| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 18.03.2015 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 11'inci maddede verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Bu kanun teklifinin 4, 11, 12, 14, 15 ve 16'ncı maddeleri Kızılay ve Yeşilayla ilgili düzenlemeler.
Değerli milletvekilleri, bu Kızılay, Yeşilaydan sonra AKP'ye bir de "moray" kurmayı öneriyorum çünkü bu düzenlemeler AKP'yi ileride morartacak düzenlemeler. (CHP sıralarından alkışlar) Yani gerçekten, bütün samimiyetimle ifade ediyorum.
Sayın Erdoğan dedi ya: "Ülkeyi biz şirket gibi yöneteceğiz." Yalnız, haber vereyim: Şirketiniz kayıt dışı çalışıyor, merdiven altı çalışıyor. Bu, kayıt dışı ve merdiven altı şirket yönetme zihniyetinin, Kızılayı da Yeşilayı da merdiven altı yönetme anlayışının bir tezahürüdür. Ne hukuk var ne de saydamlık var. Yani Yeşilay Vakfına 2015 yılı için 15 milyon lira ödenek aktarmayı kendinize hak görüyorsunuz, bir de "denetlenmeyecek" diyorsunuz. Yani benim burada yolsuzluk yapacağımın bir itirafıdır. "Yok, yolsuzluk yapmayacağız." diyorsanız, bu düzenlemeleri yapmamanız gerekir. O kadar çok vergi istisna, muafiyetleri getiriliyor ki haksız rekabete de yol açıyor. Ne üzerine haksız rekabet ve eşit olmayan bir tutum sergileniyor? Sivil toplum kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler arasında da bir haksızlık ve adaletsizlik yaratılıyor.
Yeşilay Vakfı kurulmuş, sanki Yeşilay Vakfı tapınak şövalyeleri; isim yok, yöneticiler belli değil, açıklanmıyor. Niye açıklamıyorsunuz? Yeşilaya vakıf kurmaya ne gerek var? Mahdumları var herhâlde veya mason locası gibi mahrem çalışacağı anlaşılıyor ve sizin bu kadar mahrem tuttuğunuz bir yönetime, bir yapıya her yıl 15 milyon lira aktarmayı öngörüyorsunuz. İşte, Kızılayda KDV istisnası, kurumlar vergisinin birtakım istisnaları, tahakkuk eden vergi cezalarını affetme şeklinde, devam eden davaları kaldırma şeklinde birtakım düzenlemeler.
Şimdi, değerli milletvekilleri, eğer bir yerde denetim yoksa, hesap kitap yoksa orada yolsuzluk olması kaçınılmazdır. Neticede, bunlar, bir anlamda da kamunun, milletin bağışlarıyla, milletin parasıyla, milletin kaynaklarıyla oluşan ve yine millete hizmet etmesi gereken kurumlar ve kuruluşlardır. Bir taraftan siz buna kamu kaynağını aktarırsanız, öncelikle sivil toplum kuruluşu olma hüviyetini zedelersiniz.
Şimdi, değerli milletvekilleri, bu 5624 sayılı Kanun'a göre yürüttüğü faaliyetleri hariç olmak üzere Kızılay Derneğinin, Gelir Vergisi Kanunu veya Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak vergi kesintilerinden muaf tutulmasını öngörüyorsunuz. Neden öngörüyorsunuz? Vergi ödevlerini yerine getirme konusunda kamunun öncelikli olarak örnek olması gerekmiyor mu? Önce kamu, kamu yararına çalışan dernek, vakıf ve sivil toplum kuruluşları örnek olacaklar vatandaşa ki vatandaş da bu olumlu örnekleri görecek, kendi ödevlerini yerine getirecek.
Ve her torba kanunda artık bu klasik hâline geldi. Bir: Kamu İhale Kanunu'ndan istisna ve muafiyetler banko getiriliyor. Kızılayla ilgili birtakım düzenlemeler ve son yıllarda bilhassa Yeşilayla ilgili... Bir de Yeşilay merakı başladı ama Yeşilayın yaptığı faaliyetleri de somut olarak milletin önüne de koyamıyor bu Hükûmet bunca desteğe, birtakım ayrıcalıklara, imtiyazlara rağmen.
Bundan sonraki görüşlerimizi diğer maddelerde ifade etmek üzere hepinize saygılar sunarım.