| Konu: | MHP Grubu adına, Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti toprağını savunmadıkları, PKK/PYD ile IŞİD terör örgütlerini muhatap aldıkları iddiasıyla Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında birer gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/50) |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 24.03.2015 |
AK PARTİ GRUBU ADINA EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Grup Başkanvekili İzmir Milletvekili Oktay Vural'ın; Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti toprağını savunmadıkları, PKK/PYD ile IŞİD terör örgütlerini muhatap aldıkları iddiasıyla Bakanlar Kurulu üyeleri hakkında bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi hakkında AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; son zamanlarda Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun yakın çevresinde yaşanan çatışmalar neticesinde mezkûr karakolun doğusu ve kuzeyi PKK/PYD kontrolüne geçmiş, batısı ve güneyi ise DEAŞ kontrolü altında kalmıştır, hâlen çatışmalar sürmektedir. Süleyman Şah Saygı Karakolu'nda görev yapan 40 personel, 6 Haziran 2014 tarihinden 21 Şubat 2015 tarihine kadar geçen sekiz buçuk aylık sürede değiştirilmemiştir. Esasen, karakol civarındaki arazi ve ikmal yollarını tehdit eden DEAŞ, arazi değişim faaliyetlerinde Türkiye'yle pazarlık yapma çabası içine girmiş, bu nedenle söz konusu değişim yapılamamıştır. Bölgenin başka grupların eline geçmesi hâlinde de benzer durumla karşılaşılması ihtimali yüksekti. Personel değişimi ve ikmal faaliyetleri için kullanılan güzergâhlardan biri DEAŞ diğeri PYD'nin kontrolündedir, üçüncü güzergâhın bir kısmı DEAŞ diğer kısmı ise PYD'nin kontrolünde bulunmaktadır. Değişik tarihlerde karakolumuza yönelik ciddi tehdit istihbaratı alınmıştır. Bir saldırı ihtimaline karşı Türk Silahlı Kuvvetleri o zaman her türlü tedbiri almış ve hazırlıklarını tamamlamıştı.
Sayın milletvekilleri, Suriye'de dört yıla yakın zamandır süregelen çatışma ortamı ve bölgedeki DEAŞ varlığı, Türkiye sınırına 37 kilometre mesafede Karakozak mevkisinde bulunan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nu uzun süredir ciddi bir risk altında tutmaktaydı. Süleyman Şah'ın Türbesi, karakol ve burayı büyük bir fedakârlık ve kahramanlık örneğiyle beklemekte olan 40 askerî personelimizin güvenlikleri üzerindeki baskı ve tehditler, bölgedeki son gelişmelerle ciddi boyutlara ulaşmıştı. Yapılan güvenlik mülahazaları sonucunda, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun, Süleyman Şah'ın kabriyle birlikte Suriye'de sınırımıza mücavir Eşme köyünün kuzeyinde ve aynı büyüklükteki araziye geçici olarak taşınmasına karar verilmiştir. Bu karar, 21-22 Şubat 2015 tarihlerinde gerçekleştirilen Şah Fırat harekâtıyla başarılı bir şekilde icra edilmiştir. Harekâta 39'u tank olmak üzere 96 araç ve 532 personel katılmıştır. Karakolda görevli 40 personel ve 4 aracın da dönüşte unsurlarımıza katılmasıyla birlikte toplamda harekâta 572 personel ve 100 araç iştirak etmiştir. Ayrıca, Hava Kuvvetlerimiz tarafından 32 muharip, 30 destek uçağı destek amaçlı havada ve yerde hazır bulundurulmuştur.
Şah Fırat Harekâtı'nın yalnızca güvenlik kaygıları nedeniyle gerçekleştirildiğinin ve defin işleminin geçici nitelikte olduğunun altını çizmek gerekir. Suriye'de barış, istikrar ve güvenlik ortamı yeniden tesis edildiğinde kabrin yeniden eski yerine taşınması mümkün olabilecektir.
Suriye sınırları içindeki Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, bilindiği üzere, uluslararası hukuk temelinde anlaşmalarla kayda geçirilmiş bir Türk toprağıdır. Bu anlaşma belgeleri: 20/10/1921 tarihli Ankara Anlaşması, Türkiye-Fransa Dostluk ve İyi Komşuluk Sözleşmesi Uyarınca Kurulmuş Olan Komisyonun 03/05/1930 tarihinde Halep'te imza altına alınan raporu; 29/05/1937 tarihli, Türkiye ile Fransa Arasında Türkiye Sınırının Güvence Altına Alınmasına İlişkin Anlaşma; 23/06/1939 tarihli, Türkiye ile Suriye Arasında Arazi Mesailinin Kat'i Surette Hallini Mutazammın Anlaşma; 17/12/1973 tarihli, Mektup Teatisi ile Akdolunan Anlaşma; 22 Ocak 2003 tarihinde Ankara'da imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Süleyman Şah Türbesi Tahkimat Projesinin Uygulanmasına İlişkin Ana Tutanak ve ekleri; 25 Ağustos 2006 tarihinde Ankara'da imzalanan, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasındaki Süleyman Şah Türbesi Tahkimat Projesinin Gerçekleştirilmesine İlişkin Uygulama Protokolü ile eki; 13 Mayıs 2004 tarihinde Halep'te imzalanan, Süleyman Şah Türbesi Tahkimat Projesi'nin uygulanmasına ilişkin olarak Türkiye ve Suriye heyetleri arasında yapılan toplantının tutanağı ve eki, Süleyman Şah Türbesi sınırlarına ait belge; 29/12/2012 tarihli, Suriye İstanbul Başkonsolosluğu notasıdır.
