GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Toplumsal barışı tehdit eden artan terör olaylarının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergenin (10/3) ön görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:8
Tarih:29.07.2015

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi olarak vermiş olduğumuz araştırma önergesinin önerge sahibi olarak söz aldım. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlamadan önce bugüne kadar terörden hayatını kaybeden tüm masum insanları, şehitlerimizi, askerlerimizi, polislerimizi, ayrım gözetmeksizin -terör nereden gelirse gelsin ve terörü kim yaparsa yapsın, hepsini kınayarak- onların hepsini saygıyla, rahmetle anıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bütün Türkiye bugün bizi izliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi bugün olağanüstü toplandı, acaba terör karşısında ne diyecek, nasıl duracak, nasıl bir davranış sergileyecek diye herkes bizi dikkatle izliyor ama konuşmaları izliyorum, tam da terörizmin amacına hizmet eden, terörizmin halkımız içinde yaratacağı güvensizlik, kaos ortamını yok edici konuşmalar yapılması yerine, tam da bunun aksi konuşmaların yapılmasından da büyük üzüntü duyduğumu belirtmek isterim.

Değerli arkadaşlarım, terör karşısında, bugün Mecliste bulunan bütün partiler -4 parti- birlik olmayacak da, terörü lanetlemeyecek de, ona karşı bir duruş sergilemeyecek de ne zaman biz beraber olacağız? Bu üslup nedir böyle? Lütfen, biraz soğukkanlı olalım, kendimizi toparlayalım, konuşmalarımıza dikkat edelim. (CHP sıralarından alkışlar)

Teröristler bizi kıs kıs gülerek izliyorlar "Birbirlerine düştüler." diye. Biz, Türkiye'de yaşayan 77 milyon insanımıza bugün "Ankara'da iyi ki Türkiye Büyük Millet Meclisi vardır." dedirtebiliyor muyuz? Bizim tasamız bu. Cumhuriyet Halk Partisi olarak onun için olağanüstü toplantıya çağırdık yüce Meclisimizi. Çünkü bu Meclis, 7 Haziran seçimlerinden sonra oluşmuş yeni bir siyasi iradenin toplandığı Meclis ama bugün tartıştığımız sonuç, on üç yıllık AKP iktidarının 7 Haziran seçimlerinde iktidardan gitmesiyle onların yarattığı bir sonuç. Doğal olarak, 2002, 2007, 2011 seçimlerinde iktidara gelmiş ve 7 Haziran seçimlerinde tek parti unvanını kaybetmiş AKP iktidarının sonucunu, 7 Haziran seçimlerinden sonra oluşan bu Parlamento tartışmayacak da neyi tartışacaksınız? Ortaya yeni bir irade çıkmıştır. Ortaya çıkan sonuç eski iktidarların sonucudur ama karar verecek olan merci yeni bir siyasi iradenin sonucudur. Şimdi, bu farkı görmeksizin topu birbirimize atarak, kızarak, küskünlük yaratarak işin içinden çıkılmaz.

Elbette, bugün konuştuğumuz terör meselesinin can alıcı noktası, on üç yıldır iktidarda bulunan AKP iktidarının yarattığı iç ve dış politikada tahribattır değerli milletvekilleri. Bugün, IŞİD diyorsak, "çözüm süreci" diye adlandırılan sürecin bittiğini ilan ediyorsanız bunun sorumlusu iktidardır, siyasi iktidar. (CHP sıralarından alkışlar)

Dört yıl önceki yanlış Orta Doğu politikasından dolayı, Suriye'deki iç çatışmanın tarafı olmaktan dolayı Orta Doğu'da silahların bir gün Türkiye'ye döneceğini dört yıldır söylüyoruz. Kamplara gittik, arkadaşlarımız kitapları gösterdiler; 153 soru önergesi, 1 gensoru, 2 araştırma önergesi vermişiz, hiçbirinden sonuç alamamışız. IŞİD tehlikesine karşı biz, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir diye uyarmışız Türkiye'yi, siyasi iktidarı.

Siyasi iktidar şimdi bir hava operasyonları yaptığından bahsediyor, şu kadar kişiyi gözaltına aldığını ifade ediyor. E peki, siz o kadar kişiyi gözaltına alabiliyorsanız niçin daha önce almadınız da Türkiye'deki olayları önlemediniz? Bu sorunun cevabı var mı? (CHP sıralarından alkışlar) Siyasi iktidar diyor ki: "Biz hava operasyonları yapıyoruz." E, biz de şimdi televizyonlardan askerimizin 50 metre ötesinde IŞİD'in açtığı hendekleri izliyoruz. Bu ne yaman çelişkidir böyledir? Siz ne yapıyorsunuz, onu anlamıyoruz. Ayrıca değerli milletvekilleri, IŞİD denen tehlike sadece sınırımızda, sınırımızın ötesinde değil, Türkiye'nin içinde, bunu anlatmaya çalıştık.

