| Konu: | MHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 17.12.2015 |
ATİLA SERTEL (İzmir) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; öncelikle, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet haftası kutlu olsun. (CHP sıralarından alkışlar) Böyle bir haftayı Türk siyasi yaşamına bir gölge gibi düşüren ve haramla ve hırsızlıkla anılan AKP'li bazı bakanlara ve siyasilere de yazıklar olsun! Adalet ve Kalkınma Partisinin içerisinde mutlaka, dürüst, namuslu, ailesine, çoluk çocuğuna haram lokma yedirmeyen milletvekilleri, siyasi yaşam içerisinde bulunan insanlar var.
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Hepsi öyle.
ATİLA SERTEL (Devamla) - Benim bu konuşmamdan...
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - CHP'de kaç kişi var namuslu insan? CHP'de kaç tane namuslu insan var? Sayısını söyleyebilir misin?
ATİLA SERTEL (Devamla) - ...bu namuslu ve dürüst insanlar asla alınmazlar. Namuslu ve dürüst insan, hırsızlıkla anılmayan insanlar asla tepki göstermezler.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Ayıp be! Utan be!
ATİLA SERTEL (Devamla) - Bu noktada, eğer Türkiye'de bir baba oğluyla sıfırlama ilişkilerini kısık sesle konuşuyorsa, Türkiye'de bir baba ile oğul var olan paranın nasıl taşınacağına ve nereye saklanacağına ilişkin görüşmeler yapıyorsa, bir baba ile oğulun arasındaki konuşma Türkiye'de ahlakı da, Türkiye'de siyaseti de, Türkiye'de hırsızlığı da çok açık ve net bir biçimde ortaya koyuyor.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Biz inanmıyoruz o konuşmalara, öyle bir konuşma yok. Hepsi şantaj, montaj!
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Gazeteler başka şeyler de yazdı, kasetleri yazdı gazeteler, Kemal Kılıçdaroğlu'nu yazdı, hepsi doğru muydu?
ATİLA SERTEL (Devamla) - Sevgili arkadaşlar, hırsız, hırsızlığını yapar, bundan asla utanmaz ama asıl sorun...
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Hepsi doğru muydu?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yine utanırsın söylediğinden.
ATİLA SERTEL (Devamla) - ...hırsızların savunulmasıdır.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Hepsi doğru muydu?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Utanırsın söylediğinden.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Sen utan!
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Ya, sen hangi birinden utandın Özgür be!
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Utan!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Hangisinden utandın?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yine yollarsın bana cezaları.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Sus, terbiyesizlik yapma, konuşma, sus.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Utanırsın ettiğin laftan.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Konuşma, saygılı ol.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri lütfen... Sizi sükûnete davet ediyorum.
ATİLA SERTEL (Devamla) - Sevgili arkadaşlar, konuşmaları bir an için var olan...
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Utanırsın ettiğin laftan.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Konuşma, sus! Konuşma, saygılı ol! Terbiyesiz! (CHP sıralarından gürültüler)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sus be!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Nereden biliyordun sen yargıyı, orada mıydın sen?
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Hırsızlığı savunmayın! Ayıp, ayıp! Hırsızlığı savunmayın be!
BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Hırsızlar!
ATİLA SERTEL (Devamla) - Arkadaş, siz niye gocunuyorsunuz? Arkadaşım, siz niye gocunuyorsunuz?
BAŞKAN - Sayın Sertel... Sayın Sertel, lütfen siz Genel Kurula hitap edin.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yine utanırsınız...
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Sen orada mıydın! Gazete haberiyle, gazete kupürüyle konuşuyorsun. Ayıp! Bak, terbiyeli olacaksın!
ATİLA SERTEL (Devamla) - Sizin olayın içinde adınız geçiyor mu, bilmiyorum.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, hepinizi sükûnete davet ediyorum. Hatibi dinleyelim lütfen.
ATİLA SERTEL (Devamla) - Bakın, var olan "tape"ler gün yüzü gibi bütün yolsuzlukları ortaya koymuştur. (AK PARTİ ve CHP sıralarından gürültüler)
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bak, sana bir şey söylüyorum, benimle konuşurken terbiyeli olacaksın! Saygılı ol! Terbiyesiz ya!
