Konu: | Hazreti Mevlâna'nın Hakk'a vuslatının 742'nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 08.12.2015 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hazreti Mevlâna'nın Hakk'a vuslatının 742'nci yıl dönümü üzerine söz aldım. Hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Sayın Başkanı da yeni görevinden dolayı tebrik ediyorum, başarılar diliyorum.
Hazreti Mevlâna'nın 742'nci Vuslat Yıldönümü Anma Törenleri içinde bulunduğumuz 7-17 Aralık tarihleri arasında Konya'da gerçekleştirilmektedir. Mevlâna'nın evi Konya'ya herkesi bekliyoruz.
"İnsan yaratılmışların en şereflisidir." düsturuyla her dilden, her dinden, her renkten insanı kucaklayan Hazreti Mevlâna sevginin, barışın, kardeşliğin, hoşgörünün sembolüdür. Hazreti Mevlâna Anadolu'nun kutlu bağrından insanlığa kollarını uzatan, evrensel mesajlarını ulaştıran devasa hidayet ve hikmet çınarıdır.
Mevlâna'da bütün insanlığı kucaklayan bir insan sevgisi vardır. Dünyayı hayranlığa düşüren bu sevgi İslamiyet'in öngördüğü insan sevgisinin ta kendisidir. Bir felsefi akım olan hümanizmde yüceltilen insan sevgisiyle Mevlâna'da yüceltilen insan sevgisi aynı değildir. Mevlâna'daki insan sevgisi "Yaratılanı severiz Yaradan'dan ötürü." anlayışının bir ifadesidir. Mevlâna bu konudaki anlayışını şu sözleriyle açıkça ifade etmektedir: "Ben bu canı bu tende taşıdığım sürece Kur'an'ın bendesiyim, Kur'an'ın kölesiyim. Ben Hazreti Muhammed'in ayağının tozuyum. Benden bundan gayrısını nakleden olursa ondan da, o söylenen sözlerden de bizarım, şikâyetçiyim."
Hazreti Mevlâna hem büyük bir mutasavvıf ve mütefekkir hem de âlim ve gönül eridir. Mevlâna bir sevgi ve hoşgörü elçisidir. Mevlâna aşktır, Mevlâna engin bir okyanustur. Şayet Konya bir âşıklar tekkesi olmuşsa, sevgi ve muhabbet çeşmesi hâline gelmişse bunun gerisindeki asalet en başta Mevlâna Celâlettin Rumi'dir. Şemsi Tebrizi'den Sadrettin Konevi'ye, Muhyittin İbni Arabi'den Sultan Veled'e kadar nice büyüklerimiz, nice ilim ve irfan ehlimiz vatan topraklarını sevgiyle sulamış, bağlılıkla yoğurmuş ve milletimize nurlu bir istikamet çizmiştir.
Değerli milletvekilleri, Mevlâna bütün insanları aynı aşkla sevmiştir, hiçbir insanı insan sevgisinin dışında bırakmamıştır, kötüyü, kötülüğü yermiştir ama hiçbir insanı insanlığın dışına itmemiş, kimse için yargılayıcı olmamış, hatta kucak açmıştır. Onun çağrısı kavuşmaya ve kucaklaşmayadır. Onun daveti aşkla buluşmaya ve imanla hâlden hâle girmeyedir. Ona öyle bir âşık gerektir ki kalktı mı her yandan ateşli kıyametler koparsın, cehennem gibi bir gönül gerektir ki ona cehennemi unuttursun, yüzlerce denizi yakıp kurutsun, bir dalgadan bir deniz meydana getirsin, gökleri eline alsın, sıksın, bir mendil gibi buruştursun, zevalsiz ışığı bir kandil gibi gök kubbeye asakoysun. İnsanda bu cesaret olmadıkça neye yarar? Gönlünü yıkamamış âdem istediği kadar yüzünü yıkasın, abdest alsın, namaz kılsın boştur. Onun deyimiyle insan, "Hırsla bir süpürge olduktan sonra elbette daima hep toz içindedir."
Hazreti Mevlâna surete, şekle ve görünüşe bağlanmamayı bize vasiyet olarak bırakmıştır. Benlikten kurtulmaya, kendini bulmaya, dışa değil öze bakmaya davet etmiştir. Suretten sıyrılarak manaya varılacağını, böylece Hakk'ın bulunacağını müjdelemiştir. Bu büyük gönül ve ilim kutbumuz şekle ve benliğe kapılanların şeytanın izinden gidenler olduğunu ikazen ve önemle bildirmiştir.
Hazreti Mevlâna'nın yolu aşk ve edep yoludur. Hak yolunda olduğunu söyleyip bu yolun gerektirdiği edebi yerine getirmeyen, benliklerinde kalan kişilere söylediği şu sözlerle Hak yolunun tamamen edepten ibaret olduğunu belirtir: "Efendi, bilmiş ol ki edep, insanın bedenindeki ruhtur.
Efendi, edep, Hak erinin göz ve gönlünün nurudur. Eğer şeytanın başını ezmek dilersen, aç ve gör, şeytanın katili edeptir. İnsanoğlunda edep bulunmazsa o insan değildir. İnsan ile hayvan arasındaki fark edeptir.Gözünü aç da bak cümle Kelamullah'a Kur'an'ın bütün ayetlerinin manası edepten ibarettir." Allah ile bakıp Allah ile gören Hazreti Mevlâna'da sevgi, bağlanış, hürmet, terbiye ve irşat gıpta edilecek seviyededir.
Bu duygularla Hakk'a vuslatının 742'nci seneidevriyesinde Hazreti Mevlâna'yı rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (MHP, AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)