GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yerel basının sorunlarına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:80
Tarih:19.03.2015

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bugün de gündem dışı konuşmamız yerel basın üzerine, medya üzerine.

Demokrasinin bir aracı, dördüncü kuvvet olarak görülen medyanın, işlevsel olarak kamuoyunun sesini gündeme taşıma ve siyasal iktidarı denetleme gibi bir görevi vardır. Tabii "Siyasal iktidarı denetleme gibi bir görevi var." derken ben hepimizin bildiği gibi havuz medyasından ya da haram medyadan söz etmiyorum, kamu imkânlarıyla siyasal iktidarın borazanı olmuş medyadan bahsetmiyorum.

Medya deyince aklımıza yaygın medya ve yerel medya gelir. Sizi ilgilendirmiyor zaten bunlar. Yaygın medya yüzde 80'idir bu işin, yerel medya da yüzde 17'lik kısmını oluşturur ki bugün yaygın medyanın problemlerini, gelir kaynaklarını bilmemize rağmen yerel medyanın -en büyük sorun- hem ekonomik olarak boğuşmak gibi hem de istihdam konusunda, kaliteli istihdam konusunda büyük sıkıntıları vardır. Bunu fark eden Kocaeli Üniversitesi geçen hafta üniversitede yerel medya organlarının, basının da katıldığı ve yerel medyada görev alan arkadaşlarımızın da katıldığı bir çalıştay düzenledi ve bu çalıştayda da 13 maddelik, basının, yerel medyanın sorunlarını tespit etti ve aynı zamanda, bu 13 maddeyle ilgili çözüm önerilerini de belirledi.

Tabii, iktidarı ilgilendirirse bu konu çözüm önerileriyle ilgilenir ama bu konunun çok ilgilendireceğini zannetmiyorum. Siyaset ve sermaye ilişkisi basına yansıdığı için sadece yaygın medyada haram ve havuz medyasını oluşturmadılar, aynı zamanda yerel medyada da oluşturdular. Ama yerel medyanın buna rağmen 3 tane ana problemi var. Bir tanesi ekonomik ilişkiler, diğerleri tiraj sorunu ve denetim sorunu olarak öne çıkıyor. Yerel medyada çalışan arkadaşlarımızı aslında fikir işçisi olarak da görebiliriz, bir yerel köleliktir. Onların 212 sayılı Yasa'dan kaynaklanan hakları var ama bu hakları hiçbir zaman kullanamazlar. Genelde yerel medyada bu eğitimle ilgili olay göz ardı edildiği için genelde basınla ilişkisi olmayan insanların çalıştırılması tercih edilmiştir ve düşük ücretle çalıştırılırlar; mesai saatleri göz ardı edilmiştir, hiçbir zaman mesai saatleri içerisinde değil, her zaman hazır vaziyette beklemek zorundalar ve bu yaptıkları mesainin ücretleri de ödenmemektedir, yasal hakları verilmeden çalıştırılmaya çalışılmaktadır.

Yine, yıpranma payları elinden alınmış, geçen yıl çıkardığımız bir kanunla daha önce üç yıl olan yıpranma payından yararlanmayı beş yıla çıkarmışız. Bundan da sadece sarı basın kartlılar yararlanabiliyor.

Yine, bunun gibi birçok problemi var. En büyük problemlerden bir tanesi ödenmeyen ücretler. Yasa gereği maaşlarının peşin ödenmesi gerekirken bu maaşlar hiçbir zaman peşin ödenmemiş.

Ekipmanları çalışanların kendilerine aldırılıyor ve onlar ne bir ekipman bedeli ne de amortisman bedeli olarak işlem görmüyor, tamamen kendi kazançlarından bunu sağlamak zorunda kalıyorlar.

Meslekten gelmeyenlerin, bu meslekte eğitim almamış, çalışmamış insanların daha çok gazete patronu olması ve bununla da ticari ilişkilerini sürdürmesinin ön plana çıkmasıyla yereldeki gazetelerin ve gazeteci arkadaşlarımızın problemleri biraz daha fazlalaşmıştır.

En büyük problemlerden bir tanesi de örgütlenme problemleridir ki Türkiye Gazeteciler Sendikası vardı daha önce Anadolu Ajansında ama yine bir sarı sendika kurdunuz diğer alanlarda olduğu gibi, o alandan Türkiye Gazeteciler Sendikasını çıkardınız ve Türkiye'de gücünüzle, siyasal güçle, ekonomik güçle sendikalaşmanın, örgütlenmenin önüne geçmeye çalıştınız. Buna rağmen Türkiye Gazeteciler Sendikası benim kentimde, Kocaeli'de Manşet Kocaeli gazetesinde örgütlendi, sendikal faaliyetlerine başladı. Oradaki arkadaşlarımız aynı zamanda sözleşmelerini de yaptılar ve işverenle uyumlu bir şekilde çalışıyorlar. Bu imkânı sağlayan orada çalışan arkadaşlarımıza ve aynı zamanda işverene de teşekkür ediyorum buradan. Bütün işverenlerin de, Manşet Kocaeli gazetesinde yapıldığı gibi, arkadaşlarımızın örgütlenmelerinin önündeki engelleri kaldırmaları gerektiğini bir kez daha buradan ifade etmek istiyorum.

Yapılması gereken şey, bir defa, meslekten gelmeyenlerin gazete patronu olmasının önüne geçilmesi ki bunu da hepimiz Türkiye'de görüyoruz; nasıl yandaş ve haram medya, havuz medya yaratıldığını, aynı manşetle çıkan gazeteleri. Ulusal gazeteleri satın alan iktidar, aynı zamanda, yerel gazeteleri de satın almaya başladı. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor ve arkadaşlarımızın problemlerinin çözülmesi gerekiyor diyor, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)