Ben nisan ayında, 25 kişilik ailesinin tamamını IŞİD saflarına kaptıran bir kişiye, Meclis kürsüsünden basın toplantısı yaparak kamuoyunun, iktidarın dikkatini çekmeye çalıştım. O kişi yalvardı, ağladı, "Benim ailemden 5 kişi öldü, lütfen sesimi duyun." dedi. Sincan'da, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın hemen bitişiğinde IŞİD tehdidi olduğunu biliyor musunuz? Sincan'dan IŞİD'e her gün dolmuş seferleri yapıldığını biliyor musunuz?

ALİ ÖZ (Mersin) - Sarayın içinde DHKP-C varmış.

LEVENT GÖK (Devamla) - Bunlara dikkatinizi çektik, anlattık, görmediniz. IŞİD'i işitmediniz değerli milletvekilleri, işitmediniz. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, bunlar dört yıldır söylediğimiz ama haklı çıkmak istemediğimiz noktalardan bir tanesi. Böyle bir tablo vahim bir tablodur. Bu IŞİD tehlikesi İstanbul'un göbeğinde, Konya'da, Aksaray'da, Ankara'nın Sincan'ında, her yerde var, sadece sınırımızın öte tarafından değil. Dikkatinizi çekerim, tehlike büyüktür ve vahimdir. Bu konuyu araştırmak için komisyon kurmayacağız da ne yapacağız? Birazdan samimiyet testinizi göreceğiz hepinizin.

Değerli milletvekilleri, iktidarın bir diğer konusu da "çözüm süreci" diye adlandırdığı süreçte vardığı nokta. Ta o zaman, bu süreci başlattığınız zaman sizlere söyledik: "Yanlış yapıyorsunuz." Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin en önemli sorunu olan Kürt sorununun çözümünden yanadır. Demokrasi içinde, şeffaflık içinde, meşruiyet içerisinde bunu çözmenin adresi Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Size biz krediyi veriyoruz dediğimiz zaman, siz bizim kredimizi elinizin tersiyle ittiniz. Şimdi kalkıp da bunu suçlamaya hakkınız yoktur. (CHP sıralarından alkışlar)

Biz bu sorunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde çözülmesinden yanayız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak terörün her türlüsüne karşıyız. Kıvırtmadan, isim vererek IŞİD'in terörüne de karşıyız PKK'nın terörüne de karşıyız. (CHP sıralarından alkışlar)

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - DHKP-C?

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - DHKP-C hafızasından gitti.

LEVENT GÖK (Devamla) - Ama ülkemizdeki Kürt sorununun çözümünün adresi de demokrasi, insan hakları ve temel hürriyetler bağlamında Türkiye Büyük Millet Meclisidir, bundan da kaçmıyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; terör moral değerlerimizi çökertmeye çalışıyor, terör kaos yaratmaya çalışıyor. Şimdi bu tabloyu görmek durumundayız. Teröristin istediği bu. Teröristler şu anda bizi izliyorlar "Mecliste acaba birbirlerini mi yiyecekler yoksa Mecliste anlaşarak teröre karşı ortak bir duruş mu sergileyecekler?" Biz diyoruz ki biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün terörizme karşı bütün partilerin, AKP'li kardeşlerimizi ayırmaksızın, HDP'li kardeşlerimizi ayırmaksızın, MHP'li kardeşlerimizi ayırmaksızın bütün siyasi partilerin ortak dayanışmasını talep ediyoruz. Var mısınız buna? (CHP sıralarından alkışlar)

Kuracağımız komisyon, 7 Hazirandan sonra belirlenmiş olan yeni bir siyasi iradenin terör karşısında meseleye el koymasıdır. Orada sadece Cumhuriyet Halk Partisinin komisyon üyeleri olmayacak; AKP'nin de olacak, CHP'nin de olacak, MHP'nin de HDP'nin de. Bütün arkadaşlarımız orada toplansınlar, görüşlerini ifade etsinler; ortaya bir ortak payda çıkaralım ve teröre karşı birlik olduğumuzu anlatalım. Terörün panzehri birlik olmaktır değerli milletvekilleri ve bizi izleyen sevgili yurttaşlarım.

Biliyorum bugün hepiniz bizi derin bir üzüntüyle izlediniz ama sabırlı olun, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak büyük bir sorumlulukla hareket ediyoruz.

"Meclisi niye topladınız?" diyorsunuz, terör karşısında toplanmayacağız da, masum insanların ölümüne engel olmak için toplanmayacağız da ne zaman toplanacağız? (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Biz sorumluluğumuzu biliyoruz; biz bu tarihî sorumlulukta herkesi, bütün partileri birbirlerine karşı olan nezaketlerini koruyarak, üsluplarını koruyarak ortak bir dayanışmaya davet ediyoruz. Niçin biz bunu yapıyoruz? Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Niçin bunu yapıyoruz? Çünkü biz Mustafa Kemal Atatürk'ün partisiyiz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Niçin biz bunu yapıyoruz? Çünkü bizim birinci ilkemiz yurtta barış, dünyada barıştır, onun için yapıyoruz.

Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)