GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2016 Yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:15
Tarih:16.12.2015

CHP GRUBU ADINA BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 2016 Yılı Merkezi Yönetim Geçici Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde CHP Grubu adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, sizi de yeni göreviniz dolayısıyla kutluyorum, başarılar diliyorum.

Değerli arkadaşlar, 2016 yılının ilk üç ayında uygulanacak olan geçici bütçeyi görüşmek üzere toplanmış bulunuyoruz.

Aslında gelenektir, maliye bakanları fazla siyaset yapmazlar ama Sayın Bakan sunumu sırasında, siyasetçi olduğunu ispatlamak için biraz fazla siyaset yaptı galiba; gereğinden fazla, geleneklere göre, teamüllere göre olması gerekenden çok daha fazla bir siyasi konuşma yaptı, kendisinin bürokrat olduğu dönemleri de işin içine katarak burada bir güzelleme örneği gösterdi. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, hâlbuki bu geçici bütçe ilk defa uygulanıyor, uygulanması ilk defa kendisine nasip olmuş bir bütçe. "Geçici bütçe" kavramı -değerli konuşmacılar da belirttiler- Türkiye'de ilk defa uygulanıyor. Türkiye'de yeni bir kamu mali yönetimi mevzuatı devreye girdi, ondan sonra ilk defa geçici bütçe uygulanıyor, "geçici bütçe" kavramı da ilk defa literatürümüze girdi ama geçici bütçe değil, bundan önce olduğu gibi sadece basit bir yetki kanunu getirdiler Sayın Maliye Bakanlığı. Yani Sayın Bakanın bunu bilmesi, bu ayıbını bilmesi gerekirken, burada çok usturuplu bir konuşma yapması gerekirken maalesef çok siyasi bir konuşma yaptı, bizi de biraz kızdırdı.

Şöyle açıklayayım: Biliyorsunuz 2000'li yıllardan sonra, özellikle sizin iktidarınız döneminde, Avrupa Birliğiyle uyum çalışmaları süreci içerisinde kamu mali yönetimimizde önemli değişiklikler oldu. 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu kaldırıldı -çok önemli bir kanundu- 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu getirildi; ondan sonra 4749 sayılı kamu finansmanı ve borç yönetiminin düzenlenmesiyle ilgili bir kanun getirildi, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu getirildi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu getirildi; buna yakın onlarca kanun geldi, kamu mali yönetimi olduğu gibi değişti. Daha önce, en son bu geçici bütçe dediğimiz, geçici bütçe yoktu dediğim gibi ama -geçici bütçeyi ilk defa yapıyoruz- en son bundan önceki buna benzer kıst bütçeyi, üç aylık bütçeyi 2002 yılında yaptık. 2002 yılında yapılan bu bütçenin adı "2003 Malî Yılı Yerel ve Katma Bütçeleri Kanunlaşıncaya Kadar Devlet Harcamalarının Yapılmasına ve Devlet Gelirlerinin Tahsiline Yetki Verilmesine Dair Kanun" şeklindedir. Yani harcama yapılmasına ve gelir toplanmasına yetki veren bir kanun vardı orada adı üzerinde, geçici bütçe değil. Şimdi de 2002 yılında getirilen bu kanun kopya edilerek buraya getirildi, geçici bütçe yapılmadı. Yeni mevzuata göre bütçe yapılması gerekir. Bütçe 5018'e göre, biraz önce bahsettiğim 4749'a göre yapılır. Burada harcamalar bellidir, gelirler bellidir -bütçe bu adı üzerinde- ne kadar borçlanılması gerektiği bellidir. Devlet, kanun demiş ki: "Şu kadar borçlanacaksın, şu kadar gelir toplamana izin veriyorum, her aklına geldiği kadar borçlanamazsın." Garanti limitleri getirmiş hazine garantileriyle ilgili "Bunlara uyacaksın, stratejik, makroekonomik planlara uyacaksın." demiş. "Bütün bunlara göre bütçe yapacaksın, üç aylık da olsa bütçe yapacaksın; geliri belli olacak, gideri belli olacak, dediğim gibi borçlanılacak meblağ belli olacak." demiş. Eskisi gibi sadece harcama yapılmasına ve gelir toplanmasına izin veren bir kanun değil, basit bir yetki kanunu değil bu. Geçici bütçe bu adı üzerinde. "Artık üç yıllık bütçeler yapıyoruz, üç yıllık; üç aylık bütçe mi yapamayacağız?" Böyle bir gerekçe söylediler. Ki biliyorsunuz, 2016 merkezî yönetim bütçe kanunu Maliye Bakanlığı tarafından Meclise gönderildi, birkaç ay önce gönderildi, 1 Kasım seçimlerinden önce gönderildi. Sen 2016 bütçesini yapıyorsun, üç aylık bütçeyi yapamıyorsun, buraya da çıkıyorsun tantana yapıyorsun, olur mu? (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, değerli konuşmacı Turhan çok dikkatli bir üslup kullandı, dedi ki: "Kavram olarak getirilmiştir bu geçici bütçe." Ya burası akademi mi, akademi mi burası da kavram olarak getiriliyor? Akademik bir çalışma değil bu, uygulamaya yönelik getirildi, bu bütçe, geçici bütçe yapılsın diye getirildi.

