| Konu: | İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 03.04.2015 |
MHP GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, genelde bir deyim vardır: Faydalı da değil ama faydadan da ari değil cinsinden. Faydadan da ari olmayan bir düzenleme.
Fakat bize yine bir Nasrettin Hoca fıkrasını hatırlatıyor: Nasrettin Hoca borçlu, alacaklısına bir kese diken tohumu veriyor. Yolların kenarına ekilecek; geçen koyunların, keçilerin yapağıları takılacak, ondan sonra da satılacak.
Gerekçesine de baktığımızda, aslında bir şeyler yapıyor görünme gayretinden öte, seçim öncesi, seçim arifesi bir propagandaya yönelik. Ne ekonomiye ne işsizliğe hiçbir katkısı olmayacak bir düzenleme.
Şimdi, insanlar işlerinden, iş sahibi olan, işi olan işinden oluyor, işten atılıyor. 1 Aralık 2014 tarihinde Soma'da tam 2.831 maden işçisi cep telefonu mesajlarıyla işten atıldı. 1 Aralıktaki Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Hükûmet Sözcüsü Sayın Bülent Arınç aynen şunları söyledi: "Bu işçilerimizi aç ve açıkta bırakacak değiliz. Elbette, bunların sorunlarını çözeceğiz." E, işçilerimizin iki temel sorunu var. İşten atılan bir insanın önce bir işe sahip olması gerekir. İkinci olarak da: İşte, bugüne kadar kıdem tazminatlarını alamadılar, dört aydır bunun feryadı içerisindeler, hâlen de çözülebilmiş değil. İnşallah, bugün gelen bir düzenlemeyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nda olan şirketin mal varlığından, parasından işçilerin kıdem tazminatı da ödenmeye çalışılacak, inşallah uygulanır. Ama, bunun en doğrusu, hazır yargı kararları da varken, ilgili madenin sahibi Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından kıdem tazminatlarının ödenmesi ve işverene rücu edilmesiydi. Ama, yine de temenni ederiz ki, bu düzenlemeyle de çözümünün de takipçisi olacağız. 105 bin nüfuslu Soma'da bir anda 2.831 işçinin işsiz kalması, çok büyük sosyal ve ekonomik travmaya neden olan bir durum. İşçiler hâlâ eylemde ve bu işçilerden birçoğu -zannediyorum Atabacası'ydı, işte faaliyete geçti- birkaç yüzü madende istihdam edilmeye başlandı. Mahkeme kararları da, Bu işçilerin, asıl işverenin işçileri olduğuna dair yargı kararları da var. Bunlara da uymak suretiyle, pekâlâ bir sosyal devlet olmanın gereği olarak, işte bu şimdi getirilen madde ilavesiyle göstermelik düzenlemeler yapılacağına, hakiki düzenlemelerle bir kere, işi olup da işini kaybedenlerin işlerine yeniden kavuşmaları sağlanabilir ve yapılması gereken de budur.
Gecenin vakti ilerliyor. Bu önergelerle biz de, işte... Bize getirilen birtakım ek madde önergeleri var, inceliyoruz, görüşlerimizi dile getiriyoruz.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 24'üncü Dönem faaliyetlerinin son gününde olduğumuz bu son saatlerde, inşallah bir gece yarısı sürpriziyle karşılaşmayız diye temenni ediyoruz. O temennimizi de her saat başı, dakika başı böyle... Açıkçası ben şahsen diken üstündeyim, hâlâ inanamıyorum, "Acaba ne zaman, ne gelecek?" diye... Ama inşallah...
RECEP ÖZEL (Isparta) - Hiç diken üstünde olma, bir şey yok. Rahat ol, rahat ol.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Recep Bey, size güvenemeyiz de Sayın Bakana bu konuda güveniriz, güvenmek isteriz yani getirmeyeceği konusunda. Ama bu konuda Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna doğrusu çok güvendiğimizi ifade etmemiz mümkün değil bu kürsülerden.
Bu düşüncelerle konuşmama burada son veriyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)