GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:79
Tarih:18.03.2015

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, 15'inci maddeyle ilgili vermiş olduğumuz önerge üzerine söz aldım. Tabii, ben maddeye biraz bağlı kalmak istiyorum işin doğrusu. Yani, Türkiye'de Kızılay gibi, Yeşilay gibi kurumlara sahip çıkmak hepimizin görevi ama onları istismar ederek, onlara yaslanarak Yeşilayın görevlerini yapmak üzere vakıf kurup o vakfa kamuya ait varlıkları, kamu kurum ve kuruluşlarına, hazineye ait taşınmazları devretmek ve bu devir işleminden sonra, o vakfa bu işler devrediliyor diye daha evvel Yeşilay ve Kızılay cemiyet ya da derneğine irtifak hakkı olarak verilen varlıkların, o irtifak hakkı bedellerinin kaldırılarak vakfa veriliş biçimine döndürülmesi kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Çünkü, biz, hazineden kamu yararına dernek, birlik, kurum, kuruluşlara, vakıflara yardım yapıyoruz. Bunu defaatle Hükûmetlerin bakanlarına sormuş olmamıza rağmen, "Bu kamu yararına kurumlardan kimlere hazineden yardım yapılıyor?" dediğimizde ne başbakanlar ne bakanlar bize "Şu, şu kurumlar." diye cevap veremedi, cevap alma hakkını bile kullanamadık.

Tabii, burada, bu miktar, örtülü ödeneğin dışında neredeyse yeni bir örtülü ödenek boyutuna ulaştı. Yani, kaynakların nereye kullanıldığı; hangi dernek, cemiyet, vakfa verildiği; bunun içerisinde Deniz Feneri'nin, İHH'nın olup olmadığı... Ya da bunlardan daha tehlikeli dernek, vakıf, kurum var mıdır, yok mudur; bu bir muamma. Kızılay ve Yeşilaya irtifak hakkıyla devredilen varlıkların şimdi bedelsiz olarak kırk dokuz yıllığına verilmesini düzenlemek AKP'yi bu konuda aklamaya yetmeyecektir. Çünkü, bakınız, bu 2015 bütçesi öncesinde 2013 yılı kesin hesapları görüşüldüğü için oradaki bu kuruluşlara, adı belli olmayan ama dernek, birlik, kurum, vakıflara yapılan yardımlar 2013 yılında 449 milyon 473 bin liraya kadar çıkmışken 2014 yılının sadece ilk dokuz ayında 902 milyon 529 bin liraya çıkıyor bu para. Yani neredeyse, eski parayla, dokuz ayda 1 katrilyon Kızılay ve Yeşilay dâhil, hangi kuruluşlara, sandıklara, vakıflara verildiği belli olmayan yetimlerin parası. Bunun hesabı elbette bir gün sorulacak.

Şimdi, değerli arkadaşlar, burada "irtifak hakkı" dediğiniz zaman... Tabii, "vakıf" deyince akla... Girin, bakın Vakıflar Genel Müdürlüğünün sitesine, vakfın tanımında diyor ki: "Kişisel çalışma ve gayretle elde edilen imkânların ve mal varlığının gönül rızasıyla paylaşılmasını öngören sistemdir." Yani vakfı böyle tanımlıyor ama siz, vakıf kurup hazineye ait, kamu kurum ve kuruluşlarına ait varlıkları, malları bir bütün olarak bir ailenin fertlerinin yönetimine girdiği TÜRGEV gibi, Yeşilay Vakfı gibi vakıflara devretmeyi vakfetme olarak algılıyorsanız bu, büyük bir yanılgıdır. Bu, doğrudan doğruya 77 milyonun hakkı olan malın, eşyanın, varlığın kırk dokuz yıllığına bir aileye, bir zümreye devrinden başka bir şey değildir. Bu, düpedüz kamu malını kanunla gasbetmektir, bir ailenin emrine vakfetmektir.

Bakınız, Yeşilay Derneğinin yöneticilerine bir bakın. Yöneticilerinin kimler olduğunu göreceksiniz, derneğe girdiler. Şimdi, vakıf ortada yok, vakfın başkanı belli değil, yönetimi belli değil. Oraya verdiğiniz, bedava, kırk dokuz yıllığına bedelsiz verilen malları, bu sefer de eşitlik olsun diye, göz boyama, kendi milletvekillerinizi kandırma amaçlı olarak Yeşilay Cemiyeti ve Kızılay Derneğine de vermeye kalkışıyorsunuz. Bu, kamunun malıdır, yetimin malıdır; bunu vermeye hakkınız yok. Haram olacaktır, haram olsun.

Saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)