dünyada öyle bir teknoloji yok, yok! Yok öyle bir teknoloji, uydurmayın, atmayın!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Grup toplantısında, montajlanmış ses kasetleri canlı yayında izletildi, miting meydanlarında izletildi.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Niye "Montaj." deyip araştırtmıyorsunuz o zaman? Araştıralım montaj değilse.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bunların hepsi izletilmesine rağmen, iki senenin sonunda 4 tane seçim geçirdik, bu Mecliste bununla ilgili komisyon kurduk. Bunu anlatmaya kalkışsak -geçen hafta da arkadaşlar bahsettiler- imzasız ihbar mektuplarından usulsüz dinlemelere kadar tamamını... Yapılması gereken her şey, yargının yapması gereken her şey yapıldı. Balyoz'da, Ergenekon'da talimatla karar veren hâkimler vardı da -çelişkiden bahsediyoruz ya- peki, burada talimatla hareket eden hâkimler olabilme ihtimalini, savcılar olabilme ihtimalini hiç mi dile getirmiyoruz, hiç mi düşünmüyoruz?
Burada, bakın, geçen dört seçim sonunda bu 17-25 Aralık operasyonu milletimiz tarafından darbe olarak tescil edilmiştir...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Kol saati ne olacak?
HAMZA DAĞ (Devamla) - ...ve bu tescilli darbe, bu darbe girişimi aynen milletimiz tarafından, uzun adama, Recep Tayyip Erdoğan'a olan sevgi ve muhabbetle net bir şekilde püskürtülmüştür. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) İnşallah bu...
OKTAY VURAL (İzmir) - Hâkim de öyle yazıyordu, hâkim de; Facebook'ta yazıyordu, "Sana selam." diyordu, ondan sonra...
HAMZA DAĞ (Devamla) - ...27 Nisan e-bildirgesi gibi, seçimle ve seçimlerle darbe olarak tescil edilip püskürtülen bir darbe teşebbüsü olarak tarihte yerini alacaktır.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Kol saatine gel!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Ona destek verenler, darbeye destek verenler; onun arkasında ve ona karşı olanlar da bu milletin evlatları olarak, bu milletin önünde dimdik duracaklardır.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - E, diğerleri kimin evladı be kardeşim? Memleketin diğer yarısı kimin evladı?
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Uzaydan geldi onlar!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, şimdi, yolsuzluk iddialarıyla ilgili birtakım şeyler konuşulduğunda benim aklıma hep özür dileme ve tazminatlar geliyor. Bir iddia ortaya atılıyor, bir söz söyleniyor ve onun arkasından, muhalefet partili arkadaşlarımız bir şekilde dile getirip sonrasında da özür dilemek veya tazminat ödemek zorunda kalıyorlar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, neyin iddiası Hamza! "Benim kriptolu telefonumu dinlemişler." diyor, kendisi itiraf ediyor, sen burada "montaj" diyorsun!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bunun için, Genel Başkanımıza, Cumhurbaşkanımıza, milletvekillerimize ödemiş olduğunuz tazminatları hepimiz çok iyi biliyoruz.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - O yargınız olduğu sürece...
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bu Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında da birtakım iddialar ortaya atmıştınız, günlerce gazetelerde, televizyonlarda konuşulmuştu. Önce, o ortaya iddia atan kişiyle arada bir tartışma doğdu. Sonra, bir tazminat ödendi ve bu tazminat bazen gündeme geldiğinde milletimiz de bıyık altından gülüyor, milletimize sucuk olarak geri döndü. Milletimiz afiyetle bu sucuğu yedi.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - O sucukları ona yedirdiler sonra ama, haberin var değil mi ondan da?
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Yedi o sucukları, yedi, yedi! Kendisi yedi sonra o sucukları! Doğru anlat, doğru!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - O sucukları kendisi yedi, yedirdiler ona! Doğru anlat!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Ama, benim asıl dile getirmek istediğim nokta şu: Şimdi, bu tazminatlar ödeniyor da...
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Doğrusunu anlat, doğrusunu!
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Nasıl yalan söylüyor! Yazık ya, yazık!
HAMZA DAĞ (Devamla) - ...bu tazminatların milletvekili maaşıyla ödenme şansı çok fazla yok. Acaba, bu tazminatlar için bir fon mu oluşturuldu?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ha, sizin fondan biraz arakladık(!)
