GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Meclis Başkanının MHP grubunun 17-25 Aralık süreciyle ilgili Meclis araştırması önergesini iade etmesinin yanlış bir tutum olduğuna ve bu konuda görüşünü ifade eden Meclis Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanının görevden alınmasını kınadığına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:19
Tarih:24.12.2015

LEVENT GÖK (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, Sayın Meclis Başkanının, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun bugün vermiş olduğu Türkiye'deki yolsuzluk olaylarının nedenleri ve sonuçları ile gelir dağılımında yarattığı etkileri, toplumsal yaşamımızda yarattığı yozlaşma ile toplum psikolojisine getirdiği olumsuzlukları, toplumda yarattığı umutsuzluğu, adalet sistemine olan güvene etkilerinin incelenmesi ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla vermiş olduğu araştırma önergesini reddettiği ve gerekçesinin sunulduğu bir süreç içerisindeyiz.

Cumhuriyet Halk Partisinin de bu şekilde tıpkı Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun vermiş olduğu gibi, yolsuzlukların nedenleri ve bunun çözüme kavuşturulması amacıyla vermiş olduğu önergenin reddedildiği tarafımıza şu anda yazıyla bildirilmiştir. Tabii, gerek İç Tüzük'e gerekse yasalarımıza baktığımızda Cumhuriyet Halk Partisinin grup önergesinde herhangi bir şahsı hedef almayan, Türkiye'deki genel yolsuzluk olaylarını araştırmak üzere verdiği bu önergeden Sayın Meclis Başkanının neden rahatsız olduğunu bilmek hakkımızdır. Yani "yolsuzluk" deyince acaba niçin tüyler diken diken oluyor? "Yolsuzluk" deyince acaba saklanılacak bir şeyler mi var? Nedir? Bu yolsuzluk, Türkiye'nin genelinde yapılan bir yolsuzluk. Elbette iktidar partisinin mensupları yaptıysa onlar da çıksınlar yargı önünde aklansınlar, biz bunu da istiyoruz ama bir Meclis araştırma önergesinin yolsuzluklar gibi Türkiye'nin kanını emen bir konuda, kaynaklarını kurutan bir konuda biz bunu tartışamazsak geçici bütçeyi niçin yapıyoruz, Gelir Vergisi Kanunu'ndaki değişiklikleri niçin yapıyoruz? Yani bu yolsuzluklar tartışılamazsa zaten bu kanunların yapılma gerekçeleri de ortadan kalkar.

Bu nedenle Sayın Meclis Başkanının almış olduğu bu tutum, çok yanlış bir tutumdur. Bu tutum, bu Parlamentoyu kilitler. Parlamento bu tablo çerçevesinde çalışamaz hâle gelir. Eğer bir iktidar denetlenemezse ve yolsuzluklar, yapılan yanlışlıklar söylenemezse bu Parlamento çalışamaz, bu Parlamentoya Parlamento denmez.

Öncelikle önceki haftalar içerisinde MHP Grubunun önergesinde kendi görüşünü ifade ettiğinden dolayı görevden alınan Kanunlar dairesindeki arkadaşımıza yapılan olayı da şiddetle kınıyorum. Burası, AKP'nin seçtirdiği Meclis Başkanının çiftliği değildir, burası bir kamu kuruluşudur. Orada elbette çelişkili görüşler ortaya çıkabilir, herkes farklı görüşlerini söyleyebilir. Bu görüşler ortaya çıktı diye, bir kamu görevlisinin görevinden el çektirilmesi, bu Parlamentoya, bu Meclis Başkanına yakışır mı? Yani, bu tartışmaların zenginliğini artırmak yerine yolsuzluğu öngören bir önergenin işleme alınabileceğine dair bir düşünceyi paylaşan bir kamu görevlisine el çektirmek, işte, zaten kamunun da ne hâle geldiğinin tipik bir göstergesidir. Yani, yolsuzlukları yapanlar dışarıda, yolsuzlukları yapanları yakalayanların, onlar üzerinde suç isnat edenlerin tutuklu olduğu bir Türkiye'deyiz.

Şimdi, yargı kararlarından bahsediliyor, yargının etkilenmemesinden. Peki, Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan her gün televizyonlarda Can Dündar'ı, Erdem Gül'ü daha mahkemeye çıkmadan eleştirmiyorlar mı? Bir milletvekilimize yönelik linç kampanyasında, Cumhurbaşkanı, ortada başlatılmış bir soruşturma varken her gün televizyonlarda, radyolarda, muhtarlar karşısında, sivil toplum karşısında milletvekilimizi linç etmiyor mu? O zaman kimse niçin ses çıkarmıyor "Daha henüz yargı kararıyla bağlanmış ortada bir suç yoktur." diye? Niçin arkadaşımız linç edilirken bu Meclis Başkanı bir tek laf etmiyor? Ayıptır, yazıktır, günahtır. Türkiye böyle yönetilemez. Grubumuzun verdiği bu önerge, burada bugün görüşülecektir. Biz bunu temin edeceğiz burada bugün. Yolsuzlukların tartışılmasına kim karşı, kim yana onlar bugün görülecektir.

Biz ne söylediğimizi biliyoruz, biz ciddi bir partiyiz. Türkiye'nin kaynaklarını çürüten... Yolsuzlukların Mecliste görüşüleceği yer işte bu kürsüdür. Biz bu kürsüde bugün bu hakkımızın kullanılacağının bilinmesini istiyoruz ve Meclis Başkanının da bu tutumu karşısında o tutumunun yanında yer alan herkesin de bugün ibretle seyredileceği bir gün olacağını biliyorum ama 17-25 Aralık gibi "yolsuzluk haftası" ilan ettiğimiz bir haftada yolsuzlukları tartışmazsak biz de görevimizi yapmamış oluruz. Bu nedenle bizim bu önergemizi bugün Meclis Başkanının iade etme yazısını biz yok hükmünde sayıyoruz ve gerekli geldiği zamanki tartışmaların da Türkiye'deki yolsuzlukların iktidar partisi tarafından hangi amaçla örtbas edilmek istendiğinin de tartışılacağı bir platform olacağını belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)