Sayın Maliye Bakanımıza soruyorum: "138 milyar liralık bir harcama var. Harcama yetkisi alıyorum, istiyorum ben Türkiye Büyük Millet Meclisinden ve bütçe hakkı kavramına da inanıyorum." diyor. Peki, ne kadar gelir toplanmasını istiyorsunuz, ne kadar gelirin toplanmasına cevaz verilmesini istiyorsunuz, ne kadar borçlanma yapacaksınız? Bunlar var mı, biliyor muyuz? Hiçbirimiz bilmiyoruz, kendisi de bilmiyor. Böyle bütçe olur mu? Bakın, bir evin bütçesi bile gelir ve giderden oluşur; bir açık varsa bunun gereği yapılır, borçlanılır. Böyle bir anlayış olabilir mi? Bu kadar kanun çıkacak, sen "Kamu mali yönetiminde reform yaptım." diyeceksin, kendinin haberi olmayacak. Ya, sizin iktidarınız yapmış bunları, bu reformu ve sizin iktidarınızın haberi yok, uygulamaya siz sokmuyorsunuz. İlk fırsattı bu geçici bütçe, ilk uygulama fırsatıydı, bunun gereğini yerine getirmiyorsunuz; olur mu böyle bir şey? Maliye Bakanımıza biz Plan ve Bütçe Komisyonunda da bunu söyledik; bunu geri çekmesi, düzeltmesi gerekirdi. Böyle bir yanlışlık olur mu? Bu tam bir skandaldır aslında, gerçekten tam bir skandaldır.

Bütçe yapıyoruz, geçici bütçe, dediğim gibi, üç yıllık bütçeler yapıyoruz ama üç aylık bütçe yapamıyoruz. Neymiş, yeterli bilgiler yokmuş. Olur mu böyle bir şey? Bu bütçe, Maliye Bakanı tarafından Plan ve Bütçe Komisyonuna 10 Aralıkta sunuldu yanlış hatırlamıyorsam, geçen perşembe günü. Üç aylık bütçeyi Sayın Bakan sundu Plan ve Bütçe Komisyonunda, bizim ve basının huzurunda açıklamalarını yaptı. Aynı gün aynı saatte Sayın Başbakan da başka bir mekânda 64'üncü Hükûmetin eylem planını açıkladı. 240'a yakın, biliyorsunuz, eylem planı var; 20'si ilk üç ayla ilgili, 20 eylem planı ilk üç ayla ilgili. Ne Sayın Maliye Bakanı dedi ki "Biz üç ayda bütçede eylem planıyla ilgili şöyle bir paralellik kurduk." ne Sayın Başbakan dedi ki "Bak, üç aylık eylem planını açıklıyorum, onun içerisinde bütçeyle ilgili şu şu şu hususlar var." Hiçbir bağlantıları yokmuş gibi, sanki Sayın Başbakan da, Sayın Maliye Bakanı da birbirlerinden habersiz iki farklı ülkenin Başbakanı ve Maliye Bakanıymış gibi sunum yaptılar; hiç birbirleriyle ilgisi yok. Hâlbuki mevzuat diyor ki: "Bu tür eylem planları, sürdürülebilirlik esas alınarak; makroekonomik planlar, programlar esas alınarak bu bütçeler hazırlanır, yapılır, uygulanır; orta vadeli plan esas alınır." Bütün bunlara dikkat edilerek hazırlanması gereken modern bir kavram artık "geçici bütçe". Maalesef böyle bir sıkıntı var.

Evet, 5018 sayılı Kanun'un 19'uncu maddesinde diyor ki: "Zorunlu nedenlerle merkezî yönetim bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması hâlinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe ödenekleri, bir önceki yıl bütçe başlangıç ödeneklerinin belirli bir oranı esas alınarak belirlenir. Geçici bütçe uygulaması altı ayı geçemez. Cari yıl bütçesinin yürürlüğe girmesiyle geçici bütçe uygulaması sona erer." Burada harcamalarla ilgili husus belirtiliyor; gelirlerle ilgili, borçlanmayla ilgili, garanti limitleriyle ilgili hususlar da 5018'in genel hükümlerine göre, 13'üncü maddesine göre, 15'inci maddesine göre belirlenir, diyor. Kanunun amacı çok net, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un amacı çok net. Bütün bunları normal bütçede uyguluyoruz, uygulamamız gerekiyor, bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. "Geçici bütçede uygulayamıyoruz efendim, üç yıllık bütçe hazırlıyoruz, geçici bütçede bunlara dikkat etmiyoruz efendim." Olur mu böyle bir şey? Bu bütçe kanunu mevzuata uygun değildir, kanuna uygun değildir; geri çekilip doğru dürüst getirilmesi gerekir değerli arkadaşlarım. (CHP sıralarından alkışlar) Gerçekten bu durumdadır.

Bir de birkaç hususa değineyim. Sayın Muş "Eskiden kocaman enflasyon canavarı vardı, şimdi yok." dedi. Sayın Muş, bu dönemde, likiditenin en bol olduğu bu dönemde enflasyon yüzde 3'ün altında olmak zorundadır. Yüzde 3'ün altında olmayan birkaç ülke vardı, bir tanesi Türkiye'ydi yani enflasyon meselesini yenemeyen, istihdam meselesini yenemeyen birkaç ülkeden biri olduk biz bu dönemde, galiba 3 ülkeden 1 tanesi biziz.

Çok teşekkür ediyorum, herkese saygılar sunuyorum. Hayırlı olmasını diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)