| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 25.03.2015 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan çuval yasanın 24'üncü maddesi üzerinde verdiğimiz önergeyle ilgili konuşmak istiyorum.
Şimdi, değerli milletvekilleri, bu maddeyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 8'inci maddesinde eklemeler yapılıyor temyiz süresine ilişkin. Şimdi, burada, 2577 sayılı Yasa'da 18/6/2014 tarihinde 6545 sayılı Yasa'yla bir ivedi yargılama usulü ihdas edildi yani idari yargılama usulünde bir özel yargılama yöntemi, ivedi yargılama yöntemi kuruldu. Bazı davalar bakımından bu ivedi yargılama usulünün uygulanacağı söylenildi. Burada tabii ki usulde, normal İdari Yargılama Usulü Yasası'nda uygulanan birtakım prosedürler değiştirildi. Örneğin temyiz süreleri kısaltıldı; ne bileyim, davalının savunmasına karşı davacının cevap hakkı ortadan kaldırıldı yani Anayasa'da güvence altına alınan haklar kurtarıldı. Şimdi, tabii orada örneğin ihale kararları, ihale olayları ivedi yargılama usulü kapsamında tutuldu. Fakat ihaleden yasaklama bunun dışında tutuldu yani bununla idare istediği kişiyi ihalede yasaklayabilecek. Buna ilişkin davalar dışarıda tutuldu. Anayasa'mız da aslında her davanın en hızlı ve acil bir şekilde görülmesini öngörüyor. Bu bir Anayasa emri zaten. Yani "Birtakım davaları hızlı çabuk bitirelim de, öbür davalar ne olursa olsun." anlayışı hukuk devletinde yeri olmayan bir anlayıştır. Yani "Bizden olacak, bize yarayacak davaları bir an önce bitirelim." denildi. Biz Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri olarak, bu yasanın iptali için, Anayasa'ya aykırı olduğu nedenle 6545 sayılı Yasa'nın bu maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine dava açtık ve bu dava henüz Anayasa Mahkemesinde, bitmedi. Daha 2014 yılının altıncı ayında yaptığınız bu değişiklik, şimdi 2015'in altıncı ayına gelmedik daha, şimdi, aynı maddede bir değişiklik daha öngörüyorsunuz. Yani Anayasa Mahkemesinde Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle dava açılmış bir konuda hemen bir tane daha getiriyorsunuz ve on beş günlük temyiz sürelerini kaçırdığı nedeniyle ek temyiz süreleri veriyorsunuz. Birazdan yine bir önerge verecekler arkadaşlarımız, AKP'nin önergesi geldi. Burada yine, o Komisyondan geçen durumlara ilave olarak başka durumlarda da işte bu kanunun yürürlüğünden önce on beş günlük temyiz süresi geçenlere de bir ilave on beş günlük temyiz süresi veriliyor.
Vallaha buralarda bir şey yapılmak isteniyor bu yasayla. Şimdi ne yapılmak istenildiğini ben de çözemedim ama mutlaka bir şey yapılmak isteniyor, mutlaka bir şey yapılmak isteniyor. Burada hırsızlar, namussuzlar, sahtekârlar korunacak bununla. Başka hiçbir yolu yok, bunun başka hiçbir yolu yok. Böyle bir şey olmaz. Bu, hukuk devleti falan değil. Siz daha 18 Haziran 2014'te bu yasayı değiştiriyorsunuz, birtakım konuları özel yargılama kapsamına alıyorsunuz, ondan sonra temyiz süreleri kaçtı diye ek temyiz süresi veriyorsunuz. Kime veriyorsunuz? Neden veriyorsunuz? Kimlere bundan çıkar sağlıyorsunuz? Olmaz arkadaşlar. Ve buna da Parlamentoda CHP'yi de, MHP'yi de, HDP'yi de ve AKP'nin içindeki gerçekten namuslu, dürüst arkadaşları ortak yapmaya çalışıyorsunuz. Çıkın açıklayın bunu. Yani bir önerge veriyorsunuz, gerekçesi bile inandırıcı değil. Kimin hakkı kayboluyor? Bunun buraya getiriliş amacı var, bunun gizli bir amacı var, gizli bir gerekçesi var değerli arkadaşlarım. O nedenle, Anayasa'ya aykırılık nedeniyle bu maddenin biz çıkarılmasını istiyoruz. Yani aslı zaten Anayasa'ya aykırılık nedeniyle Anayasa Mahkemesinde. Daha dava bitmemiş. Siz de "Bu arada ne elde edebilirsek, yangından ne kaçırabilirsek, bu arada ne yapabilirsek..." anlayışıyla iş yapmaya kalkıyorsunuz. Ayıptır, günahtır ya!
Teşekkür ediyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)