GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kozmik odanın aranmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:77
Tarih:16.03.2015

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 19 Aralık 2009 tarihinde, Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç'a yönelik bir suikast iddiasıyla bir soruşturma başlatıldı. Bu soruşturma kapsamında Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığındaki kozmik odada aramalar yapıldı.

Geldiğimiz o sıralarda herkes bir şeyler söyledi, Sayın Bülent Arınç kozmik odayı "kozmetik oda" diye karikatürize etmeye başladı ve Sayın Arınç "Tüm basın mensuplarından ricam şudur; bana sorduğunuz bu soruyu Sayın Baykal'a da sorun, Sayın Kılıçdaroğlu'na da sorun çünkü bu olayı başından beri komik bulduklarını, safsata olarak gördüklerini söyleyen bu şahıslardır." diyor ama kendisi karikatürize ediyordu. Tabii o sırada Sayın Bülent Arınç'a Ankara'da suikast yapılacaktı ama Bülent Arınç kendisi Manisa'da idi. Yargıcı izlediği söylenen iki askerî araçta patates ve soğan torbaları çıkmıştı. Araçta bulunanlar ise aşçı ve elektrikçilerdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da "Ak ile kara ortaya çıkıyor." demişti. Değerli milletvekilleri, o tarihte biz bu aramanın gerçekten hukuka aykırı bir arama olduğunu ısrarla söyledik ve gelinen noktada gerçekten de kozmik odaya bu dalış hareketinin aslında doğru bir şey olmadığını, Bülent Arınç'a suikastın palavra olduğunu, bu, Arınç'a suikast palavrasının gerçek amacının kozmik odaya dalmak olduğunu ve devletin kozmik odasına girerek orada devletin gizli belgelerini çalmak olduğunu şimdi geldiğimiz noktada anlamış bulunuyoruz. O tarihteki Başbakanın söylediği gibi gerçekten ak ile kara ortaya çıkmıştır.

Değerli milletvekilleri, arama, delil elde etmek için ya da şüpheliyi yakalamak için yapılır CMK 119'a göre. Ancak, askerî mahallerdeki ya da devletin gizliliğini içeren bilgi ve belgelerin bulunduğu mahallerdeki arama CMK'nın 47'nci ve 125'inci maddelerine uygun olarak yapılır. CMK'nın 125'inci maddesine göre mahkeme hâkimi, tekrar ediyorum, mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından bu belgeler incelenebilir. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler hâkim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydedilebilir. O tarihteki Adalet Komisyonu sırasındaki görüşmelerde "mahkemeye karşı" ifadesinin yerine "hâkime karşı" ifadesi öneriliyor fakat bu kabul edilmiyor. Buradan anladığımız şudur: Bu olaylar sadece mahkemelerin soruşturma değil, kovuşturma bölümünde geçerlidir. Yani, soruşturma bölümünde savcı bu devlet arşivinin bulunduğu belgelere erişmek için karar talep edemez, böyle bir hakkı yoktur ve hâkim de böyle bir karar veremez, o zaman da söyledik. Ancak, suç yüklendikten sonra yani iddianameyle suç sabit olduktan sonra ve iddianame mahkeme tarafından kabul edildikten sonra mahkeme bu belgelere erişilmesine karar verebilir. Oysa, orada, Kadir Kayan isimli bir hâkim, tuttu, inat etti kozmik odaya girmek için. Hukuka aykırı bir şekilde yaptı bunu. Savcı Mustafa Bilgili de istedi. Şimdi görüyoruz ki o belge ve bilgiler çalınmış. Bundan bu hâkim sorumludur. Bu hâkim yetkisini, görevini kötüye kullanmıştır. Bu savcı sorumludur.

Ben buradan HSYK'ya çağrıda bulunuyorum. Bu hâkim ve savcıyla ve diğer ilgililerle ilgili gerekli soruşturma ve kovuşturma yapılmalıdır.

OKTAY VURAL (İzmir) - Ama Hükûmet istedi zaten, Hükûmet.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Daha o tarihte, 4 Ocak 2010'da, Hamdi Yaver Aktan -iyi bir ceza hukukçusu- bu hâkim ve savcının suç işlediğini söylüyor. Kozmik odayla ilgili arama kararını hâkimin veremeyeceğini, savcının da böyle bir talepte bulunamayacağını söylüyor. Şimdi geldiğimiz noktada deniliyor ki ...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - ..."Ya, bunlar palavraymış." E, tabii, palavraydı bunlar. Bu hâkim ve savcılarla ilgili soruşturma yapılmalı. Bülent Arınç da, o zaman ki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bu halktan özür dilemelidir.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)