| Konu: | İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 89 |
| Tarih: | 02.04.2015 |
ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 687 sıra sayılı torba yasanın birinci bölümü üzerinde şahsım adına söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bilindiği gibi, bu yasa İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile bazı ilgili kanunlarda değişiklik öngören düzenlemeler içermekte. İşçilerimiz ve iş yerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği adına olumlu gördüğümüz ve Sayın Bakanın da uzlaşmacı yaklaşımıyla Genel Kurul gündeminde bir an önce yasalaşmasını uygun gördüğümüz maddelerin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Ancak, yapılan düzenlemelere ilave olarak bugüne kadar getirilmekte gecikilen, verilmiş sözlere rağmen hâlen bir türlü Genel Kurul gündemine getirilmeyen, vatandaşlarımızın beklentilerini içeren bazı konuları son kez de olsa Sayın Bakana hatırlatıp "Acaba bu görüşmeler sırasında bunların bir kısmını çözebilir miyiz?" diye arayış içerisinde bulunacağımı ifade etmek istiyorum.
Birincisi: Bu 4/C'li ve taşeron işçilerle ilgili düzenlemelerin maalesef yetersiz kalması nedeniyle hâlen ülkemizin birçok bölgesinde, özellikle de benim seçim bölgem Kütahya madenle ilgili yoğunluk kazanması nedeniyle o bölgede çok ciddi sorunlar var. Özelleştirmelerin ardından "4/C" adıyla kurumlara gönderilen bu işçiler son derece mağdur ve sıkıntıları her geçen gün de artmakta.
Diğer taraftan, mevsimlik tarım işçilerinin mağduriyetlerini maalesef gideremedik. Beş ay yirmi dokuz gün çalıştırarak bu insanları geriye kalan altı ayda işsiz bırakmak bu ülkeye yakışmıyor çünkü bu ülkenin kaynakları bir taraftan peşkeş çekilirken bir taraftan işçiden, işsiz gencimize istihdam sağlamaktan geri duruluyor.
Yine, Sayın Bakana sordum, kısmen cevapladı. Ama Karayollarında taşeron işçisi olduğu için ve asıl işle ilgili işlerde çalıştırıldıkları için yargı kararıyla bunların "kadrolu işçi" statüsüne alınması gerektiği onanmış olmasına rağmen üzerinden neredeyse yaklaşık üç dört yıl geçmiş ve bugüne kadar bu işçilerin hakları teslim edilememiş.
Bir başka konu: Emeklilerden SGK primi kesintisi yıllardır devam ediyor, birçok emeklimiz mağdur. Uyarılarımıza rağmen, Sayın Bakan da daha önceki torba yasada söz vermesine rağmen, "Bunu kademeli olarak düzenleyeceğiz." demesine rağmen, maalesef, bir düzenleme yok. Zorlamaların sonunda yüzde 15 yüzde 10'a düşüyor. Sayın Bakan, bunu kaldırmak bu kadar mı zor? Yani, bu insanlar gerçekten emekli maaşı fazla geldiği, bununla doymadığı için mi çalışıyor zannediyorsunuz? Hayır, emekli maaşı yetmediği için, bakmak zorunda kaldığı çocuğu, torunu ve diğer yakınları olduğu için bu işlerde çalışıyorlar. Onun için, bu Sosyal Güvenlik Kurumu primi kesintisinin tamamen kaldırılmasını yerinde buluyoruz.
Bir başka önemli konu: Emeklilikte yaşa takılan, prim günü dolmuş, primini yatırmış ama yaşı dolmadığı için emeklilik bekleyen insanların mağduriyeti maalesef çözülmedi. Bu insanlar çalışmadığı için, prim de yatırmadığı için o sürede hem kendileri hem aileleri sağlık kurumlarından hizmet almakta zorlanıyorlar. Bunların sorununu çözmemiz lazım. Yine bununla ilgili de söz vermiştiniz, "Kademeli olarak bunu çözeceğiz." demiştiniz ama maalesef bugüne kadar bir adım atmadınız, çözmediniz ve bu insanları mağdur etmeye devam ediyorsunuz.
Sayın Bakanım, bir diğer konu, engelli vatandaşlarımıza her yıl tekrarlanan raporlar nedeniyle âdeta zulüm çektiriliyor ve çile çektiriliyor. Geçen yıl yüzde 70 engelli raporu almış, bir yılı dolmuş, SGK gönderiyor hastaneye, "Yüzde 15'e düştü, dolayısıyla kesiyoruz bu yardımı." diyorsunuz. Bu insanlar o hastaneden o hastaneye koşarak ciddi mağduriyetler çekiyorlar. Onun için, bu konunun da mutlaka yeniden kurallara bağlanması ve bu mağduriyetlerin önlenmesi lazım.
Bu ve benzeri diğer önerilerimizi de yine önergeler kısmında anlatmaya devam edeceğiz.
Tekrar hayırlı geceler diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)