| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut'un, 688 sıra sayılı Kanun Teklifi'ne 35'inci maddeden sonra gelmek üzere yeni madde ihdasına ilişkin İçişleri Bakanı tarafından verilen önergeyi işleme almasının İç Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı hakkında |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 26.03.2015 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı freni boşalmış bir kamyon gibi, son sürat, yokuş aşağı gidiyor ve bütün Türkiye nefesini tutmuş, son çarpışma anını bekliyor. Bugün itibarıyla geldiğimiz nokta budur ve bu son çarpışma anı da uzak değil, yakındır.
Devletin başı, evet, devletin başıymış! Devletin başı artık sizin başınızda küp olmuş, devletin başı başınızda yük. Yakın zamanda bu küpü siz devireceksiniz, yükten kurtulacaksınız.
Cumhurbaşkanına örtülü ödenek, Erdoğan AŞ'ye kayıt dışı para lazım -Erdoğan AŞ- ama bu AŞ, bu şirket kayıt dışı çalışıyor, merdiven altı çalışıyor; denetim yok, hesap yok. Zaten saray da kaçak; kaçak saraya kayıt dışı para. Örtülü ödenek niçin gerekli? Cumhurbaşkanının görevleri Anayasa'nın 104'üncü maddesinde sayılmış. Bütçeyle ilgili hükümler de yine Anayasa'nın 163'üncü maddesinde ve Kamu Mali Yönetimi Kanunu'nda sayılmış. Anayasa'ya aykırı, bütçe hakkına aykırı bir dayatmayla geliyorsunuz.
Şu, ayan beyan ortaya çıkıyor ki Erdoğan sarayda illegal bir örgüt kuruyor.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Temiz bir dille konuşun.
OKTAY VURAL (İzmir) - Aynen öyle, aynen öyle.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bu illegal örgütün diğer bir tanımı da çetedir ve suç işlenecektir, başka da bir anlamı yoktur, hukuk dışı; Başbakanın görevlerini üstleniyor. Türkiye kurum ve kurallarıyla yönetilmekten çıkmıştır. Yapılanlar tam bir darbedir. Bu kaçıncı darbedir? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Hadi canım sende!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Siz devam edin laf atmaya.
Ve devleti şirazesinden çıkardınız; devleti, kurumlarıyla, kurallarıyla hukuku da altüst ederek her türlü teamülü, geleneği, anlayışı mahvederek tamamen bozdunuz. Para yetmiyorsa artırın ve sadece çiğ çiğ laf atabilirsiniz, gelip bu kürsüden hukuka göre, akla göre, mantığa göre, devlet bilincine göre, devlet hayatına, kamu hayatına göre savunamazsınız.
CUMA İÇTEN (Diyarbakır) - Sizin aklınız bizim aklımızı anlamaz, anlayamazsınız.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Paralel yapılar kuruluyor. Bir gün sizin aklınız anlayacak bunları ve bu tutanaklar bir gün aynanız olacak, "Eyvah!" diyeceksiniz. Zaten bir kısmınız da demeye başladı, bir kısmınız tuzluk oldu, tuzluk için sıraya girecekler var. Bu paralel yapılar yine sizin iktidarınızın sonunu hazırlıyor. Ey Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri, kendinizi bu kadar kullandırmayınız, size yazık!
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, müdahale eder misiniz.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Gelsin o İçişleri Bakanı yemin etsin; Başbakanın haberi var mı, yok mu. İddia ediyoruz, Başbakan Sayın Davutoğlu'nun haberi yok.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Nereden biliyorsun ya, nereden biliyorsun?
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Sen nereden biliyorsun? Sen bilmiyorsun, ben iddia ediyorum...
RECEP ÖZEL (Isparta) - Nereden biliyorsun, sen yanında mısın?
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Hayal görüyorsunuz.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Biz sizi biliyoruz. Her türlü iddiaya da varım. Gelsin, İçişleri Bakanı, o imzayı atıp kaçan İçişleri Bakanı gelsin izah etsin.
OKTAY VURAL (İzmir) - Cevdet Yılmaz niye imza atmıyor? Atmaz böyle bir şeye.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Başbakanı hançerliyorsunuz, hançerliyorsunuz; Allah bilir, haberi yoktur.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Her yıl örtülü ödenek üçe, beşe katlanarak 2014 yılında 1 milyar 75 milyon liraya ulaştı. Dört aylık, 2015 yılında 337 milyon lira bu örtülü ödenek. Ya, bu iktidarın bu kadar örtülü işleri nedir? Biliyor musunuz, haberiniz var mı? Yok. Savunamıyorsunuz ama cılız cılız laf atarak güya tepki gösteriyorsunuz. Mesele sadece para değil, para israf ediliyor ama sadece para değil, yetkiler gasbediliyor; Anayasa, devlet hayatı, kurumlar, makamlar ayaklar altına alınıyor.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Vay vay vay vay!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Evet, ya, vay vay vay vay!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Sabah oldu, horozlar ötüyor.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bu yetkiler gasbediliyor ama sorumluluk yok, yetki var sorumluluk yok.
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Verelim sorumluluk.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Buna aklınız, vicdanınız var mı? İddia ediyorum ki dilinizin söylediği ile kalbinizdeki aynı değil, ben kesinlikle inanmıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya, san nereden biliyorsun kalbimizi?
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Kamu kaynaklarına çöreklendiniz, Yeşilay Vakfına bütçeden 15 milyon lira para aktarıyorsunuz. Bu paralar kimin, kime gidiyor, nereye harcanacak bu? Daha, Yeşilay Vakfının yönetimi belli değil. TÜRGEV'e arsalar, araziler bu kadar niye veriliyor?
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Ayakkabı kutuları, havuzlar... Dakikalar, saatler, günler yetmez. (MHP sıralarından alkışlar)