GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:123
Tarih:21.06.2012

HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gediz Nehri'nin ve havzasının kirliliğiyle ilgili verdiğim araştırma önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Araştırma önergeme geçmeden önce, salı günü Hakkâri'de hain bir saldırı sonucunda şehit olan 8 askerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 19 yaralı askerimize acil şifalar diliyorum. Dileğim ve temennim, bu yüce Meclis, Türkiye'nin en önemli konularından biri olan teröre el birliğiyle önemli kararlar alsın ve böylesine acılı günleri biz bu kürsülerden bundan sonra söylemeyelim.

Önergeme geçmeden önce, Manisa'nın Alaşehir ilçesi Piyadeler kasabası Alkan köyündeki bir faciaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Parlamentodaki milletvekili arkadaşlarıma bilgi? Bölgemdeki milletvekillerinden konuyla ilgili araştırma yapmalarını, Manisa'daki iktidar milletvekillerinden de konunun aciliyeti ve konunun önemi hakkında acilen olay yerine gidip konuyla ilgili araştırma yapmalarını ve konunun vahametini yerinde tespit etmelerini rica ediyorum.

Kıyaslama yapabilmeniz için şöyle bir şeyi söylemeyi uygun görüyorum: Hatırlarsanız, 2010 yılında Meksika Körfezi'nde BP petrol ararken kuyuda çıkan bir kaçaktan dolayı müthiş bir çevre kirliliği başlamıştı. Konunun vahametinden dolayı da Amerikan Başkanı Obama bile olaya müdahil olmuştu. Kıyaslama yapmak isterseniz, bugün üzeri örtülmek istenen veya bahsedilmeyen veya ulusal kanalda yer bulamayan, Manisa'nın Alaşehir ilçesi Piyadeler kasabası Alkan köyündeki jeotermal kuyusunun patlamasıyla ilgili, Meksika Körfezi'nde olandan daha vahim bir durum olduğunu bütün bilirkişiler ve devletin organları söylemektedir. Ne olmuştur? Şirketin tedbirleri almamasından dolayı 1.010 metrede bir patlama gerçekleşmiştir. Alkan köyündeki jeotermal patlamadan dolayı da şu an şirketin aldığı, "A planı" diye, "B planı" diye adlandırılan, planların hiçbirisi işe yaramamıştır.

Meksika Körfezi'nde görev yapan Meksika Körfezi'ndeki platform Alkan köyüne getirilmesine rağmen, devletin bu konudaki duyarsızlığı bu platformun orada iş yapmamasını ve orada yeniden 5, 6, 7 patlamanın daha gerçekleşerek, orada yaşayan insanları gece yatarken korkuya sevk etmeye başlamıştır. Devlet hemen, anında bu işin üzerine gitmeli ve buradaki sorunu halletmelidir. Artık oradaki şirketin bu işi yapması mümkün değildir, A planı tutmamıştır, B planı tutmamıştır, C planı ise çok zor bir plandır; MTA, Enerji Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, sadece ilde valinin üzerine bu sorunu yıkarak halletmek mümkün değildir. Çıkan gaz sulara karışmaya başlamıştır. Yüzlerce dönüm arazi artık çorak vaziyete gelmiştir. Şirket sahiplerinin panikten dolayı "Biz bunların parasını ödeyeceğiz, misli misli ödeyeceğiz." demesi sadece şu an orada yaşayan köylülerin ağzının kapanmasına neden olmaktadır ama o paralar ödenmiş olsa dahi o toprakların bir çöl olduğunu herkes bilmeli ve görmelidir. Şimdi asıl konuma geliyorum, önergeme geliyorum.

Değerli arkadaşlar, Hükûmetin vizyonunda 2023'le ilgili "500 milyar dolarlık ihracat." deniyor. Bugün tarımsal alanda 12 milyar dolarlık ihracat yaptığımıza göre, bu 500 milyar dolarlık ihracatın içerisinde de tarıma ayrılan ihracat payı da 38 milyar olarak gözüküyor. Eğer gerçekten tarımda 38 milyar dolarlık ihracat yapacak isek o zaman verimli topraklarımızı, verimli havzalarımızı korumak durumundayız. Dünyanın 7 sulak arazisinden birisi, 7 bölgeden birisi olarak 4 ilin yanından geçen ve ortasından geçen Gediz Nehri ve Gediz havzası gösterilmektedir. Kütahya Gediz'den başlayıp Uşak, Manisa, İzmir Menemen'de Körfez'e dökülmektedir.

