| Konu: | İKİNCİ BALKAN SAVAŞI'NIN BAŞLAMASININ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 124 |
| Tarih: | 26.06.2012 |
RIFAT SAİT (İzmir) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, yüce Türk milletinin saygıdeğer vatandaşları, kıymetli İzmirli hemşehrilerim; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İçinde bulunduğumuz 2012 yılında Balkan savaşlarının ve Balkan göçlerinin 100'üncü yılını idrak ediyoruz. Balkan savaşları, Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlarda dört devlete karşı 1912 ve 1913'te yapmış olduğu savaşlardır. Rusya'nın kışkırtmalarıyla Sırplar, Bulgarlar, Yunanlılar ve Karadağlılarla savaşa girilmiştir. Ne kadar ilginçtir ki, aynı Rusya, Suriye'yle gerginliğimizi şu günlerde tırmandırmaktadır. Balkanlardaki savaş, çok sayıda Türk, Arnavut, Boşnak, Pomak ve diğer Müslüman unsurların katledilmesine ve de meşhur Balkan göçlerine neden olmuştur.
Kendisi de bir Balkanlı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz cümlesi "yurtta sulh, cihanda sulh"u şiar edindik. Ancak, bazen barış için savaşmak da gerekebiliyor, tıpkı 1974'te Kıbrıs'a yaptığımız Barış Harekâtı'ndaki örnek gibi. Rahmetli Ecevit, harekât öncesi "Biz Ada'ya savaş için değil, barış için gidiyoruz. Biz yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için gidiyoruz." demişti.
Balkan savaşları ve Balkan göçleri 1912'de yapıldı. Bugün, 2012 yılında Balkan savaşları ve göçlerinin 100'üncü yılını idrak ediyoruz. Geçtiğimiz 23 Haziran Cumartesi günü İkinci Balkan Savaşı'nın yıl dönümüydü. Balkan savaşlarının 100'üncü yılında Türkiye'de bulunan Balkan, Rumeli dernekleriyle birlikte ortak organizasyonlar yapıyoruz. Yüz yıl sonra bugün artık Balkanlarda ve tüm dünyada barışı ve hoşgörüyü konuşmak istiyoruz.
Aslında bunu konuşmuş ve planlamıştık yani 2012 yılının barış yılı olmasını, hoşgörü yılı olmasını hayal etmiştik. Bu konuda TRT'nin ve Dışişleri Bakanlığımızın güzel çalışmaları olduğunu biliyoruz. Balkan savaşlarının 100'üncü yılında Türkiye genelinde yüz farklı etkinlik yapmak için yola çıktık. Bu çalışmaların en önemlisi sonbahar aylarında İzmir'de yapmayı düşündüğümüz 1. Balkan şûrasıdır. Bu 1. Balkan şûrasına Balkan ülkelerinin devlet ve hükûmet başkanları davet edilecektir.
Geçtiğimiz günlerde Meclis Başkanımız Sayın Cemil Çiçek'le birlikte Balkan ülkelerini kapsayan -ki bunlardan bir tanesinin Dostluk Grubu Başkanı olduğum Arnavutluk ve Makedonya'ya- bir gezi tertiplendi. 2012 yılının barış ve hoşgörü yılı olması münasebetiyle bizimle beraber bu gezide bulunan Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Sayın Muhammet Rıza Yalçınkaya ve Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Sayın Şefik Çirkin Beylerle birlikte aramızda küçük bir hoşgörü grubu kurduk. Bu, Balkanlarda kurulan küçük ama hedefleri büyük bir hoşgörü grubuydu.
2012 yılının barış yılı olmasını beklerken komşumuz Suriye'yle maalesef istenmeyen olaylar yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlü ve asla bu gücü sınanmayacak bir devlettir. Suriye'yi bugün yönetenler kendi halkına zulüm ediyorlar ve Suriye'yi büyük bir uçuruma sevk ediyorlar. Biz Suriye halkı ile bir sorun yaşamıyoruz ve Suriye halkıyla asla bir sorun yaşamayacağız. Umuyoruz ki aklıselim galebe çalar ve yanlışlardan bir an önce dönülür.
Tabii ki barıştan yanayız, barış için gereken her şey ama her şey yapılacaktır; bunu dost ve düşmanlarımızın iyi bilmesi gerekiyor. Türkiye'nin dostluğu bir avantaj, düşmanlığı ise korkunç bir azaptır. Bilemezsiniz, bazen bir şerde hayır, hayırda bir şer vardır. Suriye'deki olayların neyi getireceği belli olmaz. Türkiye olarak komşu ülkelerle barış ve dost kalmak istiyoruz, ancak bu isteğimizin kimilerinin yanlış anlamasına sebebiyet vermemesi lazım.
2012'de, hayalini kurduğumuz hoşgörü çerçevesinde Balkanlarda, Balkanlar ve Anadolu'yu birleştirici bir proje başlattık. Doğu ve Batı kültürünü birleştirmek amacıyla Balkan Anadolu Projesi çok önemli bir proje olarak başlamıştır. Balkan Anadolu Projesi kapsamında, kurtuluş günü olan 11 Nisanda Urfa'da Sayın Bakanımız Faruk Çelik'in himayelerinde Balkan sıra gecesi düzenlenmiştir. Urfa'da, Balıklı Göl'de 5 bin kişiye hitap edilmiştir. Balkan Anadolu Projesi kapsamında Türk, Arnavut, Kürt, Çerkez, Karadenizli, Doğulu, Batılı tüm kardeşlerimizle bir araya gelip güzel bir hoşgörü grubu oluşturduk.
Balkan Anadolu Projesiyle birlikte, merkezi İzmir'de olan Balkan Anadolu Derneği kurulmuştur. Avrupa ve Asya'yı birleştirmek "Avrasya" gibi bir söylemi oluşturuyorsa Balkanlar ile Anadolu "Balkanadolu" söylemini oluşturmuştur. Bütün bu çalışmalarımızın gayesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan tüm unsurlarla kardeşlik içerisinde, birlik ve dirlik içerisinde yaşamaktır.
Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum, hepinize barış ve hoşgörülü günler diliyorum. Balkan Savaşı'nın 100'üncü yılında Osmanlı'yı kuran ecdadımızı, evladı fatihanı rahmet ve saygıyla anıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Sait.