| Konu: | Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz ve 19 Milletvekilinin; Kamu İhalelerinde Kamu Menfaatini Korumadığı, İstanbul'da Bulunan Bazı Mesire Yerlerini Rant Alanı Haline Getirdiği ve Orman ve Su Varlıklarını Etkin Bir Şekilde Yönetemediği İddiasıyla Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu Hakkında Bir Gensoru Açılmasına İlişkin Önergesi (11/51) |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 24.03.2015 |
AK PARTİ GRUBU ADINA OSMAN KAHVECİ (Karabük) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin, orman ve su varlıklarının korunması politikalarının uygulanmasında etkin çalışmalarda bulunmayan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu hakkında gensoru açılması talebinin aleyhine söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Orman ve Su İşleri Bakanlığı ülkemizin orman ve su kaynaklarının korunmasından ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesinden sorumludur. Su, bölgemizde en önemli ve stratejik öneme sahip bir doğal kaynaktır çünkü ülkemiz su zengini değildir. Kişi başına düşen yıllık su miktarının 1.500 metreküp olduğu düşünüldüğünde Türkiye'nin su kaynaklarını akıllıca kullanıp yönetmek zorunda olduğu görülmektedir.
Ülkemizde kullanılabilir yer üstü ve yer altı su miktarı 112 milyar metreküptür. Bu suyun sulama, içme ve sanayi olmak üzere toplam 44 milyar metreküpü yani yüzde 40'ı kullanılabilmektedir. Suların çok amaçlı ve sürdürülebilir yönetimi için bol olduğu zamanlarda baraj ve göletlerde toplanması şarttır. Bu maksatla, on iki yıllık AK PARTİ iktidarları döneminde, 294 adet baraj ve 676 gölet olmak üzere, toplam 970 depolama tesisi yapılmış ve hizmete sunulmuştur. Hâlen 335 adet barajın da inşaatı devam etmektedir. Böylece, baraj ve göletlerde su biriktirme kapasitemiz 30 milyar daha artırılarak su sıkıntısı çekilen dönemlerde kullanılmak üzere tesisler yapılmıştır.
Ülkemizde 2003 yılında DSİ tarafından sulanan alan miktarı 25 milyon dekar iken, bu alan 2015 yılı sonunda 40 milyon dekara çıkarılmaktadır.
Su kaynaklarını kullandığımız önemli alanlardan birisi de enerjidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından biri de hidroelektrik santralleridir. Ülkemizin giderek artan enerji ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için hidroelektrik santrallerinin hızla devreye sokulması gerekmektedir. Ülkemizde hidroelektrik potansiyeli 168 milyar kilovatsaattir. Bunun 82,5 milyarı şu anda işletmededir. Bu, 2003 yılında 26 milyar kilovatsaat idi. Yani, AK PARTİ iktidarları döneminde hidroelektrik kapasitemiz 3 kattan fazla artırılmıştır. 2003 yılında yürürlüğe giren Su Kullanım Hakkı Anlaşması Yönetmeliği çerçevesinde hidroelektrik üretimi de özel sektöre açılmıştır. Bu çerçevede, on iki yılda, toplam gücü 8.825 megavat olan 347 adet tesis özel sektör tarafından işletmeye açılmış, 140 tesis de inşaat aşamasındadır. Hedef, 2023 yılına kadar toplam hidroelektrik santrallerinden enerji üretimini 168 milyar kilovatsaate çıkarmaktır.
