| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 26.03.2015 |
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu, görüşmekte olduğumuz torba kanunun son maddesi.
Genel anlamda bu torba kanunda ne var; nelere katılıyoruz, nelere katılmıyoruz diye bir toparlama ihtiyacı var. Katıldığımız sadece birkaç düzenleme var açıkçası. Onun dışındaki bütün maddelere ciddi anlamda muhalefetimiz var hem Komisyonda gündeme getirdik, aynı zamanda muhalefet şerhimizde de yer verdik ve Genel Kuruldaki görüşmeler sırasında da dile getirdik.
Kurslarda, dershaneler kaldırıldı biliyorsunuz, şimdi kurslarda çalışan öğretmenlerin ek ders ücretleri artırıldı. Buna karşı değiliz, ancak biz tüm öğretmenlerin ek ders ücretlerinin artırılmasını istedik. "9 lira 33 kuruş" gibi bir rakam -yani bütün öğretmenlerin ek ders ücretinin artırılmasına ihtiyaç var- çok düşük bir miktar.
Diğer taraftan, Türk deniz ticaret filosunun yenilenmesi söz konusu oldu, bir hurda indirimi söz konusu. Yeniden gemiler yapılacak Türk tersanelerinde ve aynı zamanda da, en az yüzde 35 yerli katkı payıyla, ona katılıyoruz zaten, ortak geçti biliyorsunuz o.
Gene aynı şekilde, gemi uzmanlarının özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin bir düzenleme vardı, ona da gene katılıyoruz. Bunun gibi birkaç tane düzenleme vardı. Ona da gene katılıyoruz. Bunun gibi birkaç tane madde var ama onun dışındaki maddelere ciddi anlamda karşıyız. Zaten arkadaşlar, bu torba kanun teklifinde ne ararsanız var. Yani yok, yok. "Deveye sormuşlar 'Boynun niye eğri?' diye, 'Nerem doğru ki?' demiş." Biz de burada açıkçası o kadar çok, hem Anayasa'ya aykırılıklar, mevzuata aykırılıklar... Yani mevcut sistemin işleyişine ilişkin getirilen birtakım düzenlemelerle sistemin işleyişinin imkânsız hâle gelmesi gibi durumlar söz konusu.
Kısaca bahsedersem, öncelikle şunu söyleyeyim: Sağlık bilimleri üniversitesi kuruluyor bu gelen kanun teklifiyle. Bir devlet üniversitesi olarak kuruluyor ancak mütevelli heyeti var. Böyle bir şey yok. Bu, zaten Anayasa'nın 130, 131 ve 132'nci maddelerine aykırı; yani, üniversitenin organları bellidir; rektör vardır, senato vardır, üniversite yönetim kurulu vardır. Mütevelli heyeti yok değerli arkadaşlar. Mütevelli heyet vakıf üniversitelerinin organıdır. Bir de mütevelli heyetine birtakım görevler veriliyor. Bunlar aynı zamanda diğer organlarla, devlet üniversitesi organlarıyla ciddi anlamda çelişiyor. Bu, son derece yanlış bir düzenlemedir. Bir de ayrıca Sağlık Bakanlığına özel bir üniversite kurulmasını da anlamış değiliz.
Kamulaştırma Kanunu'nun 4'üncü maddesinde bir değişiklik yapıldı, yazın görüştüğümüz torba kanunda değerli arkadaşlar. Bir taşınmaz malın üstünden ve altından birtakım tesisler geçirdiğiniz zaman, tabii, sonuçta, adamın taşınmazının kullanımını sınırlıyorsunuz, aynı zamanda değeri de düşüyor ama bunlara ilişkin "...herhangi bir tazminat, bir ödeme yapılamaz." hükmü vardı. Biz onu Anayasa Mahkemesine götürdük, Anayasa Mahkemesi bekliyor görüşmek üzere, sıraya aldı bunu. Şimdi ise, burada getirilen düzenlemeyle diyorlar ki: "Tünel de getiriliyor." Köprü vardı, raylı sistemler vardı, meğerse tüneli unutmuş arkadaşlar. E, tabii, böyle apar topar, bu kadar gayriciddi, torba kanun yöntemiyle yasa yaparsanız işte böyle olur. Unutursunuz, ondan sonra buraya, çıktıktan sonra, aradan daha üç ay, dört ay geçti, yeniden gündeme getirirsiniz.
İnternet ortamında, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesine ilişkin Başbakanlık ve bakanların talebiyle TİB'e yetki verildi. Bu da yanlıştır. Gene aynı şekilde Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Biz diyoruz ki: Bu yargı kararıdır. Yargının kararını idareye veremeyiz arkadaşlar. Bu kararı yargı kullanmalıdır. Bu da gene yanlıştır.
Diğer taraftan, sağlıkta "Yap-kirala" yöntemi var. Bu, kamu-özel ortaklık modeli. Bunun yanlışlıklarını söyleye söyleye... Yani kaçıncı kere, önümüze gelen bütün yasalarda söylüyoruz.
Şimdi gene ne geldi biliyor musunuz arkadaşlar? Diyelim ki anlaşmazlık oldu, tahkime gidildi. Neydi eskiden? Dava, Türkiye'de görülüyordu. Şimdi getirilen bir düzenlemeyle artık dava, Türkiye'de görülmeyecek, dışarıda, yurt dışında, başka ülkelerin mahkemelerinde görülecek. Ee, böyle bir şey nasıl olabilir? Biz bunu sorduğumuz zaman bize Komisyonda dediler ki: "İşte yabancılar, Türk mahkemelerine güvenmiyor." Ee, işte, bakın, gene başka bir ciddi sıkıntı çıktı.
Elektrik kayıp kaçaklarıyla ilgili ciddi bir problem var, bir 17'nci madde. EPDK belirliyor 2011-2015 dönemi için, her yıl için 21 dağıtım bölgesinde kayıp kaçak oranlarını; şimdi 2015 yılı için kanunla bunu değiştiriyoruz. Hâlbuki, bu, kamu ihale sözleşmelerine aykırı, bu yapılan sözleşmeler değiştirilemez.
Gene Kızılay Derneği, Yeşilay Cemiyeti ve Yeşilay Vakfına bir sürü vergi istisnaları ve muafiyetleri sağlanıyor; bedelsiz mal, taşınmaz mal irtifak hakkı tesis ediliyor. Bunların hepsi yanlış işler. Elbette bu kurumlar önemli ama bunun dışında Darüşşafaka var, başka kurumlarımız var, biz burada eğer böyle bir şey yapacaksak kapsamın geniş tutulması gerektiğini söyledik. Yani önümüze gelen torba kanuna baktığımız zaman arkadaşlar, iler tutar yanı yok bunun, o açıdan da buna karşı olduğumuzu ve ret oyu vereceğimizi burada ifade ediyorum.
Bu vesileyle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)