GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair
Yasama Yılı:5
Birleşim:87
Tarih:31.03.2015

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Duydunuz mu?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Duyamadık, duyamadık.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Yani sınıfta sözlüye kalksanız çakardınız!

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Ben tekrar edeyim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, çok rakamsal şeyler sorduğunuz için, arkadaşlardan kesin rakamları öğrenmeye çalışıyorum. Takdir edersiniz ki bütün bu rakamları tek tek, kaç öğrenci kız öğrenci, kaç öğrenci erkek öğrenci, kaç öğrenci başına kaç öğretmen düşüyor, bunları bir çırpıda söylemem mümkün değil, zaten onu bekleyerek sormadığınızı da biliyorum. Ama, şu şube müdürü atamalarından başlayalım.

Bu konuda açılmış pek çok dava var gerçekten. Şube müdürü atamalarında uygulanan yöntemle ilgili açılan davalardan 156 tanesi Millî Eğitim Bakanlığının lehine yani Bakanlığın uygulamasını doğru bulmuş 156 davada, 47 tanesi de aleyhine. Danıştay da ayrıca mülakatın doğru olduğuna dair karar verdi dolayısıyla Danıştay kararı da bunu besliyor ama biz aleyhimize verilmiş olan o 47 davayı da -uygulamasını yani- tekrar bunları mülakata alarak değerlendiriyoruz.

Şimdi, buradan okul müdürlerinin atamasına geçelim: Burada, yine yargı kararıyla görevine iade edilmesi istenenleri görevlerine iade ettik, ediyoruz.

Onun da dışında, bu okul müdürlerinin değerlendirilmesi işlemi şöyle işlemişti: Dört yılını tamamlamış 16 bin müdürün değerlendirilmesi 6 aktör tarafından yapılmıştı; ilçe millî eğitim müdürü, atamalardan sorumlu ilçe şube müdürü, o okuldaki en kıdemli öğretmen, o okuldaki en kıdemsiz öğretmen, okul aile birliği temsilcisi ve öğrenci temsilcisi. Bu 6 aktörün de müdürleriyle ilgili değerlendirmelerini hangi kriterlere göre yapacaklarını belirlemek üzere 100'ün üzerinde kriter belirledik, bir okul müdüründe aranması gereken özellikler itibarıyla ve her bir paydaşın yani ilçe müdürünün, şube müdürünün, okul aile birliği başkanının, en kıdemli öğretmenin, en kıdemsiz öğretmenin ve öğrenci temsilcisinin, bunların bir komisyon olarak toplanıp değil, birbirlerini etkilemesinler diye ayrı ayrı elektronik ortamda oylamalar yapmasını istemiştik, nitekim öyle de yapıldı. Bu oylamalar neticesinde 70'in üzerinde puan alan müdürlerimiz görevlerine devam ettiler, 70'in altında olanlar da ya başka bir kurumda görevlendirilmek üzere tekrar müracaat ettiler veya öğretmenliğe döndüler.

Burada, bazı yerlerde, ilçe müdürüyle yani Bakanlığı temsil ettiği varsayılabilecek paydaşlardan ilçe müdürü ile atamalardan sorumlu şube müdürünün toplam 100 üzerinden payları 60'dı. Bu 60'ın birçok yerde tartışmalı değerlendirmelere neden olduğunu gördük yani diğerlerinin, diğer aktörlerin diyelim tam puan verdiği bir müdür hakkında 60'lık avantajı kullanarak bazı yerlerde farklı değerlendirmeler yapıldığını gördük.

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Hep sendikal yaklaşıldı Sayın Bakanım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bir kısmı sendikal, bir kısmı kişisel, bir kısmı tanımamaktan kaynaklanan değerlendirmeler yapıldı. Bu nedenle bunu düzelttik, önümüzdeki dönem 50-50 yapalım dedik yani aktörlerin herhangi birisinin, özellikle bizim millî eğitim ilçe müdürlerimizin ve şube müdürlerimizin bu tür sendikal veya kişisel ön yargılarla hareket etmeleri haksızlığa neden olmasın diye bunu daha dengeli hâle getirmek için tedbirimizi aldık. Dediğim gibi, ister okul müdürü olsun ister şube müdürü olsun mahkeme kararıyla göreve iade edilmesi istenenlerin hepsini veya tekrar mülakata alınması istenenlerin hepsini tekrar mülakata aldık. O konuda yargıyla ilgili... Ama dediğim gibi, zaten hakkımızda açılan şube müdürleriyle ilgili davalardan 156 adedinde de yani 3 davadan 2'si Bakanlık lehine, daha doğrusu, 4 davadan 3'ü Bakanlık lehine sonuçlanmış.

