| Konu: | Şanlıurfa Milletvekili Abdulkerim Gök'ün 687 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 32'nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 03.04.2015 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, bu konuyla ilgili Sayın Başkan.
BAŞKAN - Yani böyle bir şeyimiz yok ama İç Tüzük 60'a göre bir söz vereceğim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Herkes aldı, ben de alayım müsaade ederseniz.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Bakanın yirmi dakikalık kısa bir değerlendirmesi üzerine...
BAŞKAN - İç Tüzük 60'a göre buyurunuz efendim.
IV.- AÇIKLAMALAR (Devam)
13.- Kocaeli Milletvekili Haydar Akar'ın, Şanlıurfa Milletvekili Abdulkerim Gök'ün 687 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 32'nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, AKP Grubu adına konuşan Şanlıurfa Milletvekili, Ceylânpınar doğumlu arkadaşımız sorunları aktarırken kendi dönemlerinde, 24'üncü Dönemde olayın çözüldüğünü, sanki Türkiye Cumhuriyeti 24'üncü Hükûmetinin Başbakanı, bugünkü Cumhurbaşkanı, o dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından kurulan... Ama 21, 22'nci Dönemin veya 23'üncü Dönemin farklı olduğu anlamında bir ifade kullandı. Yani on üç yıllık iktidarları döneminde sıkıştırılıp 24'üncü Dönemin sonunda çözülen işlerin sanki sadece bu dönemde görüşüldüğü şeklinde bir ifadesi var aslında orada. Baktığınız zaman -ben KİT Komisyonundayım- Ceylânpınar ve TİGEM arazileri KİT Komisyonunda Sayıştay raporlarında her zaman görüşülmüş, 22'nci Dönemde de görüşülmüş, 23'üncü Dönemde de görüşülmüş. 22'nci ve 23'üncü Dönemde yine KİT Komisyonundaki üyeler Ceylânpınar'a gitmişler, oradaki göçerlerin sorunlarını yerinde incelemişler ama bir çözüme ulaştıramamışlar. 24'üncü Dönem milletvekili olarak gittik, oradaki 674 aile 4.600 kişinin mağduriyetinin giderilmesi konusunda KİT Komisyonu olarak önerimizi hazırladık ve bu önerinin sonucunda da, o vatandaşlarımızın orada 68 bin dönüm birinci sınıf tarım arazisi, 33 bin dönüm mera ve 40 bin dönüm de tarım dışı alan olmak üzere hazine adına kayıtlı ama yüzer dönümlük... Bakın, çok önemli bir şey söylüyorum, "hazine adına kayıtlı" diyorum. Bugün o göçerlerin malı olmuyor onlar hâlen, problem devam ediyor orada, devam da edecek böyle giderse. Ama orada şunun yapılması gerekiyordu: Vatandaşlara, aynen Ceylânpınar'da, bugün çıkan kanun gibi nasıl tapuları verilecekse, oradaki göçerler de 1943 yılından beri orada yaşıyorlar, aynı şekilde tapuları verilmeliydi. Onlara ayrıca başka sözler de verildi orada, şuydu: Konutları TOKİ tarafından yapılacak, oradaki ahırları, yaşam alanları, ibadet yerleri, okulları yapılacak ve göçerler oraya transfer edilecekti ama maalesef, AKP hükûmetleri döneminde, üç dönemdir -24'üncü Dönem dâhil olmak üzere- henüz bir çivi dahi çakılmış değil. Göçerlere sadece arazi tahsis edilmiştir ama problemleri çözülmemiştir. Bunu da buradan Urfalılara ve göçerlere selam olsun diye söylüyorum.