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Nasıl da biliyorsun fon işlerini hemen.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Fon işlerini biliyorsun Hamza, itiraf ediyorsun.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Siz, Meclis araştırma önergesinden ziyade bu fonun nereden karşılandığını ve nasıl ödendiğini bir araştırsanız diyorum da gerçi onda da bizim yapacağımız çok da fazla bir şey yok. (CHP sıralarından gürültüler)
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Fondan mı ödüyorsunuz her şeyi?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bak, bak, bak, tüyo veriyorsun! Nasıl biliyorsun bu fon işlerini.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Bizi kendinle karıştırma, karıştırma!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Şimdi, millet AK PARTİ'ye tek başına iktidar imkânı verdi bugüne kadar. Cumhuriyet Halk Partisine de tek başına iktidar imkânı vermedi ama bazı belediyeler var. Belediyelerle ilgili çokça konuşulan şeyler oluyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hangi belediyeler, söyle bakalım.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şu Kayseri'ye bir araştırma komisyonu kuralım mı madem yolsuzluk yok?
HAMZA DAĞ (Devamla) - Mesela, İstanbullu kardeşlerimiz su diye kıvranırken İSKİ'de yaşananlar herkesin malumu, herkes bunu biliyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne yaşanmış İSKİ'de?
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Ne yaşanmış İSKİ'de? İSKİ'yi biz mahkemeye götürdük, biz. Biz mahkemeye götürdük.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne yaşanmış, ne?
HAMZA DAĞ (Devamla) - Kurultaylarda yolsuzlukları bir bir ortaya dökülenlerin bu dönemde nasıl aday gösterildiklerine tüm Türkiye şahit oldu. (CHP sıralarından gürültüler)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sen bürokratın önünde eğilirken biz bürokratı mahkemeye verdik.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen hatibi dinleyelim.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - İSKİ'yi biz götürdük mahkemeye.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Ne sizi be, karısı götürdü mahkemeye!
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Nurettin Sözen gitti şikâyet etti, Nurettin Sözen. Var mı o yürek sizde, var mı o yürek?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen hatibi dinleyelim.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bakın, Deniz Baykal'ın ifadesini söyleyeceğim size.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Ne diyor Deniz Baykal, ne diyor?
HAMZA DAĞ (Devamla) - Sayın Yarkadaş, diyor ki: "Şişli'den giren rüşvet virüsü Balıkesir üzerinden yüksek disiplin kuruluna kadar girmiş." Deniz Baykal söylüyor, ben söylemiyorum ya!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, on dört senedir iktidarsın kardeşim. Yargı elinde, her şey elinde, müfettişlerin orada; git, talimat ver, Zekeriya Öz gibi, savcılarına da talimat ver.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bak, şu da Genel Başkanınız. Genel Başkan Mustafa Sarıgül'ün dosyası önünde poz veriyor. Bu, daha sonra da aday yapıldı. "Parayı alamıyorsanız inşaatları durdurun." emirlerini veren belediye başkanlarını bizler unutmadık.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - "Yamyamlar, yamyamlar."
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - "10 milyon dolar az." diyen Cumhurbaşkanını da unutmadık, Başbakanı biz, oğluna talimat veriyordu.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - "Kucağımıza oturacaklar. Alma o 10 milyon doları, alma!" diyordu oğluna!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Belediye meclis üyelerinizi "yamyamlar" olarak niteleyen belediye başkanınızın feryadına hep beraber şahit olduk. Ne diyor: "Yamyamları doyuramıyoruz."
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - "Kucağımıza oturacaklar..." O da mı montaj? Hepsi mi montaj?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, hatibi duymakta sıkıntı yaşıyoruz. Lütfen, sayın milletvekilleri, hatip konuşuyor.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bakın, Yarkadaş, ne diyor: "Devrimciliği yanlış anlayıp rezidans devrimleri yapanları, rezidansları parti lojmanları hâline getirenleri gördük."
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Buz Residence, Buz!
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Rezidansta oturan senin grup başkan vekilin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Saraya bak, saraya! Saraya bak, saraya! Senin Ekonomi Bakanlığını yaptı o, Tayyip'in "Yarısını alın." dediğinde...
HAMZA DAĞ (Devamla) - Kendi belediyenizde kendi yolsuzluklarınız üzerine giden kendi meclis üyenizin kimler tarafından dövüldüğünü ne yazık ki hep birlikte gördük. (CHP sıralarından gürültüler)
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Ne oldu, 16:9'u yıkıyordunuz! Niye yıkamadınız? Hangi AKP'liler oturuyor o, rezidansta da yıkamıyorsunuz?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hepsini soruşturalım.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Şimdi, ben bir İzmir Milletvekili olarak, değerli dostlar...