Şimdi, sorulan diğer sorularla ilgili... Tıp fakültesi sayısı: 64 tane devlet üniversitesinde, 30 tane de vakıf üniversitesinde olmak üzere 94 tıp fakültemiz var. Hukuk fakülteleri de 33 devlet üniversitesinde, 39 vakıf üniversitesinde olmak üzere 72 hukuk fakültemiz var. Üniversite sayısı 2002'de yani biz iktidara geldiğimizde 75'ti, şu anda 176. Örgün eğitimdeki öğrenci sayısı da 1 milyon 117 bin 907'den 2 milyon 807 bin 681'e; öğretim üyesi sayısı da 70.012'den 146.558'e...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Anayasa hukuku hocası kaç tane vardır, idare hukuku kaç tane vardır?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Şimdi, anayasa hocalarını da bölüm bazında çıkarmamız lazım. Şu anda elimizde o döküm yok.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Çünkü 94 tane anayasa hukuku hocası yok Türkiye'de, 94 tane idare hukuku hocası yok Türkiye'de Değerli Bakanım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - İşte, bölüm başına çıkaralım biz onları yarın, size verelim.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sağ olun. Teşekkür ederim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Evet, tıp fakültesindeki, hukuk fakültesindeki öğretim üyesi sayısını da yine yazılı olarak vereceğiz. Yani ayrı ayrı fakültelere göre bölüm bazında bunları tasnif etmemiz gerekiyor. O nedenle onları oradan çıkartabiliriz.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin vergi muafiyeti konusundaki son durumunu bilmiyorum. Onu Vakıflar Genel Müdürlüğünden de... Ama dernek olduğu için İçişleri Bakanlığından öğrenmemiz lazım. Onu öğrenir, size bildiririz.

Yerel yönetim mezunları, tabii adı üzerinde belediyelerde görevlendirilebilir.

Onun dışında, bu vakıfların yurt dışından bağış alması eskiden kapatılma nedeniydi, hatta siyasi partiler için de aynı şey söz konusu. Vakıflar Kanunu'nda yapılan değişiklikle vakıflar yurt dışından bağış alabiliyorlar Adenauer Vakfı gibi.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yurt dışından başka vakıf hiç aldı mı bu TÜRGEV dışında Sayın Bakanım?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Konrad-Adenauer Vakfı. Türkiye'deki muadiline destek olduğu için hakkınızda kapatma davası açılacaktı hatırladıysanız.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yani, efendim, şu anda Türkiye'de üniversite kuran vakıflardan başka alan var mı?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Diğer vakıflardan yurt dışından destek alanlar var mı, onu bilmiyorum. Bunları Vakıfların açıklama zorunluluğunun olup olmadığını da bilmiyorum açıkçası ama eğer varsa, açıklamaları gerekiyorsa veya Vakıflar Genel Müdürlüğünde bunların kaydı varsa onu da açıklarız.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - İçişleri Bakanlığının denetimine tabi Sayın Bakanım, o açıdan açıklaması lazım.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Hayır, Vakıflar Genel Müdürlüğü eğer bunun kaydını tutuyorsa ve bunu kurumsal bir sır gibi görmüyorsa onu da açıklarız. Bilmiyorum oradaki mevzuatı ama şunu biliyoruz şimdi: Vakıflar yurt dışından katkı alabiliyorlar.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bağış farklı, katkı farklı.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bağış ve yardım alabiliyorlar.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Bakan, benim soruma cevap vermediniz.

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - TEOG sonuçlarını sormuştum.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Sayın Bakanım, ilave sorularımız var efendim.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Ne vardı?

BAŞKAN - Sayın Öner, buyurun.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bir dakika Sayın Başkanım, galiba bir soruyu eksik bıraktım.

LEVENT GÖK (Ankara) - Bugün, sayın savcının hayatını kaybettiği olayda hem rehin alanların hem de rehin alınılanın hayatını kaybettiği o operasyonu Cumhurbaşkanı başarılı buldu.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Evet.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yani, siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Şimdi, önce, savcıya Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine sabırlar diliyorum. Tabii ki hepimizin gönlü isterdi ki rehine savcı sağ salim kurtulsaydı ama bunların ne kadar zor operasyonlar olduğunu herkes biliyor. Keşke böyle olmasaydı, keşke sağ olarak kurtulabilseydi. Tabii ki üzüldük; Sayın Cumhurbaşkanı da, Sayın Başbakan da en az bizim kadar üzülmüşlerdir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yani, başarılı bulmuyorsunuz ama.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bir de bu imam-hatip okullarıyla ilgili bir sorunuz vardı, TEOG'a girenlerin ne kadarı imam-hatiplere... Bir defa ortaokullara giriş TEOG'la olmuyor. Yani, imam-hatip ortaokullarına da tıpkı diğer ortaokullar gibi velilerin tercihiyle ve adrese dayalı olarak yerleşiyorlar. Daha doğrusu, önce çocuklar normal ortaokullara adrese dayalı olarak yerleştiriliyorlar, sonra çocuklarını imam-hatip okullarına göndermek isteyen veliler ayrıca çocukları için imam-hatip ortaokullarını arayıp bulup çocuklarını kendileri oraya kaydettiriyorlar. Ortaokulda mekanizma o şekilde işliyor.

Liseye geçişte de... Yani, imam-hatibi tercih eden çocuklarla ilgili, ortaokul mezunlarından ne kadarı diye mi soruyorsunuz?

KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Evet, yüzdesini söylerseniz.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Şimdi, aklımda kaldığı kadarıyla 15 tercih yapılmıştı biliyorsunuz. 1'inci tercihi Anadolu imam-hatip lisesi olan öğrencilerin sayısı 94 bindi. 1 milyon 300 bin içinden 94 bin öğrenci 1'inci tercih olarak imam-hatip yapmıştı; bunların 54 bini bu tercihlerine yerleşti, 40 bini yerleşemedi birinci tercihlerine. Onun dışında, 2'nci, 3'üncü ve 15 tercihin içerisinde olanlarda da imam-hatiplerin kontenjanından daha fazla sayıda tercih var yani zorla yerleştirecek öğrenci bulmakta zorlanırdık çünkü zaten imam-hatibe gitmek isteyen öğrencilerin sayısı mevcut imam-hatiplerin kontenjanının üzerinde.

Teşekkür ederim.