GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:79
Tarih:18.03.2015

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 19'uncu madde üzerinde verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, tabii, Gençlik ve Spor Bakanlığının Teşkilat Kanunu düzenlemeleri ve Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüyle ilgili bazı düzenlemeler var. Aslında bu düzenlemelerin olumlu bulduğumuz yönleri de var. Mesela, Gençlik ve Spor Bakanlığının bölge teşkilatları kapatılıyor; bunu olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Fakat böyle palyatif, işte tesadüfi torba kanunların içerisine sıkıştırılmış teşkilat düzenlemelerini de doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum çünkü bu, Hükûmetin politika zayıflığına işaret eder bence ve kararlı olmadığını da gösterir. Kapsamlı, dört başı mamur bir teşkilat kanunu düzenlemesiyle gelmesi ve bunun ilgili komisyonlarında da yeterince tartışılıp olgunlaştıktan sonra gelmesi gerekirdi.

Şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki ve üzülerek ifade ediyoruz ki Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin ne doğru düzgün bir gençlik politikası ne de doğru düzgün bir spor politikası var. Yok. Sadece bazı yöneticilerin, işte, Sayın Başbakanın, Sayın Cumhurbaşkanının, ilgili bakanların sözle ifade ettikleri, çeşitli platformlardaki birçoğu da hamasi sözler var. Yani birisinin söylediğine bakarsak, çıkan tablo, kindar bir nesil istiyor. Yani gençlerle ilgili oysa çok daha farklı, uzun perspektifte, orta vadeli politikaların net bir şekilde oluşturulması gerekir.

Önemli bulduğumuz üçüncü politika noksanlığı da Hükûmetin maalesef bir olimpiyat politikası yok. On iki yıldır -13'üncü yılında bir iktidar ve 3 olimpiyat görmüş, yaşamış bir dönemi idrak ediyoruz- aslında...

Sayın Başkan, lütfen Sayın Bilgiç'i uyarır mısınız. Sayın Bakanı meşgul ediyor. Ben burada çok önemli bazı hususları ifade ediyorum ama meşgul ediliyor.

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Bilgiç de burada önemli bir konu görüşüyor ama.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Sayın Bilgiç...

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Şimdi, bu söyleyeceğim husus çok önemli.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Ben dinledim Sayın Akçay'ı yukarıda.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen... Sayın Akçay kürsüde konuşuyor. Lütfen, rica ediyorum...

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Ama burada ifade etmemiz gereken bir şey Sayın Bilgiç. Sayın Bakanla her zaman konuşabilirsiniz. Yani bula bula tam ben kürsüdeyken mi konuşmayı buldunuz!

RECEP ÖZEL (Isparta) - Vallahi, sana kastı var.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Kasıt var, kasıt.

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Tekrar ediyorum; Hükûmetin bir olimpiyat politikası yok değerli arkadaşlar, varsa Sayın Bakan açıklasın. Olimpiyatlarda alınan sonuçlar bunu gösteriyor ama yani burada ben siyasi bir polemik veya eleştiri konusu getirmiyorum, şunu ifade etmek istiyorum: Sadece Gençlik ve Spor Bakanlığının yapacağı bir iş değil bu; olimpiyat olayı topyekûn bir politikayı gerektiriyor, âdeta bunu bir millî seferberlik hâline getirmemiz gerekir. Hükûmet, Gençlik ve Spor Bakanlığı olacak, belediyeler olacak, üniversiteler yani tüm kurum, kuruluşlar, spor kulüpleri, sivil toplum kuruluşları bütün hâlinde, bir orkestrasyon içerisinde, orta vadeli kararlı bir politika uygulamasıyla Türkiye'nin çok üst düzey başarılara imza atabileceğine inanıyorum, bunu vurgulamak istiyorum. Ben kişisel fikrim olarak ifade edeyim: Yani, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, Ankara Büyükşehir Belediyesinin veya başka bir büyükşehir belediyesinin futbol takımına niye ihtiyacı vardır? Birinci Süper Lig'de futbol takımları çalıştırıyorlar. Oysa İstanbul Belediyesinin, Ankara Belediyesinin ve diğer bütün belediyelerimizin olimpiyatlara sporcu hazırlamak gibi bir görevi olmalı. Bu görevi motive edecek de Hükûmettir, devlettir.

Bunu ifade ediyorum ve bu görüşümün de doğru ve yerinde olduğunu düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Hükûmeti de yeni ve iyi bir olimpiyat politikası uygulamaya davet ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)