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Yıksana 16:9'u!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hadi ya! Sözünün eri misin Hamza? Hepsini soruşturalım Hamza! Ver bir araştırma önergesi, hepsini soruşturalım, hepsini! Açın Sayıştay raporlarını, açın!
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Haydar, sakin Haydar! Sakin ol, sakin!
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri...
HAMZA DAĞ (Devamla) - ...tabii biz zaman zaman İzmir'le ilgili de birtakım şeyleri mutlaka konuşuyorduk. Şimdi, bu İzmir'le ilgili zaman zaman bize de bazı ifadeler geliyordu.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hepsini soruşturalım, hepsini.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Şimdi, biz bunları... (CHP sıralarından gürültüler)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Açın Sayıştay raporlarını, hadi!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, hatip kürsüde konuşma yapıyor, lütfen dinleyelim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Konuşma yapmıyor ki ya! Ne konuşması yapıyor ya?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, dinleyelim lütfen.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Konuşmaya saygı duyulur ya. Olmamış şeyleri olmuş gibi anlatıyor.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, şimdi, ben bir İzmir Milletvekiliyim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne şansız bir İzmir'miş bu İzmir be!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Dolayısıyla, İzmir'i iyi bilen birisiyim. İzmir'le ilgili bize zaman zaman bazı ifadeler, bazı ithamlar, bazı iddialar geliyor ama biz bu iddiaları söylemekten hicap ederiz. Yani bir delil yoksa, bir tanık yoksa belediyelerle ilgili...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İzmir'de 100 müfettişiniz var be! Söyle ne biliyorsan.
HAMZA DAĞ (Devamla) - ...başka yerlerle ilgili birtakım ifadeleri söylemekten hicap ederiz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Söyle! 100 müfettişin var, 100.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Bakın, pazar günü bir seçim yapıldı, kongre ve kongrede öyle şeyler konuşuldu ki biz İzmirliler "Allah, Allah! Bu kadar da mı olmuş?" diyoruz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne konuşulmuş ya, söyle.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Ben demiyorum ya. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı, eski Büyükşehir Belediye Başkanına diyor ki: "Belediye olanaklarıyla kurulan binada yirmi bir yıl boyunca bedava oturdun." Mevcut Belediye Başkanı, eski Belediye Başkanına söylüyor yani "Yirmi bir yıl boyunca bedava oturmana da ben müsaade ettim." diyor.
Yine, şu anki mevcut milletvekili Belediye Başkanına "2002'deki il kongresinde şu kişilerle beraber liste yaptım. 170 kişiyi ihtiyaç olmadığı hâlde işe aldım." diyor. Niye? Falancayı il başkanı yapmak için.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siz binlerce kişiyi alıyorsunuz işe seçimden önce. Aynı okula 20 hademe yolluyorsunuz.
HAMZA DAĞ (Devamla) - Yine, diyor ki: "Telefonları açmayan, seçimden seçime ortaya çıkan, havalimanında belediye başkanlarının ayarladığı VIP araçla tatile giden genel başkan yardımcıları istemiyoruz." Ben demiyorum, milletvekiliniz Belediye Başkanınıza diyor.
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Bula bula bunu mu buldun yani? Ben de bir şey söyleyeceksin zannettim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siz, tüm kamunun malına ortak oldunuz be!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Yine "Bu tip yarışlarda kamu gücü kullanılmamalı. Delegeyi sen işe alacaksın."
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Ya, banka bırakmadınız hortumlayacak kardeşim be!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Belediye Başkanına "Ben sana önümüzdeki dönem yatırımlarda para aktaracağım gibi şeyler söylenmez." diyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hortum yerine boru döşediniz, boru!
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Genel müdürler bıktı artık yandaş medyaya ilan, reklam vermekten ya!
HAMZA DAĞ (Devamla) - Yine, ilçe başkanınız Belediye Başkanına "Biz Belediyenin kongreye karışmasına karşı değiliz..."
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hamza, çok talihsiz bir konuşma yapıyorsun be!
HAMZA DAĞ (Devamla) - "...Kamu kaynaklarını kullanarak kongreye müdahil olmasına karşıyız." diyor.
Benim bir kelamım yok, ben bir kelam eklemedim. Hepsi ya ilçe başkanı ya milletvekili ve mevcut Belediye Başkanına, birbirlerine söyledikleri sözler. Dolayısıyla, şöyle bir söz var: "Türkü, yine o türkü; sazlarda tel değişti." El, aynı el; bir yapan kişi değişti. Bir ara İSKİ'ydi, bir ara Şişli'ydi; şimdi Çankaya, Sarıyer, Ataşehir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)