| Konu: | MHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmında yer alan, Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve arkadaşları tarafından, engellilerin istihdam sorununun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin (10/783), ön görüşmelerinin Genel Kurulun 23 Mart 2015 Pazartesi günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 23.03.2015 |
GÜRSOY EROL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin, engelli istihdamının tespiti ve yaşadığı sorunların çözümüyle alakalı vermiş olduğu araştırma önergesi üzerine, AK PARTİ Grubu adına, aleyhinde söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, tabii, engelli dediğimiz zaman, insanlık tarihi kadar eski bir olgu, eski bir kavramı konuşuyoruz. Toplumun, daha doğrusu insanlık tarihinin ilk zamanlarında "engelli" denildiği zaman âdeta bir korku oluşturmuş, ilk çağlarda baktığınız zaman engelli doğan çocuklar öldürülmüş, katledilmiş ve dolayısıyla büyük zulümlere uğramış, ta ki özellikle yüce Kitabımızın, hakkında ayet inmesine kadar vesile olan engellilikle ilgili ve daha sonra yüce Peygamberimiz'in de yapmış olduğu uygulamalarla ilgili, engellilerin toplumda nerede olması gerekir ve dolayısıyla nasıl değer verilmesi gerekir, bu konuda ciddi uygulamalar başlamıştır.
Günümüze gelir isek Türkiye Cumhuriyeti olarak, kuruluşundan bu yana engellilerle ilgili birçok konuda adımlar atılmış ama kurumsal anlamda ilk hamlenin merhum başbakanlarımızdan Necmettin Erbakan Hocamızın o dönemde Özürlüler İdaresi Başkanlığını kurarak -ilk ciddi, yasal anlamda, bir kurum anlamında- oluştuğunu görüyoruz. Daha sonrasında, AK PARTİ hükûmetleri döneminde, benim de içinde bulunduğum 2005 yılında, Engelliler Yasası'yla beraber Türkiye ilk defa engeliler konusunda ciddi anlamda bir yasaya kavuştu ve bu noktada bundan sonraki çalışmalar daha artık yasa çerçevesinde yapılmaya başlandı.
Tabii, engelliler adına kim bir adım atmışsa, geçmiş dönemden bugüne kadar kim bir hamle yapmışsa ben hepsini burada da saygıyla anıyorum, teşekkür ediyorum engelliler adına.
Öncelikle, istihdamın tespitinden önce en önemli konunun eğitim konusu olduğunu düşünüyorum ki Engelliler Yasası'nda da biz eğitim konusunu en ön plana aldık. Geçmiş dönemlerde "yeşil kartlılar" ve "BAĞ-KUR'lular" dediklerimiz, özel eğitim hizmetlerinden yararlanamıyordu. Öncelikle Millî Eğitim bütçesini alarak yeşil kartlıları ve BAĞ-KUR'luları da bu kapsam içine aldık ve o günlerde 20 binlerde olan bu sayı... Bugün özel eğitim, rehabilitasyon merkezlerinde eğitim alan kişilerin sayısı 200 binlerin üzerinde. Keza, bütçeye de konan bu rakamla beraber Millî Eğitim bütçesinden artık bu karşılanmakta. Çünkü, eğitim her şeyin başı. Eğitim olmadıktan sonra, tıpkı sağlıklı bireylerde olduğu gibi engelli kişilerde de herhangi bir şekilde bir şey yapabilmek, sağlıklı bir şey yapabilmek mümkün değil.
Dolayısıyla, bu hamlenin ötesinde, okullarımızda eskiden servis ve yemek sıkıntısı yaşıyorlardı. Bu hizmeti de AK PARTİ hükûmetleri döneminde getirdik ve dolayısıyla şu anda millî eğitimde de engelliler yaklaşık 25 binlerden 50 bini geçen sayılarda -en son rakamı almadım- ciddi bir şekilde okullara devam ediyorlar. Kaynaştırma eğitimiyle, keza, aynı şekilde çocuklarımız engelli-engelsiz bir arada eğitim faaliyetlerine devam ediyorlar.
Eğitimle beraber istihdam sorunu... Tabii ki, engellilerin öncelikle istemiş olduğu konu: Toplumda insan onuruna yakışır bir şekilde yer almak. Bununla ilgili -yasada koyduğumuz gibi- ayrımcılığa hem ceza hem de adli para cezası koyduk. Engelliler adına yapılacak herhangi bir işlemin ayrımcılık olmayacağını halkımızla beraber 2010 yılındaki referandumla çıkarmış olduk.
Bu arada, 2005 yılında çıkarmış olduğumuz Engelliler Yasası'nı da Meclisimizde tüm grupların ortak kararıyla ve ortak desteğiyle çıkarttığımızı, Mecliste tüm yasaların, keşke, bu şekilde, hep birlikte, ortak ve uyum içerisinde çıkmış olabileceğini, çıkmış olması gerektiğini de özellikle arzuladığımı ifade etmek istiyorum.
