GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:16
Tarih:17.12.2015

MEHMET ALİ ASLAN (Batman) - Sayın Başkan, Sayın Divan ve Sayın Genel Kurulu, halklarımızı saygıyla selamlıyorum.

Şebiarus gününü, gecesini hem bunun sahibi Mevlâna'yı Allah'tan rahmetle anıyoruz hem de kutluyoruz çünkü o ölümü bir vuslat olarak, bir Allah'a kavuşma olarak değerlendirdiği için kutlanmasını talep etmiştir. İnşallah, bu vesileyle de insanlarımız öldürülmez, doğalında, Allah'ın kaderiyle ölür, öldürülmek zorunda kimse bırakılmaz ve inşallah, bu kavuşmanın, bugünün önemine binaen tutuklu olan siyasiler ve alıkonan asker, polisler de bu vesileyle Meclisin kuracağı bir araştırma komisyonuyla serbest bırakılır.

Şimdi, biliyorsunuz, beş aydır bir savaş var ve bu savaşta birçok insanımız hayatını kaybetmiştir; sivil insan hayatını kaybetmiştir, kolluk mensupları, Türk anneler ağlamıştır, Kürt anneler ağlamıştır ve bu durumda da PKK, kolluk mensuplarının bir kısmını alıkoymuştur ve bugüne kadar bu konuda ne Hükûmet ne Meclis bir adım atmamıştır.

Oysaki İsrail'de bile, hepinizin malumu, rehin Gilad Şalit vardı, İsrail askeri, 1.027 Filistinli karşılığında serbest bırakılmıştır. Şimon Peres de, bugünün Cumhurbaşkanına aracı olduğundan dolayı teşekkür etmiştir ve dönemin Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu da bununla ilgili şu sözleri sarf etmiştir: "Bunu insani bir mesele olarak gördüğümüz için her aşamada katkı vermeye çalıştık. Bölgede tansiyonu düşürücü ve insanların ailelerine kavuşmasını sağlayıcı olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz." Yani İsrail askerinin bırakılması için ara bulucu olmuştur, bugünün Cumhurbaşkanı ve bugünün Başbakanı. Lütfen, bir zahmet şu anda tutuklu olan askerler, polisler için de aynı duyarlılığı gösterin ve Meclis araştırma komisyonuna destek verin.

Bizler, açık söylüyorum ne hendeğin gerisindekilere ne berisinde olanlar yani önünde olanlara karşı bizim bakış açımız insanidir, hiçbirinin ölmesini istemeyiz. Şimdi, biliyorsunuz, IŞİD Musul'da da 50'ye yakın konsolosluk görevlilerini esir almıştı ve yine Sayın Cumhurbaşkanı diplomatik bir zaferle onları kurtardığından söz etmişti. Bunların, İsrail askeri kadar ya da Musul'daki konsolosluk görevlileri kadar değeri yok mu acaba?

Bir de size Silopi'de, Cizre'de bugün sosyal medyaya yansıyan bir fotoğrafı göstereceğim. AKP'nin on üç yıldan sonraki öğretmen profilini göstereceğim. Bu, şu anda herhâlde ataması yapılan bir öğretmen, Cizre'de bir sınıf öğretmeni şeklinde... Elinde silahla duruyor ve bu çocuk Filistinli bir çocuk değil, bu Nusaybinli bir çocuk. Tabii, bunlar sosyal medyada yer alınca hemen diyorsunuz ki burası Filistin, Irak, Suriye bilmem neresi. Artık mecburen biz bulunduğumuz yerlerde o dramı göstermek için fotoğraf çekmek zorunda kalıyoruz.

Yine, çok daha önemli şeyler göstereceğim size Silvan'da Tekel Camisi'nde bulduğumuz MKE yapımı bazuka silahlar ve yine caminin içinde bulduğumuz MKE yapımı ağır silahların, kurşunların boş kovan resimleri. Tabii, canlısını şimdi gösterelim, korkmanıza gerek yok, boştur. Bu, sivil halkımıza karşı kullanıldığı için... Şu anda içi boş ve üzerinde MKE yazıyor, MKE damgası var. Bunlar caminin içinden çıkarılmış. Camiler şu anda silah, mühimmat deposu olarak kullanılmaktadır, sivil halk katledilmektedir. Bombalanan şu gördüğünüz evler kurşunlarla, kalaşnikoflarla, roketatarla bombalanmıyor, bunlar yine, MKE yapımı tankların mermisiyle bombalanıyor. Bunları evlerin içinden, sokaklardan, ve camilerden topladık. Tankların iki ülke arasındaki savaşta kullanılması gerekirken bir ülkenin içinde kendi vatandaşının evine, mabedine karşı maalesef kullanılmaktadır.

