| Konu: | İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 91 |
| Tarih: | 04.04.2015 |
MHP GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlarken Değerli Başkanım, 24'üncü Dönemde ve ondan önceki dönemde bugüne kadar göstermiş olduğunuz objektif ve tarafsız yönetiminiz, ayrıca yönetim becerİniz ve yönetim dirayetiniz ve Meclis Başkan Vekilliğini en iyi şekilde örnek temsiliyetiniz nedeniyle tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak ilkeli, sorumlu ve sorun çözen bir siyaset anlayışını, her alanda olduğu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisinde de yürütmeye gayret gösteriyoruz. Bütün yasama faaliyetlerimizde ve denetim faaliyetlerimizde bu sorumluluğun, bu ilkeli siyaset anlayışının gereğini yapmaya çalıştık ve en son bu görüştüğümüz torba kanun tasarısı nedeniyle de göstermiş bulunuyoruz.
En son iki maddeyi hatırlayacak olursak, gerek işten atılan Somalı maden işçilerinin kıdem tazminatlarının ödenmesiyle ilgili başta Grup Başkan Vekillerimiz Sayın Oktay Vural ve Sayın Yusuf Halaçoğlu ve bizlerin tutumları hepinizin malumudur, büyük bir yapıcı ve olumlu bir gayret içerisinde olduk ve bu düzenlemelerde elbette Meclisteki Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun emekleri inkâr edilemez.
Yine, madenlerde meydana gelen ölümlü kazaların kapsamını genişleten ve Zonguldaklı mağdur aileleri de kapsayan en son düzenlemeyi de birlikte yapmış bulunuyoruz.
Değerli milletvekilleri, tabii, burada özellikle son aylarda, zamanlarda emeklilerimizin sorunları diğer bazı sorunların da önüne geçmeye başlamıştır. Çünkü, Sosyal Güvenlik Kurumunun en son açıkladığı 2014 Aralık ayı verilerine göre ülkemizde 10 milyon 921 bin emekli, dul ve yetim aylık ve gelir almaktadır.
Uzun bir çalışma hayatından sonra emekliye ayrılan insanlar, gelecek endişesi duymadan ömrünün geri kalan kısmını huzurlu, mutlu ve insanca yaşamayı hayal etmektedir. Ancak, ülkemizde emekliler, maalesef mutlu değildir. Emekliler gelecekten umutsuz bir hayat sürmektedir ve emekliler zordadır. Yıllarca emek verenlerin sessiz çığlığına, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti kulak asmamaktadır. Bugün emekliler insanca yaşayamıyorsa, mutlu ve huzurlu değilse, aldıkları aylık yetmiyorsa, şiddetli geçim sıkıntısı çekiyorsa ve borçlardan bunaldıysa elbette bunun faili ve müsebbibi ve sorumlusu başta Hükûmettir. On iki yıldır tek başına iktidarda olmakla övünen Adalet ve Kalkınma Partisi bu on iki yıllık süre içerisinde emeklilerimizin sorunlarını çözememiştir. Emeklilerimizin cebine giren her kuruş, zamlara, faize, vergiye gitmektedir. Emeklimiz neredeyse borca batmış, elinde avcunda ne varsa gitmiştir ve emeklilerimiz her yıl bir önceki yıla göre daha da fakirleşmiştir ve emeklilerimizin büyük çoğunluğu açlık sınırının altında aylık almaktadır. Emekliler aldığı aylıkla kendi giderlerini karşılayamazken bir de işsiz kalan çocuğuna ve onun ailesine bakmak durumunda kalmışlardır.
Emeklilere reva görülen zamlar son derece yetersiz, böyle sembolik düzeyde kalmaktadır ve buna göre SSK emeklilerinin aylığı kaç lira artmıştı? Hatırlatalım: 24 lira. Peki, BAĞ-KUR emeklilerinin emekli aylığı kaç lira artmıştı? 13 lira ve 15 lira. En son, asgari ücretlilerle ilgili olarak yapılan düzenlemelerde de, biliyorsunuz, eğer asgari ücretli evli, eşi çalışmıyor ve 3 çocuğu da varsa 9 lira bir avantaj sağlandı ve en son biraz evvel yapılan düzenlemeyle de 1.000 liranın altında aylık alan emeklilere 100 liralık seyyanen ödeme yapıldı. O da binbir zahmetle veriliyor.
