GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Mehmet Akif Ersoy'un vefatının 79'uncu yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:18
Tarih:23.12.2015

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çanakkale Bayramiç doğumlu istiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un vefatının 79'uncu yıl dönümü münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle değerli milletvekillerimizi ve aziz Meclisimizi ve aziz milletimizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Bugün, bu yüce Meclis çatısı altında, milletimiz adına merhum Mehmet Akif Ersoy'u minnet ve hürmetle yâd ediyor, kendisine şükranlarımı sunuyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.

Pak bir ruha, temiz bir vicdana, yüksek bir ideale sahip olan Mehmet Akif, bir dava, aşk ve heyecan adamıdır; adaleti, vicdanı, merhameti ayakta tutan bir ruhla, düvelimuazzamanın topuyla, tankıyla üzerimize geldiği günlerde gücün, zulmün, zorbalığın karşısında asla boyun eğmemeyi, hakikati eğip bükmemeyi, şartlar ne olursa olsun hakkı tutup kaldırmayı haykıran bir münevverdir.

Akif'in hayatı gözyaşıdır. "Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım./Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım." diyerek, sadece parçalanan Osmanlı coğrafyası için değil, sadece kendi milleti için değil, tüm mağdurlar ve mazlumlar için gözyaşı dökmüş, hepsinin sızısını yüreğinde hissetmiştir. İşgallerin, yoksulluğun, geri kalmışlığın, cahilliğin karşısında durarak insan merkezli bir medeniyeti ihya etmenin derdini taşımıştır. Türk'üyle, Arap'ıyla, Kürt'üyle, Laz'ıyla topyekûn bir milleti ayrıştırmak isteyenlere karşı "Bana vahdet gibi bir yârı müsait lazım." diyerek birlik ve beraberliğimizin mücadelesini vermiştir.

Değerli milletvekilleri, Akif bir nesil hayal etmiştir. "Asım'ın nesli" diye müşahhaslaştırdığı altın bir nesil; gönlünde Allah, Peygamber, insan, millet ve vatan sevgisi taşıyan bir nesil. Molotoflarla, taşlarla, sopalarla, silahlarla kini, nefreti ve düşmanlığı taşıyan değil; karıncayı dahi incitmekten çekinen, bir insanı öldürmeyi bütün insanlığı öldürmek kabul eden anlayışta bir sevgi ve merhamet neslini hayal etmiştir. Ait olduğu coğrafyanın güçlü dinamiklerini harekete geçirerek parçalanan bir coğrafyayı birleştirmek, ırkçılık ateşiyle yakılmak istenen millet birliğini yeniden tesis etmek için mücadele vermiştir. Geleceğe ilişkin hep güzel umutlar beslemiştir. "Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli/ Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." mısralarını bu yüce Meclis çatısı altında ayakta alkışlayan milletvekillerinin, ölümünden sonra memleketimizde ezanı susturduklarına şükür ki şahit olmadı. "Doğrudan doğruya Kur-an'dan alarak ilhamı/ Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı." diye haykıran Akif, şükür ki bu ülkede Kur-an'ın bir suç unsuru, İslam'ın ise terakkiye mâni ve terk edilmesi gereken bir din görüldüğü yıllara da tanıklık etmedi. "Ey vatansız derbederler, ey deni kundakçılar!/Bir kızarmaz çehre bulmuşsun ya, ey cani;/Hem bütün dünyayı ifsat eyle hem muslih görün!" mısralarında işaret ettiği, bugün barış kisvesi altında ülkemizi yangın yerine çevirerek kardeşi kardeşe kırdırmak isteyen eşkıyaları da şükür ki görmedi.

Allah'a hamdolsun ki bugün onun idealiyle yetişen Asım'ın nesli zalim ve hainlerin bütün bu desiselerini bertaraf ederek Mehmet Akif'in ümidinin ne kadar gerçek olduğunu gösterdiler ve gösterecekler.

Asım'ın nesline selam olsun diyor, Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)