Bunlar da milletvekillerine sürekli sıkılan gaz fişekleri, böyle iyice bakın, bunlar bize sıkılıyor. Eğer dolu olsaydı biraz size de atacaktım, size sıkacaktım ama maalesef bunlar da bize karşı kullanıldığı için... Bunlar şu anda boş.

Yine, şunlar, MKE yapımı, cami içinden topladığımız boş kovan mermileri, bunları da nazarınıza sunuyorum. Bu mermiler yine MKE yapımı ve bunlar da birçok çocuğumuzun ölümüne sebep olan -"bombaatar" diyorlar, bilmiyorum- bu parçaları mahallelere sıktıkları zaman bunlar dağılıyor, çoluk, çocuk, kadın, yaşlı demeden katlediyor. Oysaki ayet var:

(Hatip tarafından Maide Suresi'nin 32'nci ayetikerimesinin okunması)

MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) - "Kim ki bir insanı haksız yere öldürürse bütün insanlığı katletmiş gibidir."

Yine, Sayın İdris Baluken, Grup Başkan Vekilimiz ve Eş Başkanımız Sayın Figen Yüksekdağ'la beraber Silvan'da sokağa girerken özel harekât birlikleri bize ateş açtı ve o ateş açma görüntüleri de videoda yer almaktadır. Ben, boş kovanları yerden toplarken de o görüntüler de yer almaktadır. Bize sıkılan mermilerde de MKE yazmıyor; kayıt dışı kurşunlar, silahlar bunlar. Bunların görüntüleri de bizde var, lütfen bunu ciddi olarak araştırın. Sonra, bir şey olduğu zaman "Yok filanca vurdu bunları, yok bilmem ne." Öyle bir durumda birinci derecede sorumlu sizlersiniz.

Sayın Figen Yüksekdağ'ın, Eş Başkanımızın kafasına isabet etmek üzere olan da bunun gibi bir gaz fişeğiydi. Bir zahmet, sonra bir gelin, dokunun buna, hızlı bir şekilde kafanıza çarparsa acaba yaşama şansınız yüzde kaç... Bunu da gösterelim dedik.

Biz isteriz ki hiç kimse ama hiç kimse ölmesin, bu kirli savaş bir an önce bitsin. Burada biz 80 milyon insanı temsil ediyoruz; 550 akıl var, 550 akıl bu sorunu çözmeye yeter ve artar bile. Bundan dolayı biz, bütün kişisel kaygı, kin, nefretlerimizi bir tarafa bırakıp lütfen bu ölümleri durdurma girişiminde bulunalım.

Yine, bu görüntüler Suriye, Irak ya da başka bir Orta Doğu ülkesi değil; burası Cizre, Silopi. Şu göç manzaralarına bakın. Dünya Suriye'yi konuşurken bizim bu bölgede çok daha büyük dramlar, çok daha büyük acılar yaşanmaktadır.

Yine, bir ayetikerimeyle bitirmek istiyorum:

(Hatip tarafından Nisa Suresi'nin 128'nci ayetikerimesinin bir bölümünün okunması)

MEHMET ALİ ASLAN (Devamla) - "Barış daima daha hayırlıdır, daima daha kalıcı olmalıdır."

Hepinize ve bizi şu anda dinlemekte olanlara teşekkür ediyorum.

Dün, Arapların yaşadığı bütün illeri sayarken Hatay'ı unutmuşum, Hataylılar bize sitem etti. Buradan Hatay halkına da selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum.

Dün basına yansıdığı gibi, ben sadece Arapça konuşmadım, 10 dille selamlama yaptım; Gürcüce, Lazca, Çerkezce, Süryanice, Arapça, Kürtçe ve Romanca. Buradaki amacım Türkiye halklarına bir selamlama yapmaktı. Tabii bunu da bu vesileyle buradan size bildirdim.

Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)