| Konu: | İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 03.04.2015 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 10'uncu maddede verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanın bu önergelere katılmamasına doğrusu şaşırmadım. 20 Mart 2013'te Sayın Bakan, asgari ücretle geçinilebileceğini, o zamanki 800 liranın da büyük para olduğunu, işte zeytinin, peynirin fiyatlarının da belli olduğunu ifade etmişti.
Yalnız, bu düzenleme, şimdiki bu torba tasarıda 10'uncu maddede getirilen düzenleme, aslında asgari ücretlilerle, çok affedersiniz, dalga geçen bir düzenlemedir. Asgari ücretli bir kişi, evli olacak, eşi çalışmayacak, 3 de çocuğu olacak, ondan sonra işte vergi de ödemeyecek. Şimdi, burada getirilen düzenlemeyle asgari ücretliye sağlanan avantaj 9 lira. Bu parayla hangi çocuğunun hangi masrafını veya ailenin hangi giderini karşılarsınız?
Asgari ücret nedir? Asgari ücret, çalışanların ve onların ailelerinin insan onuruna yaraşır bir hayat seviyesini sağlayan bir gelir tabanı olarak tanımlanıyor. Ancak, ülkemizdeki asgari ücret hem yalnızca, sadece tek kişi olarak çalışanın ihtiyaçları göz önüne alınarak hesaplanmakta hem de ciddi şekilde kesintiler yapılmaktadır.
2015 yılının 1'inci altı aylık dönemi için asgari ücret 1.201 lira 50 kuruştur. Bu asgari ücretten 168 lira sigorta primi, işçi payı, 12 lira işsizlik sigortası primi, 63 lira gelir vergisi, 9 lira damga vergisi olmak üzere toplam 242 lira kesinti yapılmaktadır. Bekâr ve çocuksuz bir kişinin asgari geçim indirimi 90 liradır. Dolayısıyla, 2015 yılının 1'inci altı aylık döneminde bekâr ve çocuksuz bir çalışanın aldığı asgari ücret 949 liradır. Sadece çalışanın -yani ailesi hariç- ihtiyaçları dikkate alınarak belirlenen bu ücretin doğrudan vergilendirilmesi sosyal devlet anlayışıyla da bağdaşmamaktadır. Bu nedenle asgari ücretin vergi yükünün kaldırılması artık sosyal ve ekonomik bir zorunluluk hâline gelmiştir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak asgari ücretten hiç vergi alınmamasını savunuyoruz. Önergemiz de bu yöndedir.
Asgari ücret üzerinden yapılan vergi, sigorta, fon gibi kesintiler çalışanların net ücretini azaltıyor, ayrıca işverenlerin maliyetini de artırıyor. Bu da kayıt dışı istihdama zemin hazırlamaktadır. Kayıt dışının pek çok sebepleri var fakat kayıt dışı istihdamın önemli sebeplerinden biri de budur. Uygulamada işverenler ile çalışanlar arasında maalesef kayıt dışı pazarlığı yapılabiliyor. Ücretlerine bir miktar zam alma ya da işe alınma karşılığında sigorta ve şikâyet haklarından vazgeçmeleri söz konusu olabilmektedir. Denetim mekanizmalarının yetersizliği de bu durumu teşvik eden bir diğer unsur olarak görülmektedir.
Asgari ücretin vergi dışı bırakılması zannedildiği kadar bir vergi kaybına neden olmayacaktır. Belki ilk yıl için bir miktar vergi kaybı söz konusu olsa da tasarruf eğilimi düşük olan ücretli ve maaşlı kesim, gelirlerinin büyük çoğunluğunu zaten harcamaktadır. Ortaya çıkacağı varsayılan vergi kaybının, hem harcamalar üzerinden alınan dolaylı vergi gelirlerinin artmasıyla hem de mal piyasasının hareketlenmesine bağlı olarak imalat sanayisinde sağlanan üretim artışı sonucunda kurumlar vergisi gelirleriyle karşılanması söz konusu olabilecektir. Yani, bu asgari ücretliler bu gelirlerinin tamamını harcayacak. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla işverenler kayıt dışı istihdamı çok daha az tercih edeceklerdir. Devletin vergi gelirlerinde bir miktar artış ortaya çıkacaktır. Bu nedenle, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla kısa dönemde bazı açıklar ortaya çıksa da orta ve uzun vadede herkesin yararına olacaktır.
Bu düşüncelerle önergemizin kabulünü diler, saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)