GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:79
Tarih:18.03.2015

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17'nci madde üzerinde verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, biraz evvel şahsım adına yaptığım konuşmada da söylediğim gibi, buna gerçekten -Sayın Işık biraz evvelki konuşmasında da işaret etti- bu Meclise yakışan bir madde değil. 21 dağıtım şirketi içerisinde özellikle 3 dağıtım şirketinin kayıp kaçak oranları halkın üzerine yıkılmak isteniyor. Durumun vahameti, rakamı da ortada; 3,5 milyar liralık bir kaçak Yargıtayın kararına rağmen yurttaşın üzerine yıkılmak isteniyor. Bakın, diyor ki Yargıtay kararında... Kayıp kaçak, perakende satış hizmeti, sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeline ilişkin elektrik faturalarındaki kalemlerin iptalini istiyor. Bunlar bir elektrik faturasında yurttaşın ödediği bedelin yüzde 21'ine denk geliyor. Yargıtay ne diyor? "Hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin -yani kaçak elektrik bedellerinin- kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmamaktadır."

Şimdi, değerli arkadaşlar, böyle bir karar varken bizim hâlâ kayıp kaçak bedelleri için EPDK'ya işte "seçimden sonraki süreçte sen bunları ayarla." diye görev vermeye kalkışmamız doğru değildir. Nitekim, geçtiğimiz 2014 yılı içerisinde, özellikle yaz aylarında Güneydoğu Anadolu'da, Doğu Anadolu'da pek çok yer elektriksiz kalınca ve de bu şirketler bilerek sayaç okuma sürelerini uzatıp yurttaşın elektrik faturalarını kabarık göndermeye başlayınca EPDK Başkanı bir açıklama yaptı, dedi ki: "Gerekirse kasım-aralık, özellikle aralık ayının bedellerini hesaplamada dikkate almayız." Yani bu, ana gerekçe değil.

Şimdi, biraz evvelki bölümde söylediğim gibi, elektrik dağıtım işi özelleştirildi. Özelleştirme yapılırken denildi ki elektrik dağıtım şirketlerine... Şartnameye kurallar konuldu, kayıp kaçak bedellerinin ne olacağı... Yani, uluslararası ortalaması 8-8,2; işte "Bizdeki yüzde 18-20'lerden yüzde 15'lere çekildi." deniliyor. Geçen hafta içinizden bir arkadaşımız "Yüzde 2 kayıp kaçak oranı olan yerler de var." dedi. Yani, yüzde 15'e çekilmesi iyi bir şey de uluslararası ortalamaların 2 katından yine de neredeyse fazla.

Şimdi, bu ihale yapılırken bu kayıp kaçak oranını, o bölgenin riskli olduğunu bu firmalar biliyordu. Bu firmaların kimler olduğunu bir kez daha söyleyeyim kayıtlara geçsin diye. Millete küfreden müteahhit var, size, havuzunuza para atan firmalar var. O firmalar kimler? Söyleyeyim: Cengiz İnşaat, Limak, Kalyon Grubu, Çalık Holding, İbrahim Çeçen (IC) Holding, Kazancılar, Torunlar, Zorlu gibi firmalar. Bunlar hükûmetleriniz tarafından kayırılan firmalar. Zaten, o özelleştirme sırasında son derece düşük fiyatla aldılar. Şimdi onlar ne yatırım yaptılar ne genişleme yaptılar ne istihdam; demin de söyledim, yaptıkları iş sadece sayaç okuyup vatandaşın cebindeki paraya hükmetmek. Bunu şimdi kural hâline getirmek hiç doğru bir yaklaşım değil değerli arkadaşlar. O nedenle, bu maddenin kesinlikle çıkartılması gerekir diye düşünüyoruz.

Ayrıca, özellikle bu kayıp kaçak bedeli konusunda Yargıtayın vermiş olduğu karara uygun olarak, yurttaşların alacakları paraların bundan böyle ödeyecekleri faturalardan mahsup edilmesi yöntemiyle fatura alacaklarının yurttaşın cebine bırakılması kararı Hükûmete düşen, Meclise düşen bir görevdir. Esas yapmamız gereken çalışmanın ona yönelik bir çalışma olması gerekir.

Bu maddenin madde metninden çıkarılması son derece isabetli olur. Riski üstlenen yani ihaleyi almış kâr edeceğim diye, kâr ediyor, zarar göstermek için oyunlar oynuyor, hâlâ doymak bilmiyorlar, sizin de işinize geliyor havuza para attıkları için. Onun için, bundan vazgeçin diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)