Diğer yandan, Bakanlıkça son on iki yılda 1.421 adet taşkın koruma tesisi yapılmış ve bu tesislerde 2,5 milyon dekar alan ile 1.950 adet yerleşim yeri taşkınlardan korunmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığın önemli faaliyetlerinden birisi de orman kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesidir. Çevresel endişelerin had safhaya ulaştığı günümüzde ormanlar ve ormancılık konusu küresel düzeyde önem kazanmıştır. Özellikle son on beş yirmi yılda ormancılık meseleleri tamamen uluslararası platforma çekilmiş, ormansızlaşmanın gerek iklim değişikliği açısından gerekse biyolojik çeşitlilik açısından çevresel bir tehdit oluşturduğu açıkça ortaya konmuş, ormanların insanlar için bir yaşam destek sistemi olduğu kabul edilmiştir. Bunun için de ormanların sürdürülebilir orman yönetimi anlayışıyla işletilmeleri şarttır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dünyada ormansızlaşma ve onun getirdiği çölleşme ve kuraklık 4 milyar hektar alanı ve 1,2 milyar insanı etkilemeye devam ediyor. FAO verilerine göre dünyada her yıl 7 milyon hektar orman da yok olmaktadır. Ülkemiz de orman yönünden zengin değildir. Mevcut ormanlarımızın yüzde 48'i bozuktur. Son istatistiklere göre orman alanımız 21,7 milyon hektara ulaşmıştır. İlk düzenli envanter kayıtlarının tutulduğu 1972 yılından bu yana orman alanımız 1,4 milyon hektar artmıştır. Cumhuriyet tarihimizin en büyük ağaçlandırma ve bozuk ormanların rehabilitasyon hamlesi AK PARTİ döneminde başlamış ve bu seferberlik kapsamında 2 milyon 400 bin hektar alanda ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışması yapılmış ve 2003 yılından bu yana 3 milyar 250 milyon fidan toprakla buluşturulmuştur. Bu rekor, ülkemizi dünyada Çin ve Hindistan'dan sonra en fazla fidan diken 3'üncü ülke konumuna getirmiştir.
Bakanlık, ormancılık alanında izlediği politikalarla orman varlığının korunması ve artırılması yanında ormancılık konusunda halk ile devleti barıştırmış, orman köylüsüne daha fazla iş ve aş verilmesi sağlanmıştır. Bu çerçevede, son on yılda orman köylüsüne aktarılan kaynak miktarı 10 milyarı aşmıştır.
Bazı orman ürünlerinin üretiminde ülkemiz dünyada ilkler arasına girmiş ve bu ürünler önemli ihracat kalemleri arasında yer almaya başlamıştır. Sadece odun dışı orman ürün ihracatı 6 kat artarak 300 milyon dolara çıkmıştır. Ormancılık alanındaki yeni gelişmeler ve endüstriyel odun üretimindeki artışlar orman ürünlerinin sanayisini de tetiklemiş ve bazı sektörlerde 4-5 kata varan büyümeler olmuştur.
Ormanlarımızda biyolojik çeşitliliğin ve ekolojik zenginliğin korunması için korunan alan miktarı 3 kat artırılmıştır. Bu çerçevede millî park sayısı 33'ten 40'a, tabiat parkı sayısı da 17'den 201'e çıkarılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüldüğü gibi gerek orman ve gerekse su kaynaklarının verimli kullanılmasında ve yönetilmesinde iddia edildiği gibi herhangi bir usulsüzlük ve noksanlık görülmemektedir. Aksine, orman ve su kaynakları koruma ve kullanma dengesi içerisinde en verimli bir şekilde kullanılmış ve halkımızın hizmetine sunulmuştur.
Gazi Yerleşkesi'ndeki OGM'nin tapulu arazisinin TOKİ'ye devredilmesinde protokollere uyulmayarak kurumun ve çalışanların mağdur edildiği iddiası doğru değildir. OGM'nin Gazi Yerleşkesi'ndeki idari binalarının tamamı ekonomik ömrünü doldurmuş binalardı. Bunlardan 1 tanesi de depreme dayanıksız olduğu tespit edildiğinden hiç kullanılmıyordu. OGM ile TOKİ arasında takas amaçlı yapılan protokol herhangi bir problem yaşanmaksızın uygulanmaktadır.
Başbakanlığa devredilen 450 dönüm alan için ekspertize yaptırılan bedel üzerinden protokol yapılmış ve bu değere eş değer bina ve arsanın OGM'ye verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, yeni OGM kampüsü TOKİ tarafından ihale edilerek inşaatına başlanmıştır. 82.882 metrekare alanda oluşan OGM hizmet binasıyla birlikte, 1 adet sosyal tesis ve kreş inşaatı da birlikte yapılmaktadır. Bunun yanında, TOKİ'den 51 adet lojman satın alınmış, Şap Enstitüsünün orman olmayan 104 dönümlük alanı da OGM'ye verilmiştir. Geri kalan parayla OGM'nin ihtiyacı olan yerlerde yeni teşkilat binaları ve hazine alanlarıyla takas işlemi gerçekleştirilecektir. Görüldüğü gibi ortada OGM'nin kurumsal bir mağduriyeti söz konusu değildir, aksine OGM eskisinden çok daha modern, yine Gazi Yerleşkesi içerisinde, yeni tesislerine kavuşmaktadır, bu yıl sonuna doğru da OGM'nin yerine taşınması beklenmektedir.
