| Konu: | İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 91 |
| Tarih: | 04.04.2015 |
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu madde, çıkan bir madde gerçekten ama bir konuya dikkat çekmek için söz aldım. O da çalışma yaşamı bir bütün yani 2003 yılında 4857 sayılı Yasa yürürlüğe girdiğinden bu yana pek çok kurum kanununda köklü değişiklikler yaptınız, kurumlara özgü çalışma yaşamı yarattınız. Örneğin İller Bankası ve PTT AŞ kurum kanunlarında. "Bu kurumda çalışanlar 4850'ye tabi değildir, bunlar 657'ye de tabi değildir, bunlar diğer çalışma mevzuatına da tabi değildir." diyerek çalışanlarla ilgili olarak yani "kanunsuz çalıştırma kanunu" yapacak kadar temel kanun olan İş Kanunu'nu dejenere ettiniz.
Buradaki düzenleme çıktı ama dikkatinizi çekmek istiyorum, bir okuyun Allah aşkına. Bir temel kanun hükmünü Orman Genel Müdürünün bir yönetmelikle değiştirmesine izin verecek kadar hukuktan, izandan yoksun bir düzenleme yapılmış idi. Gerçekten buna hakkınız yok yani ormanlarda çalışanların -ben bir orman köylüsünün çocuğuyum- yani ormanlarda çalışma koşullarının ne kadar zor olduğu, sürütme, kesme, ana depo, ara depo işlemleri yani belki en ağır işçilik. 20 bin köy, 8 milyon yurttaş bu ormanlardan geçimini sağlıyor. Ona fazla mesai ödememek, ona mevsiminde alacağı, dört beş aylık çalışma karşılığında alacağı ücreti çok görmek bir hukuk devletine yakışmaz.
Gerçekten, Türkiye'de orman köylüleri ve orman işçileri toplumsal kesimler içinde en yoksul kesimdir, en çok korunmaya muhtaç olan kesimdir, en uysal kesimdir, devletle sorunları olmaz, kendi işlerini kendi görür, köylerindeki su ihtiyaçlarını, yakacak ihtiyaçlarını kendileri yaparlar, hatta yollarını bile kendileri yaparlar, hatta yollarını bile kendileri yaparlar. Bu kadar çileli bir yaşamda siz diyebilirsiniz ki: "Ya, gelsinler şehir kenarlarına." O şehir kenarlarına göç edip gelip sosyal bir yük olmaktan da kendilerini alıkoyarlar, çile çekerler, biz de onları düzenlemelerle yok etmeye çalışıyoruz. Kim olursa olsun, hangi siyasal iktidar olursa olsun, hangi parti olursa olsun iktidarda, iktidar muhalefet demeden orman köylüsünün korunması gerekir, orman işçisinin korunması gerekir çünkü onlar gerçekten yaşamlarını çok zor sürdüren kesim.
Şimdi, burada bir yanlışlıktan dönüldü ve o düzenleme çıktı. Yani işverenin işini bekleyerek zamanını iş yerinde geçiren işçi, çıkacak işi bekleyen işçi, yangın bekçisi de olsa, orman işçisi de olsa gerekiyorsa fazla mesaisini alabilmeli, o fazla mesaiyle ne Orman Genel Müdürlüğü, Orman Bakanlığı ne de devlet batar. Onun için, bu düzenlemenin çıkmış olması güzel bir düzenleme. Bakana da kolaylık gösterdiği için teşekkür ediyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)