Sayın milletvekilleri, türbenin statüsü konusunda hiçbir tereddüt ve tartışma yoktur. Söz konusu geçici nakil ve defin işlemi, Süleyman Şah Türbesi ve müştemilatının anlaşmalarla tespit edilmiş statüsünde herhangi bir değişiklik anlamına gelmemektedir.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Allah Allah!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Türkiye'nin toprak kaybı hiçbir şekilde söz konusu değildir. Türbe eskiden bulunduğu yerinden taşınarak Suriye içinde aynı yüz ölçüme sahip güvenli başka bir alana geçici olarak nakledilmiştir.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Niye geçici olarak yani?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Esasen Şah Fırat Harekâtı'yla Süleyman Şah Türbesi dördüncü yerine nakledilmiş olmaktadır. Bilindiği gibi, türbe ve karakol daha önce 1939 yılında tamirinin imkânsız hâle gelmesi ve güvenlik zaaflarının ortaya çıkması nedeniyle Caber Kalesi içerisinde ikinci yerine nakledilmiştir. Suriye'nin Tabka Barajı'nın inşasına başlaması nedeniyle karakol ve türbenin sular altında kalmasının önlenmesi amacıyla 22 Aralık 1973 tarihinde Karakozak mevkisine üçüncü nakil yapılmıştır.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sonuçta birisi Türk Bayrağı'nı indirmeye çalıştı.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Anlaşmayla yapıldı o. Terör örgütü yaptırıyor onu sana.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Şah Fırat Harekâtı'nın başarısı ve yürütülme şekli esasen Türkiye'nin amacını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Harekât sırasında hiçbir kesimle çatışmaya girilmemiş, tek bir ateş açılmamıştır. Harekât hakkında ilgili kesimlere uygun bir zamanlamayla yalnızca bilgilendirmede bulunulmuştur. Bu çerçevede ülkemizin de aralarında bulunduğu 114 ülke ve 13 uluslararası kuruluş tarafından Suriye halkının meşru temsilcisi olarak kabul edilen Suriye Ulusal Koalisyonuna harekât hakkında bilgi verilmiş, Dışişleri Bakanlığımız tarafından Suriye'deki rejimin İstanbul'daki Başkonsolosluğuna bir notayla işlem hakkında bildirimde bulunulmuş, kamuoyumuz gerekli açıklamalarla aydınlatılmış, Birleşmiş Milletler nezdindeki daimi temsilcimiz tarafından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanına hitaben birer mektup gönderilerek nakil işleminin Birleşmiş Milletler nezdinde kayda geçirilmesi temin edilmiş, NATO nezdindeki daimi temsilciliğimiz tarafından NATO Konseyi operasyon hakkında bilgilendirilmiş. Sayın Dışişleri Bakanımız bazı dost ülkelerin ve müttefiklerimizin dışişleri bakanlarını telefonla arayarak operasyon hakkında bilgilendirmede bulunmuştur.
Saygıdeğer milletvekilleri, Şah Fırat Harekâtı öncesinde Suriye içinde arazideki silahlı unsurlarla herhangi bir çatışmanın ortaya çıkmamasını teminen gerekli tedbirlerin alınması zımnında bu unsurlara tebligatta bulunulmuştur. Harekât sırasında tüm kesimler aklıselimle hareket etmiştir. Bu durum harekâtın sebep ve amaçlarının anlaşıldığının başka bir açık göstergesidir. Harekât tamamen Türkiye'nin kendi tasarrufuyla gerçekleştirilmiş olup hiçbir kesimle eş güdüm veya iş birliği gerçekleştirilmemiştir. Türkiye Şah Fırat Harekâtı'yla esasen topraklarına yönelik Suriye kaynaklı risk ve tehditlere karşı ön alarak, gerek ülkesel güvenliğine gerek bölgesel istikrara önemli katkıda bulunmuştur.
Sayın milletvekilleri, karakolumuzun sınırımıza bitişik bir bölgeye başarılı bir askerî operasyonla taşınmasıyla Ankara Anlaşması'ndan doğan hakkın muhafazası, karakolda bulunan personelin güvenliğinin daha etkin sağlanması, Türkiye Cumhuriyeti'nin beklenmedik bir provokasyonla karşılaşmasının önlenmesi sağlanmıştır.
