| Konu: | İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 03.04.2015 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, 687 sıra sayılı Tasarı'nın 23'üncü maddesi üzerine verdiğimiz önergeyle ilgili olarak söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu madde aslında Genel Kurulumuzun daha önceki oturumlarında yasalaştı. Adalet ve Kalkınma Partisinin... Maddenin metinden çıkarılmasının gerekçesi aslında bu maddenin daha önce yasalaşarak, buradan geçerek kanunlaşmış olmasıdır. Evet, biz de aynı gerekçeyle bir önerge verdik ancak bu yasanın, bu maddenin daha önceki görüşmelerinde de olan itirazlarımızı dile getiriyoruz ve konuyu pişirerek Anayasa Mahkemesinden nasıl bir cevap alacağımızı da aramaya çalışıyoruz ve Anayasa Mahkemesine de bu maddeyle ilgili olarak hazırlıklarımızı yapıyoruz.
Peki, bu madde neleri getiriyordu, şöyle bir hatırlayalım: Bu madde aslında derinliği çok fazla olan bir madde, üzerinde çok düşünülmüş, çokça çalışılmış ve gerçekten bir siyaset mühendisliği uygulanmış olan bir maddeydi. Hatırlayalım, ne diyordu madde? Diyordu ki efendim, eğer üst düzey devlet memurlarını görevden alırsak ya da görevden alınırsa yani müsteşar ve ek göstergesi 7.000'in üzerinde olanlar eğer görevden alınırlarsa veya görevleri sona ererse, bunlar Başbakanlık müşaviri olarak görevlendirilecekler idi. Kulağa hoş geliyor. Yani bir üst düzey bürokrat, bir müsteşar görevi sona erer veyahut da görevden alınırsa -efendim, yani bu adamcağız tabii boşa düşmesin, mahkemeye gitmesin- biz bu eski müsteşarımızı Başbakanlık müşavirliğine atayalım. Peki, kadro yoksa ne olacak? Kadro şartı aranmaksızın bir kereye mahsus olmak üzere bunlar buraya atanacaklar ve emekli olduktan sonra veya Hakk'ın rahmetine kavuşurlarsa o madde otomatikman düşmüş olacaktı. Kulağa hoş geliyor, insani gibi geliyor. Aynı şeyi daha düşük rütbeli memurlar için de yapıyordunuz, onları da Başbakanlık müşaviri olarak değil de bakanlık müşaviri veyahut da çeşitli kadrolara atıyordunuz. Yani ne gibi? Valiyi görevden aldığınızda nasıl merkez valisi yapıyorsanız, kızağa çekiyorsanız, bunları da aynı şekilde merkeze alıyordunuz.
Peki, bu hikâyenin arkasındaki tablo neydi, düşünce neydi, arka planı neydi? Şöyle hatırlatayım size: Seçimler geliyor. Tabii ki Hükûmet -şu an ki AKP Hükûmeti- varlığını korumak istiyor. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Fakat varlığını korumak için her yola başvurmaya çalışıyor. Bu yollar yasaları da bazen biraz zorluyor. Buna kimse hayır diyemez. Sayın Cumhurbaşkanın 400 milletvekili istemesi hem yasaları hem Anayasa'yı zorlamıyor mu? Zorluyor. Sayın Cumhurbaşkanının kalkıp da "Ben Adalet ve Kalkınma Partisinin programını okudum." demesi yasaları ve Anayasa'yı zorlamıyor mu? Zorluyor. Şimdi, buna hiçbiriniz herhâlde "Yok, vallahi zorlamıyor; asla böyle bir şey olmamıştır." diyemezsiniz çünkü Sayın Cumhurbaşkanı bunu televizyonların karşısında konuşuyor ve yasaları ve Anayasa'yı zorluyor. Şimdi, yasayı ve Anayasa'yı zorlayan Cumhurbaşkanı aynı zamanda, benzer şekilde davranarak bürokratların da yasaları zorlamasını ister mi istemez mi? Vallahi isteyebilir. İşte, bu madde onun için getirilmiş olan bir maddedir. Yani, yasaları, yönetmelikleri, mevzuatı zorlayarak müsteşardan başlayarak daha aşağı seviyedeki memurlara kadar bazı sıkıntılı işleri yaptırabilmek için çıkarılmış bir yasadır, benim iddiam budur. Bir başka iddia var ise bunu rahatlıkla tartışabiliriz. Bu iddiaya göre, sizler görevinin dışında işler yapmaya zorladığınız memurları koruma altına alacaksınız. Bir sonraki maddede bunu nasıl koruma altına aldığınızı, nasıl bir şemsiye oluşturduğunuzu size anlatmaya çalışacağım yani bu yaptığınız siyaset mühendisliğinin aslında duvara tosladığını, herkes tarafından ibretle izlendiğini sizler de göreceksiniz. Bir sonraki maddede biraz daha detaylı olarak sizlere ne yaptığınızı anlatacağım çünkü birçok AKP'li milletvekilinin de ne yapıldığını bilmediğinden eminim.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)