| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 25.03.2015 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben, buradan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Öncelikle hatırlayalım: Yeni Yunan Hükûmetinin Millî Savunma Bakanının ilk icraatlarından birisi, işte, bu Türkiye'ye ait, Türklere ait bu adalardan Eşek ve Bulamaç Adalarını ziyaret etmek olmuştur. Bu, açıkça egemenlik hakkının ihlalidir. Sizin Hükûmetiniz "Arada aidiyet sorunu var." diyor. Yunan Hükûmeti "Aidiyet sorunu yok" diyor, Yunanların kendilerine ait olduğunu iddia ediyor.
Şimdi, Sayın Bakan, Hükûmete şunu öneriyoruz: Hep birlikte bu adaları ziyaret edelim, Millî Savunma Bakanı da refakat etsin, eşlik etsin, öncülük etsin.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Korkar, korkar...
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bu adaları hep birlikte ziyaret etmeyi öneriyoruz Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Önergen reddedildi. Hangi önergen kabul ediliyor ki?
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Şimdi, 2011, 2012 yıllarından bu yana biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuları gündeme getiriyoruz gerek kürsü konuşmalarımızla gerekse soru önergelerimizle. Hükûmetin Millî Savunma Bakanının ve Dışişleri Bakanlarının verdikleri cevaplar burada, birbiriyle çelişen, tutarsız açıklamalar ve bu tutarsızlığa biraz önce Millî Savunma Bakanı yeni bir tutarsızlık ekledi ve maalesef "Yunanistan'ın fiilî uygulamaları var." dedi. Bu ne rezalettir! Türkiye Cumhuriyeti'ni, devletimizi, ülkemizi ve milletimizi siz ne hâle düşürdüğünüzün farkında mısınız? Arada ihtilaflı bir konu varsa asla müdahale edemez. En basit tarla davalarında dahi... Anadolu'da en çok, on binlerce, yüz binlerce dava bu tarlaların sınır ihlallerinden doğmuştur. Siz hangi bir anlayışla, nasıl bir zihniyetle, nasıl bir devlet bilinciyle, hukuk bilinciyle hareket ediyorsunuz? Türk Ceza Kanunu'nun 302'nci maddesine aykırı suçu işliyorsunuz ve Hükûmet olarak da Dışişleri Bakanı olarak, Başbakan olarak, Millî Savunma Bakanı olarak bu suçtan mutlaka yargılanacaksınız. Bunları, maalesef, ibretle izliyoruz. Bir ihtilaf varsa, aidiyet sorunu varsa fiilî oldubittiye fırsat vermemeniz gerekir, vermememiz gerekir. Bizim, Milliyetçi Hareket Partisinin bu konulardaki görüşlerimiz son derece açık ve nettir.
19'uncu maddede, değerli arkadaşlar, çeyiz ve devlet yardımı düzenleniyor. Bu düzenlemeler seçim arifesinde kaymak tabakanın fakir kesime bir bakışını yansıtmaktadır. Bu iktidarın kaymak tabakasının, iktidar sahiplerinin, çocuklarının en basit evlerinden bir tanesinin değeri bile 5 bin vatandaşa yapılacak konut katkısını karşılıyor -diğer, 20'nci maddede olduğu gibi- çeyizi hakeza, katbekat karşılıyor.
Gençlere "İşin var mı? Aşın var mı?" diye soran yok. Meslek sahibi yüz binlerce genç insan işsiz ve atanamıyor. Öğretmenler, mühendisler, arkeologlar, veterinerler işsiz ve milyonlarca genç. Yüzde 20'yi aşan resmî işsizlik oranına varılmış. Hâl böyle iken işsize çeyiz hesabını nasıl açacaksınız? Vallahi, bu düzenleme bana şunu hatırlattı: Hani meşhur bir Fransız kraliçesine atfedilen "Ekmek bulamayanlar pasta yesin." gibi bir durum söz konusu. Dolayısıyla, eğer samimiyseniz, iyi niyetliyseniz, sadece propaganda amacı taşımıyorsanız bizim önergemizi de kabul etmeniz gerekir. Devlet katkısından yararlanma oranında, yaşı 27'den 30'a ve yüzde 20'den yüzde 30'a yükseltmeyi ifade ediyoruz para desteğini ve azami 10 bin lirayla sınırlandırılmasını amaçlıyoruz.
Bu düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)