İstanbul Park Ormanı'yla ilgili olarak söz konusu yer, 1991-2002 yılları arasında orman içi dinlenme yeri olarak ihale edilmiştir. Bu süreçte gerekli altyapılar ve düzenlemeler idare tarafından, 2002-2008 yılları arasındaki düzenlemeler ise işletmeci tarafından orman içi dinlenme yeri statüsünde yapılmıştır. Bu alanda mesire yerleri gelişme planına göre ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yapı ve tesisler yapılmıştır. Ayrıca, işletmeci tarafından sözleşme kapsamında onaylı gelişme planına göre bazı ek tesislerle birlikte bunların toplam taban alanı 14.326 metrekaredir. Buradan da anlaşılacağı üzere, söz konusu alanda hiçbir tesis yokmuş ve binlerce ağaç kesilerek orman ve doğa tahrip edilecekmiş gibi kamuoyuna yansıtılan algılama gerçeği yansıtmamaktadır.
Fatih Orman Tabiat Parkı'nın 2002-2009 yılları arasında yürütülen işletmecilik faaliyetleri sırasında birçok sorun da yaşanmış, hem bu sorunların çözümü hem de yeni geliştirilen stratejiler doğrultusunda gelişim planları yapılmış ve bu doğrultuda da ihale yapılmak suretiyle tamamlanmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Görüldüğü gibi bahsedilen iddialar somut delillere dayanmayan mesnetsiz iddialardır.
Yıllarca kadro bekleyen orman işçilerine, ilk defa 18 bin orman işçisine AK PARTİ döneminde kadro verilmiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) İlk defa en çok orman mühendisi AK PARTİ iktidarında alınmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yandaşları mı doldurdunuz?
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - Yine -sayın meslektaşım da bilir- orman fakültesinin 9 dekanı ben genel müdürken beni ziyaret ettiler.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Torpili var mı?
ALİ ÖZ (Mersin) - Sayın Kahveci, torpil var mı, torpil?
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - "Meslektaşlarımız son yıllarda KPSS'den başka mesleki imtihanlara ilgi göstermiyorlar. Lütfen, KPSS'nin dışında da mesleki imtihanlar yapın." diye, orman fakültesinin 9 dekanı bizden böyle bir talepte bulunmuştur.
ALİ ÖZ (Mersin) - Sen çok iyi biliyorsun Sayın Kahveci. Torpil var mı, onu söyle, onu!
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - Dolayısıyla da -bu talep doğrultusunda- bu imtihanları yapanlar da yıllarca bu kurumda çalışmış orman mühendisi meslektaşlarımızdır.
ALİ ÖZ (Mersin) - Sana isim verdim, isim, isim!
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - Bundan dolayı da gensorunun aleyhinde olduğumu...
Bir de 120 bin işçimizle ilgili... Evet, 120 bin işçimiz sadece dikimde çalışmayacak.
ALİ ÖZ (Mersin) - Bari sen savunma bunları.
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - Henüz dikim mevsimi bitmedi. Doğuda, İç Anadolu'da, güneydoğuda daha sahalar karla kaplı. Bunlar dikimde de çalışacak, bakımda da çalışacak, fidan üretiminde de çalışacak. Dolayısıyla, ormancılığımıza, Orman Genel Müdürlüğünün bütçesinin dışında 120 bin işçimize ormancılık için, bu işçilerin altı ay çalışmaları için destek verilmiştir. Bu konuda Hükûmete ormancılar olarak teşekkür etmemiz lazım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bundan dolayı da gensorunun aleyhinde olduğumuzu bildiriyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. [AK PARTİ sıralarından alkışlar, MHP sıralarından alkışlar (!)]