Ve emekliler yıllardır banka promosyonu alabilmek için mücadele vermektedir. Sekiz yılı aşkın bir süredir bu beklenti içerisindeler. Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti bunu bile becerememiştir aslında rahatlıkla yapabileceği bir konuyken. Herkes banka promosyonu alırken emekliler alamamıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu yıllık 120 milyar lira, yani eski ifadeyle 120 katrilyon lirayı aşan emekli aylığı ödüyor ama emekliler bu ödemeleri yapan bankalardan promosyon almıyor. Bunun anlamı nedir? Faiz lobisi, faiz lobisi. İşte faiz lobisi bu. Faiz lobisiyle Hükûmetin beraber çalıştığının en büyük delillerinden biri budur. Eğer faiz lobisiyle siz iş birliği yapmıyorsanız veya ona mağlup olmamışsanız bunu, emeklilik promosyonunu pekâlâ verdirirsiniz. Neden verdiremiyorsunuz? Neden emeklilerin yanında değil de faiz lobisinin yanındasınız?
Diğer taraftan "Sağlık hizmetleri ücretsiz." diyorsunuz ancak muayene parası, katılma payı, reçete parası, kutu parası, fark ücreti diye yaptığınız kesintiler nedeniyle emekliler maaşının ne olduğunu doğru dürüst bilememektedirler.
İşte sosyal güvenlik destek primini burada ziyadesiyle dile getirdik. Emeklilikte yaşa takılanların sorunları çözülmedi. Vergi mükellefiyeti bulunan dönemler için borçlanma düzenlemesi yapılmadı.
Bu bölümde, bir de ne derece gerekli olduğu tartışılır bazı düzenlemeler de var fakat vaktimiz elvermediği için... İşte 86 ve 87'nci maddelerle Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanlığı kapatılıyor. 1998 yılında kurulmuştu bu Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanlığı ve bir maliye akademisi kurma amacıyla bu adım atılmıştı. Bu gerçekleşmeyince Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanlığı kuruldu.
Bunların gerekçelerinden biri, söylenen " E, artık bu, fonksiyonel değil, yeterince görev yapamıyor." O zaman fonksiyonel hâle getireceksiniz. Kurumların içini boşaltırsanız, gerektiği, amacı doğrultusunda çalıştırmazsanız bir gün kapatmak zorunda kalıyorsunuz ki, daha başka, 17-25 Aralıktan sonra başlayan iktidar paniğinin uzantılarını da burada görmemek mümkün değildir.
Maliye Bakanlığının Gelir İdaresi Başkanlığının ve personelinin öncelikli sorunları bulunmaktadır. 24'üncü Dönem tamamlandı ama bu sorunlar, Hükûmet tarafından ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde çözülebilmiş değildir. Maliye Bakanlığında ne çalışma barışı kaldı ne huzur kaldı. Gelir İdaresinde çalışan müdür, vergi dairesi müdürü, müdür yardımcıları, gelir uzmanları, şef ve memurların özlük hakları bir karmaşaya dönüştü. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünde, Bütçe Genel Müdürlüğünde ve diğer genel müdürlüklerde çalışanların çalışma barışı da bozuldu. Özlük hakları da eşit, adil ve hakkaniyetten uzak bir duruma geldi. Çalışma şartları, maaş ve özlük hakları bakımından bu personel mağdur edilmiştir.
Defterdarlık uzman ve uzman yardımcılarının sorunları artarak devam etmiştir. 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle benzer nitelikte görev ifa eden kariyer uzmanları arasında ücret dengesizliklerinin giderilmesi güya amaçlanmış fakat defterdarlık uzmanları ve yardımcıları bu hükmün dışında tutulmuştur.
Bu düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)