BARIŞ YARKADAŞ (İstanbul) - Dağbaşı mı burası!
ATİLA SERTEL (Devamla) - Sevgili arkadaşlar, biz Türkiye yurttaşları olarak, Türkiye'de yaşayan vatandaşlar olarak Türkiye'nin bütün her şeyini İçişleri Bakanına teslim etmişiz. Demişiz ki İçişleri Bakanına, bu ülkede hırsızlık olmasın...
MEHMET METİNER (İstanbul) - Hırsızlık sizde.
ATİLA SERTEL (Devamla) - ...bu ülkede yolsuzluk olmasın, bu ülkede soygun olmasın demişiz, bir sabah uyanmışız ki İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlunun evine polis girmiş ve kasalar sayılıyor; bir kasa, iki kasa, üç kasa, dört kasa, beş kasa, altı kasa, yedi kasa ve para sayma makineleri bulunuyor. Bu nasıl bir İçişleri Bakanıdır? Zaten onun ne olduğunu siz de iyi tespit ettiniz ki o 4 bakanla birlikte onları yeniden bu sıralara getirmediniz. Siz aslında o hırsızlığı kabul ettiniz, bunu kabul edin, kabul ettiğiniz için o insanları getirmediniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Bakın, sizin partinizin içinden çıkmış dönemin Cumhurbaşkanı, o dönemde Cumhurbaşkanlığı yapmış Abdullah Gül diyor ki: "Hiçbir şeyin üstü kapanmaz. Devlet otoritesinden başka otorite olmaz." Sizin anladığınız dilden de söylemek isterim sevgili arkadaşlar: Cahiliye döneminde hırsızlık bir hayli yaygınmış ve o yaygınlık sırasında büyük ayıp ve suç sayılmaktaymış. O tarihlerde merkezî bir siyasi otorite bulunmadığı için hırsızlar ne yazık ki gerekli cezaya çarptırılamıyormuş. Bugünün Türkiye'sinde ne yazık ki siyasi otorite çoğunluk gücüne dayanarak var olan hırsızlıkların araştırılmasının önüne bile set çekiyor. Asıl acı olan bu. Hırsız savunulmaz arkadaşlar, hırsız kimse, yargı önüne çıkarmak zorundasınız. Eğer hırsızlık yok ise bağırarak, çağırarak, "yok"la aklayamazsınız. "Akladık, Mecliste akladık çoğunlukla." diyerek toplum gözünde asla aklayamazsınız. Adınız gibi olmanız gerekir, ak olmalısınız. Ak olmak için de siz bizden çok bu olayların sonuçlanması için karar almalısınız. Yoksa hepiniz zan altında kalırsınız. Bu doğru bir yaklaşım tarzı değil. Biz bağırarak, çağırarak sorunları çözemeyiz. Diyor ki hadis literatüründe Hazreti Muhammed, inceleyin sözleri...
İSMAİL AYDIN (Bursa) - Nerede?
ATİLA SERTEL (Devamla) - ..."Hırsız mümin olduğu hâlde hırsızlık etmez." Eğer bir mümin hırsızlıkla suçlanıyorsa kendisi yargının önüne koşa koşa gitmeli, kendisi savcının önüne çıkmalı, kendisi Mecliste araştırma komisyonu açılmasını istemeli.
KASIM BOSTAN (Balıkesir) - Nerede öyle bir yargı var?
ATİLA SERTEL (Devamla) - Doğru budur.
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bu vesileyle de olsa hadis okuyorsun ya, tebrik ederim.
ATİLA SERTEL (Devamla) - Şimdi, siz ne yaptınız arkadaşlar biliyor musunuz, sizin yaptığınız ne biliyor musunuz? Yıllardır birlikte yürüdüğünüz, o büyük stadyumlarda "Seni özledik Hocam.", "Neredesin Hocam?" diye nağmeler düzdüğünüz paralele yıktınız bu işi. Namuslu polisler, görev yapan polisler cezaevinde, sizin o suçlanan çocuklarınız kim bilir şimdi hangi keyiflerde, hangi eylemlerde, hangi işlerde.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Nereden biliyorsunuz polisleri? Polisleri nereden biliyorsunuz?