Engellilerin istihdamı konusunda attığımız en önemli adımlardan birisi "Engelli KPSS sınavı" dediğimiz memur seçme sınavını ayırarak, 2012 yılında, dünyada bir ilk olan engelli KPSS'sine başlamış olduk. Ve bu yolla da, 2002 yılında kamuda engelli sayısı 5 bin küsurken şu anda 35 bine yaklaşmış durumda. Hâlâ açığımız var ama hemen önümüzdeki dönemde, nisan alımıyla beraber ve her yıl yapılan bu alımlarla beraber bu açığı kapatacağız.
Engelli probleminin çözümünde hep birlikte, el ele vererek bu problemleri çözeceğiz. İktidar üzerine düşenleri muhakkak ki yapıyor, yapacak ama muhalefetin de bu konuda yapıcı önerileriyle engellilerin toplum hayatında daha çok yer almasını ve toplum hayatında istihdama daha çok katılmasını hep birlikte sağlayacağız.
Engelli işçilerde de 2002'de 10 binlerde olan sayı şu anda 30 binleri geçmiş durumda ve dolayısıyla bu sayıyı da hep birlikte daha fazla artıracağız. Çünkü engelliler evlerine kendi kazandıkları rızıklarını götürmek istiyorlar, ayaklarının üstünde durarak ailelerini geçindirmek istiyorlar. Devletin temel görevlerinden biri de bu.
Tabii, sosyal yardımlarda, çalışamayacak durumda olan -eğitim seviyesi itibarıyla olsun, kendi bulunduğu sağlık durumu açısından olsun- kişilere sosyal yardımlar noktasında 2005 yılında getirmiş olduğumuz evde bakım hizmetiyle... Bu sayı ilk defa şu anda -2005 yılında getirmiştik - 500 bini aştı ve bu noktada bir asgari ücreti, evde bakıcısına ödenen bir parayı konuşuyoruz, çok ciddi bir bütçeyi konuşuyoruz. Bu noktada, farkındaysanız, engelliler daha çok sokağa çıkmaya başladı, daha çok toplum hayatına katılmaya başladı.
Bundan sonrası için de engelliler adına en önemli sorunlarımızdan biri olan ulaşılabilirlik konusunu da hep birlikte el ele vererek çözeceğiz. Niye hep birlikte diyorum? Çünkü Türkiye'deki belediyeler bu noktada, hangi parti olursa olsun, atacağı adımlarla engellilerin her türlü hizmete ulaşma hakkına daha çok yardımcı olacaklar. Bu noktada kim bir taş üzerine taş koyuyorsa ben tekrar her birine teşekkürlerimi iletiyorum ama bu problem sadece iktidarın değil hepimizin problemi. Tüm belediyeler el ele verecek ve bu noktada, engellilerin toplum hayatında daha çok hizmete ulaşması noktasında elinden ne geliyorsa bu gayreti sarf edecek. Burada, toplu taşıma olsun, sosyal alanlar olsun, kamu binalarına giriş olsun, hepsini kastediyorum.
Ben bu noktada daha iyi günlerin ülkemizi beklediğini, engellilerin bu noktada bütün yaşadığı problemleri iktidar olarak hep birlikte, beraberce çözeceğimize inanıyorum. Özellikle kurucu Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, 2005 yılında Türkiye'ye ilk defa böyle bir yasayı kazandırdığı için, engelliler adına ne zaman bir şey geldiğinde destek verdiği için, keza şu anki Başbakanımıza da ve bu noktada, engelliler konusunda desteklerini esirgemeyen muhalefetin değerli mensuplarına da ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Biz istiyoruz ki engelli-engelsiz diye bir ayrım olmadan ülkemiz daha çok istihdama katılsın ve engelliler üretime daha çok katılsın, hep birlikte üretelim, Türkiye -100'üncü yılında- 2023'e giderken dünyanın ilk 10'u içerisinde hep birlikte olalım. Engellilerin yapabileceği çok şey var, bunları da toplum hayatında hepimiz gittiğimiz zaman görüyoruz. Bunu yapabilmek için sadece engellilerin önündeki engelleri kaldırmak yetiyor. Neler yapabildiğini, neler üretebildiğini basında da izliyoruz, toplumda da hep birlikte takip ediyoruz. Bu noktada, hep birlikte sevgiyle ve yeter ki insan onuruna yakışır bir şekilde engellilere destek verelim ve hep birlikte ülkemizi çok daha güzel günlere taşıyalım. Bu noktada, en azından böyle bir konuyu gündeme getirme fırsatı tanıdığı için Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna da ben teşekkürlerimi sunuyorum. Bu noktada, önümüzdeki günlerde böyle bir komisyonun kurulması, çalışması, yeterli süremizin de olmayacağı düşüncesiyle, çıkması gereken yasaların da bir an önce çıkması, 5 Nisan itibarıyla çalışma kararımız sonrasında Meclisimizin de tatile gireceği düşüncesiyle, bu noktada, komisyonun kurulamayacağı noktasında aleyhinde konuşmuş oldum. İnşallah, engelliler adına çok daha güzel hizmetleri 25'inci Dönemde de, bundan sonraki günlerde de hep birlikte yapacağımıza inanıyorum.
Yüce heyetinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Hayırlı günler diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)