Bundan önce, bu Parlamentoda, 22'nci Dönemde, 2003 yılında, yine bununla ilgili bir araştırma komisyonunun kurulması için önerge vermiştim. Üç yıl sonra önerge Meclise indirilebildi. O günkü koşullarda burada tartıştık ve rica etmiştim "Bunun siyasi bir tarafı yok. Eğer bu topraklardan ülkenin insanlarına mutluluk taşıyacak isek, bu topraklar ülkenin insanlarına kazanç sağlayacak ise, Türkiye'de de verimli birinci sınıf topraklar yüzde 8 kadar az ise, bunu dedelerimizden emanet aldık, bu emaneti çocuklarımıza teslim edeceğiz." demiştim ve rica etmiştim Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekillerinden: "Lütfen, araştırma komisyonuna oy verin, kurulmasını sağlayalım ve gereğini yapalım." demiştim. Ne yazık ki araştırma komisyonunu o gün kurmaya bir türlü milletvekilleri yanaşmadı.

Aradan dokuz yıl geçti. Altı yıl önce, benim konuşmamın aleyhinde konuşan Sayın AKP milletvekili Salih Kapusuz da buraya çıktı. O günkü eleştirimde, bu hat üzerindeki 100 bin nüfusu olan onlarca ilçenin arıtmalarının olmadığını, sanayi kuruluşlarının bütün pisliklerini Gediz Nehri'ne taşıdığını anlatmıştım. O günkü AKP sözcüsü de bunlara başlandığını, Turgutlu gibi, Salihli gibi büyük ilçelerin projelerinin olduğunu -2006 yılından bahsediyorum- en kısa sürede arıtmalarının yapılacağını söylemişti. Aradan altı yıl geçmesine rağmen, o söylediklerinin hepsi bu tutanaklarda mevcut ama söylenen ilçelerde arıtma tesisi diye hiçbir tesis yok. Bırakın olmamasını, planlaması bile yok. Daha öteye götüreyim, on yıldan beri bir tek AKP'li belediye başkanı bu havzada arıtma tesisi kurmamıştır. Hatta, bu bazı konular üzerinde tartışma konusu olmuştur. Örneğin, AKP'li Turgutlu Belediye Başkanı, 120 bin merkez nüfusu olmasına rağmen "Ben, arıtma kuracak kadar enayi miyim?" lafını sarf etmekten hiç çekinmemiştir. Hâlbuki dibinde 10 bin nüfuslu Ahmetli var, Cumhuriyet Halk Partili bir belediye; biri 120 bin nüfuslu, biri 10 bin nüfuslu. O "Ben arıtma yapacak kadar akıllıyım." deyip arıtmasını yapmıştır.

Değerli arkadaşlarım, eğer bu konuda el birliğiyle bir araştırma komisyonu kurup havzayla ilgili tedbirleri almaz isek, bilin ki bu birinci sınıf toprakları kaybedeceğiz. Şimdi, buradan, 400 kilometreden, bu topraklardan bir yığın kirlilik geliyor İzmir Körfezi'nde Menemen'e dökülüyor. İzmir Belediye Başkanımız katrilyonlarca para harcıyor yani körfezi temizlemek için yeni parayla milyarlarca para harcıyor. Eğer planlamayı yapabilir isek, planlamayı yapıp yasaları doğru bir şekilde çıkarabilir isek, İzmir Belediyesinin körfezi temizlemekle ilgili harcadığı parayı Gediz Nehri üzerindeki illerdeki ilçelerin arıtmasına harcadığımızda sorunu tamamen halletmiş olacağız.

Ben bütün milletvekillerimden, AKP, MHP, CHP, BDP milletvekillerinden bu konuyu siyasetin dışında tutup, bunca tedbir alınmasına rağmen halledilmeyen bu konunun bir araştırma komisyonu kurarak araştırılmasını ve sonuçlarını, o milletvekillerinin tuttuğu raporla? Bu yüce Mecliste, kanun gerekliyse kanunu çıkaralım, ne gerekliyse onu yapalım ama torunlarımıza karşı mesuliyetimizi unutmadan, siyaseti de içerisine koymadan, getirdiğim önergeye oy vermenizi istiyorum. Birlikte bu sorunu çözebileceğimize inanıyorum.

Hepinize saygılar, sevgiler sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.