ATİLA SERTEL (Devamla) - Bakın, ne yaptınız biliyor musunuz arkadaşlar? Başbakanın o dönemde Ergenekon davalarında bir cellat gibi kullandığı ve sonra yurt dışına kaçan Zekeriya Öz'ün altına zırhlı arabayı siz yolladınız ve Zekeriya Öz bu davayı yürütmeye başladığında Zekeriya Öz'ün ipini çektiniz. Sonra ne yaptınız? 80 rütbeli, 609 polisi görevden aldınız, hâkimleri, savcıları görevden aldınız, yer değiştirdiniz, savcı ayarladınız, hâkim ayarladınız ve aklandığınızı zannediyorsunuz. Asla değil.
HÜSNÜYE ERDOĞAN (Konya) - Bizi seçimler aklar, paklar.
ATİLA SERTEL (Devamla) - Toplum sizi... İçinizde var olagelen insanları da tasnif ederek, ayırt ederek söylüyorum: Niçin Bülent Arınç'la ilgili bir tek haram lokma konuşulmadı? "Gerici" dendi, "dinci" dendi, "yobaz" dendi; denilebilir ama niçin bir Allah'ın kulu kendisini parayla pulla ilişkilendiremedi de ne Egemen Bağış'la, hani "Bakara makara" diye insanlarla, dinle alay eden ve çektiği telefonla... Bizim gruptan herhangi biri en ufak bir şekilde saygısızlık bile yapmaya kalksa yani en ufacık bir saygısızlık, dünyayı ayağa kaldıranlar bir bakan "Bakara makara" dediğinde niye sustu, niçin sustu? (CHP sıralarından alkışlar) 700 bin liralık saati koluna takan bakanla ilgili niçin araştırma istemediniz? Niçin "Arkadaş, bu saati sen nasıl alıyorsun, 700 bin liralık saati koluna takıyorsun?" demediniz?
Bakın, siz ne yaptınız biliyor musunuz arkadaşlar? Siz bütün hepsine yasak koydunuz, bu olaylarla ilgili soruşturmalara, yazı, çizi olaylarına bile yasak koydunuz. 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcıları, hâkimleri görevden aldınız, 97 hâkim ve savcının yerini değiştirdiniz. Aklandınız mı, toplum sizi akladı mı? Bence değil.
Bakın, bir şey daha söyleyeceğim: Hadi onları, bütün "tape"leri, hadi kısık sesle söylenen her şeyi, bütün hepsini bir an için montaj kabul edelim ki dünyada böyle bir montaj sanayisi de yok. "Montaj" diyenler veya demeyenler için de uluslararası düzeyde bu kayıtları kontrol edebilecek çok teknik, bilimsel araştırmalar yapacak kuruluşlar da var, oraya da gidebiliriz. Ama çıktı sizin Bakanınız televizyonda dedi ki: "Bir soruşturma dosyasında var olan, onaylanan imar planlarının büyük bölümünü ben Sayın Başbakanın talimatıyla yaptım. Aslında Başbakanın istifa etmesi gerekir." Bunu biz mi dedirttik? Erdoğan Bey'e "Çık NTV televizyonuna Sayın Erdoğan Bayraktar, sen bunları söyle." mi dedik? Biz mi konuşturduk Erdoğan Bayraktar'ı? Bütün bunların içerisinde sizin bunları aklamak ve bitirmek gibi bir noktada olmanız mümkün değil.
Bakın, arkadaşlar, gerçekler bir gün gelir ortaya çıkar ve o gerçekler ortaya çıktığı zaman herkes mahcup olur. Çalıp çırpanların dışarıda, yazanların, konuşanların içeride olduğu bir Türkiye'de yaşıyoruz.
Yeniden sözlerimi şu cümleyle bitirmek istiyorum. Hırsız, hırsızlığını yapar ve utanmaz. Asıl utanması gerekenler hırsızlığa göz yumanlardır, hırsızlığı hoş görenlerdir, hırsızlığı aklamaya çalışanlardır. (CHP sıralarından alkışlar) Ama hırsızlık asla aklanmaz sevgili arkadaşlar.
Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)