| Konu: | Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün, (2/1750) esas numaralı Üreticilerin T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerine Olan ve Yeniden Yapılandırılan Borçlarının Faizsiz Ödenmesine Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/244) |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 17.03.2015 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çiftçilerin Ziraat Bankasına olan borçlarının yapılandırılması ile tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının yapılandırılması konusunda Ensar Öğüt tarafından verilmiş olan kanun teklifi üzerinde konuşuyoruz.
Ziraat Bankasının kuruluş amacına baktığınızda, Ziraat Bankasının kuruluş amacının tarıma finansal destek sağlamak olduğunu görüyoruz ve bunun yanında bankacılık faaliyetleri de var, her türlü bankacılık faaliyetlerinin yapılması gerektiğini söylüyoruz. Ama bugün Ziraat Bankasına baktığınızda, 2013 sonu itibarıyla bankacılık faaliyetlerine baktığınızda, 110 milyar TL'lik yani 110 katrilyonluk bir kredilendirme yapmış, bu kredilendirmenin yüzde 43,9'u ticari krediler, yüzde 35,7'si bireysel, yüzde 20,3'ü de tarımsal. Baktığınızda, ticari kredilerin ve bireysel kredilerin tarım kredilerinden çok fazla olduğunu görüyorsunuz. Demek ki Ziraat Bankası işlevini yerine getirmiyor. Ne yapıyor Ziraat Bankası? Bir talimatla -hani havuz medyasına 100'er milyon dolar var ya- çiftçiden aradığı tapuyu, çiftçiden aradığı tarlayı, çiftçiden aradığı bordroyu aramıyor ve 100'er milyon dolarlık krediler veriyor. Ziraat Bankasını bu hâle getirmişsiniz ve bugün de Ziraat Bankasını bu hâle getirdiğiniz için çiftçi büyük bir finansal sıkıntı içerisine girmiş. Şimdi, çiftçi bu finansal sıkıntılar içerisine girmiş ama çiftçiye baktığımızda, Türkiye'nin tüm genelinde, Edirne'den Kars'a kadar bütün çiftçinin bireysel kredi borcu, tarım kredisi borcu, bir de kredi kartı borcu olduğunu görüyoruz ama mutlaka, çiftçinin bir nefes alabilmesi için banka kredisinin daha ucuz faizlerle kullanması gerektiğini söylüyoruz. Bunun için de Ziraat Bankasına baktığınızda -yine Ziraat Bankasına adres olarak bakıyorsunuz- bu bankaya baktığınızda yüksek faizlerle ve bordrolu insanların kefaletleri aranmakta, yine bütün tarlalar ipotek altına alınmakta, çiftçi borcunu ödeyemediğinde bu tarlaların hepsini icraya vermekte ve tarlalardan çıkarttırmakta çiftçilerimizi. Yine, 5488 sayılı Kanun'la devletin tarımı, çiftçiyi desteklemesi kararı kılınmış ve gayrisafi millî hasıladan en az yüzde 1'lik bir pay ayrılması öngörülmüş ama AKP iktidarları döneminde bu hiçbir zaman 0,5'i geçmemiş. 2007'den 2014 rakamlarına baktığımızda AKP iktidarlarının çiftçiye 43,8 milyar TL yani 43,8 trilyon borcu olduğunu görüyoruz. Buraya gelip söylüyorsunuz ya: "Şu kadar destekleme primi verdik, bu kadar destekleme primi verdik." Bunların hepsinin bir yalan olduğunu hem Ziraat Bankası belgelerinde hem de Tarım Desteklemenin rakamlarına baktığınızda çok rahat görebiliyorsunuz.
AKP iktidarlarında nüfus 10 milyon artmıştır Türkiye'de yani nüfusumuz 10 milyon artmış ama tarımsal üretim, gıda üretimi, bitkisel üretim ve hayvansal üretim AKP iktidarları döneminde artmamıştır. Ki derdik hani: "Dünya aç kalsa Türkiye aç kalmaz. Türkiye bir tahıl deposu." Ama maalesef AKP iktidarlarında tahıl deposu olmaktan uzaklaşmış, ithal eden bir ülke durumuna gelmişiz. Nasıl gelmişiz? Bakalım buğdaya: 2003'ten 2014'e kadar 19 milyon ton buğday ithalatı yapmışız ve 19 milyar TL para ödemişiz. 2003'ten 2014'e 8 milyon 100 ton arpa ithal etmişiz, bunun karşılığında da 6 milyar 300 milyon TL para ödemişiz. (x)
Tütüne gelince tütünü bitirme noktasına getirmişsiniz.
Kuru fasulyeyi 2003'te 250 bin ton üretirken 2014'te 215 bin tona düşürmüşüz.
Türkiye, AKP Hükûmetleri döneminde 31 milyon ton buğday ithal etti, karşılığında da 9,2 milyar dolar yani 24 milyar TL para ödedi.
10 milyon ton mısır ithal etti, karşılığında 2,5 milyar dolar yani 6,6 milyar TL ödedi.
Yağlı tohum ve türevleri bir felaket. 24,5 milyar dolarlık ithalat yapılmış AKP hükûmetleri döneminde, 64 milyar TL yani 64 trilyon para ödenmiş.
Hele pamuğa gelince Akdeniz'de, Ege'den pamuğu yok ettiniz; ürettiği kadar ithal eden bir ülke hâline dönüştürdünüz.
Tütüncülük bitme noktasına geldi, şeker pancarına kota koydunuz.
Sonuç olarak AKP hükûmetleri döneminde üretici desteklenmedi, ithalat patladı. Dünya tarım desteğinin 4,5 katını ithalata harcayan başka bir ülke yoktur diyor, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarlarında bunların çözüleceğini ifade ediyorum.
Teşekkür ediyorum.