Sayın milletvekilleri, böylesine başarılı bir operasyon Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücünü dost düşman herkese bir kez daha göstermiştir. 77 milyon vatan evladının göğsünü kabartan böylesi bir operasyonu gerçekleştiren komuta merkezindeki Genelkurmay Başkanı ve komutanlara, operasyonlara bizzat iştirak eden komutan ve erlerimize yüce Meclisimizin bu kürsüsünden teşekkürü bir borç biliyorum.
Hâl böyleyken, böyle millî bir meselede muhalefet partilerinin aleyhte değerlendirmede bulunması ve Milliyetçi Hareket Partisinin böyle bir gensoru önergesi vermesini yüce milletimizin takdirine bırakıyorum.
Değerli milletvekilleri, benden önce yapılan konuşmalarda çok şeyler söylendi ama ben bunlara cevap vermek istemiyorum doğrusu.
GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Verme tabii, verip ne yapacaksın!
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Aynen öyledir. Kaçanlar cevap veremezler.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Sadece şunu söylüyorum, diyorum ki, eskilerin güzel bir sözü vardır: "Üslubu beyan, aynıyla insan."
GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Aynen öyle.
OKTAY VURAL (İzmir) - Aynen öyle.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Aynen, üslubunuzla ne olduğunuzu ortaya koydunuz. Ama bir kere burada şunun altını çizmekte fayda var.
SADİR DURMAZ (Yozgat) - Üslubumuzda ne var ya Allah aşkına söyler misin?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Suriye topraklarındaki bayrak indirilmedi, bunu siz de çok iyi biliyorsunuz.
SADİR DURMAZ (Yozgat) -Hayır, üslupta ne var bir söyler misin?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Suriye topraklarında başka bir yere bayrak dikildi, ondan sonra nakil işlemi gerçekleştirildi.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bayrak dalgalanıyor mu orada hâlâ?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Bakınız, daha önce yapmış olduğunuz konuşmalarda söylediniz. Eğer herhangi bir müdahale olsaydı karakola, biz anında gerekli her türlü tedbiri aldık ve gerekli cevabı verirdik. Ama çok şükür böyle bir saldırı olmadı, olamaz; herkes bölgede Türkiye'nin gücünün ne olduğunu görmekte.
SADİR DURMAZ (Yozgat) - Kaçarsanız, vatan toprağını terk ederseniz saldırı olmaz!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakınız, burada çıktınız "Vatan toprağı terk edilmiş." dediniz. Ben diyorum ki: El insaf! O karakol Türkiye topraklarına mı geldi?
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ya, senin sözlerin vatan toprağı olduğunu söylüyor.
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Vatan toprağı, evet.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sen kendi ağzınla söyledin.
OKTAY VURAL (İzmir) - Peki, niye terk ettin ya, niye savunmadın?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Yakın zamanda göreceksiniz, o karakolun Karakozak'a taşındığını hep birlikte...
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ya, orada rant yok diye niye terk ediyorsunuz?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - ...Türk milleti ve bütün dünya görecektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir) - Kupon arazi değil diye mi terk ettiniz?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bakınız, biz macera peşinde koşmuyoruz. Madem öyle, bir alıntı yapmak istiyorum: Ana muhalefet partisinin lideri 30 Mart seçimlerinden on bir gün önce bir televizyon kanalında ne diyor; tabii televizyon kanalı paralel yapının televizyon kanalı, onun da altını çizmekte fayda var.
OKTAY VURAL (İzmir) - Bak, Bakanlar Kuruluna bak, alayı paralel!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen!
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - "Şimdi, bakın, seçimlere giriyoruz. Bizim gazetelerde küçük küçük haberler yer alıyor 'Süleyman Şah Türbesi'ne saldırılar olacak.' vesaire diye. Suriye tarafında, bizim sınırımızdan 30 kilometre içeride, Başbakan Erdoğan -parantez içinde- seçimlerden önce orduyu Suriye'ye sokmak isteyebilir. Buradan Genelkurmay Başkanına seslenmek isterim: Türkiye'yi maceraya sokmayın. Oraya herhangi bir saldırı yok ama bir provokasyon olabilir, Erdoğan orduyu sokmak isteyebilir. Herkesin çok dikkatli olması lazım. Türkiye'nin maceraya ihtiyacı yoktur. Orta Doğu bataklığına Türkiye'nin girmeye hakkı da yetkisi de yoktur. Bu konuyla ilgili bazı duyumlar var." şeklinde, ana muhalefet partisinin Genel Başkanı böyle açıklamalarda bulunuyor.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Tamam.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Tamam, ne var burada?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Biz, macera peşinde değiliz. Biz aklıselimle hareket ediyoruz...
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun dediğini mi yaptınız siz şimdi?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - ...ve yapılması gerekeni yaptık. İnşallah, o karakol zamanı geldiği zaman bütün dünyanın gözünün önünde o Karakozak'taki yerine nakledilecektir.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun dediğini yaptınız, maceraya girmediniz öyle mi?
EMRULLAH İŞLER (Devamla) - Ben, bu gensorunun AK PARTİ Grubu olarak aleyhinde olduğumuzu söylüyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)