| Konu: | MHP Grubunun, 13/1/2015 tarihinde Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ve arkadaşları tarafından, emeklilerin sorunlarının araştırılması; Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ve arkadaşları tarafından, ülkemizdeki sayıları 9 milyonu bulan emeklilerimizin içinde bulundukları sıkıntıların araştırılması, taban aylıklarının eşitlenmesi, maaş farklılıklarının giderilmesi ve yaşadıkları sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla (10/148) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergelerinin, Genel Kurulun 11 Mart 2015 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 11.03.2015 |
FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) - Saygıdeğer Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle hepinizi en kalbî duygularımla selamlıyorum.
Milliyetçi Hareket Partisinin emeklilerin sorunlarının araştırılması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesiyle ilgili olarak verdiği araştırma önergesiyle ilgili olarak grubumun görüşlerini ifade etmek üzere söz almış bulunuyorum.
Evet, konuyu önemsiyoruz, öncelikle bunu ifade edelim. Hakikaten, toplumumuzun yaklaşık 10 milyon kişisini ilgilendiren bir sorundan bahsediyoruz ve bu sorunun konuşulmasını da önemsiyoruz ama yeri gelmişken şu tespiti de yapmamız gerektiği kanaatindeyim: Değerli arkadaşlar, bir değerli arkadaşımın söylediği gibi, Meclisin şu andaki çalışma takvimi, istesek de bu konuyu en azından bugün için enine boyuna oturup konuşmak, araştırmak, komisyonlar kurmak ve bunu rapora bağlamak noktasında yeterli değil. Bu gerçeği bir kere kabul edelim ama bugün, en azından bu önerge vesilesiyle bile konuşulması önemli.
Bizim açımızdan da şu açıdan önemli: Evet yani siz muhalefet olarak konunun kendi zaviyenizden görebildiğiniz eksikliklerini, yanlışlıklarını söyleme noktasında gündeme getirilmesini istemiş olabilirsiniz ama iktidar açısından, bizim açımızdan baktığımız zaman da şu on iki on üç yıllık iktidarımız döneminde, AK PARTİ hükûmetleri döneminde, emeklilerin sorunlarının tespiti ve hafifletilmesi noktasında neler yaptığımızı da ifade etmemize imkân sağlayacak. Peki, neler yaptık?
ALİ ÖZ (Mersin) - Neler yaptınız?
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - Neler yaptık; şunu söyleyelim, bir tespit yapalım: Değerli arkadaşlar, 2002 yılı öncesine bakıldığı zaman emeklilik sisteminde dağınık bir yapı var; 5 ayrı kanun, 5 ayrı yapı ve bu yapı çerçevesinde de karmaşık bir yapıdan bahsediyoruz ve bir standart yok, norm birliği yok.
Yapılan şey nedir? Değerli arkadaşlar, yapılan şey: Öncelikle sistem eleştirisiyle, yeni bir sistem önerisiyle, yeni bir sistem modeliyle birlikte tüm emeklilik sistemi tek çatı altında toplandı.
Hatırlarsanız, daha önceki sistemde özellikle temel sorunlardan bir tanesi olan, emeklilerimizin temel sorunlarından bir tanesi olan sağlık sistemi birbirine geçmiş, arapsaçı hâline gelmişti...
ALİ ÖZ (Mersin) - Şimdi daha da arapsaçı Hocam.
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - ...ve bir standart birliği yoktu, Emekli Sandığına bağlı olan emeklilerimiz diğerlerine göre sağlık hizmetlerinden azami ölçüde yararlanırken BAĞ-KUR'lular bu hizmetlerden yararlanamaz ve SSK'lılar ise sadece SSK hastanelerine mahkûm edilmiş, oradan hizmet alır vaziyetteydi. Ne oldu? Şu andaki hastaneler birleştirilerek tüm sağlık sisteminden yararlanma imkânı getirildiği gibi, onun da ötesinde bütün vatandaşlarımıza kendi doktorunu seçme hakkı getirildi.
ALİ ÖZ (Mersin) - Allah başımıza dert vermesin, başka bir şey söylemiyorum.
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - Daha da öte gidildi, ne oldu? Özellikle bakıma muhtaç olan emeklilerimize evde bakım hizmetinden istifade etme imkânı getirildi.
Daha anlatılabilecek çok şey var ama hangi birini tek tek sayayım, burada sadece birkaç tane örnekle konuyu gündeme getireceğim, o da nedir? Öncelikle, engelli çocuğu olan annelere eksik olan primlerini ödeyerek erken emekli olma imkânı bu dönemde getirildi. Kısmi çalışanlara çalışma sürelerini otuz güne tamamlayarak erken emekli olma imkânı bizim dönemimizde getirildi. Bağımsız çalışanlara da iş kazası geliri alma imkânı getirildi. Ve ister kabul edin ister kabul etmeyin ama yine bu dönemde emekli olan insanlarımıza emekli aylıklarını evlerinde alma imkânı getirildi. Aşağı yukarı sayıları 3,5 milyonu bulan ve emekli olmak isteyip de imkânı olamayanlara, özellikle, 2008 yılında Halk Bankasıyla yapılan protokol çerçevesinde borçlanma, 2011 yılında da Ziraat Bankasıyla yapılan protokolle de borçlanarak emekli olma imkânı getirildi. Rakamlara boğmayacağım, sürem de sınırlı.
Değerli arkadaşlar, sorun önemli, onun farkındayız; yapılacak çok işimiz var, onun da farkındayız. Ama, açıkçası, şunu da anlamakta zorluk çekiyorum değerli arkadaşlar: Biz diyoruz ki, şu anda Meclisin gündeminde iç güvenlik kanunu var; evet, bir an önce iç güvenlik kanununu konuşalım, bitirelim, arkada gelen torba kanunlarda -İş Kanunu'ndan bahsettik az önce- İş Kanunu'nu ilgilendiren hükümler de var arkadaşlar. Kaldı ki İş Kanunu'nu ilk defa çıkartan da, uygulamaya koyan da bu Hükûmet. Şimdi, diyorsunuz ki: "Biz engelleyeceğiz." Ya, engelleyin, kabul ediyoruz, engelleyin ama ya, bizim sistemimizde Anayasa Mahkemesi diye bir yer yok mu arkadaşlar? Hazırlarsınız gerekçelerinizi, bu kanunda yanlış olarak gördüğünüz hususlar neyse onları alırsınız, Anayasa Mahkemesine götürürsünüz; Anayasa Mahkemesinde, eğer ileri sürdüğünüz savlarınız, iddialarınız doğruysa, kabul görürse zaten Anayasa'ya aykırı olan, eksik olan hususlar iptal edilir, değerlendirmeye alınır. Hadi, Anayasa Mahkemesinden vazgeçtik...
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - O zaman Meclise gerek yok ki.
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - Başkanım, Anayasa'dan vazgeçtik, Anayasa Mahkemesinden.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Siz hep vazgeçiyorsunuz Anayasa'dan zaten.
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - Önümüzde bir genel seçim var. Bütün muhalefet partileri olarak çıkıp diyorsunuz ki: "Vatandaş iç güvenlik kanununa karşı. Vatandaş bunu bize söylüyor." Bütün muhalefet partileri bunu söylüyor, değil mi? E, ne güzel işte, iktidar partisi olarak biz de vatandaşın karşı olduğu bir kanun çıkartıyorsak sizin elinizde bir imkân, bir koz var.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Niye seçildik? Millet aleyhine olan bir şeye engel olmak için.
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - Çıkın meydanlara -önümüzde sandık var üç ay sonra, dört ay sonra- ve deyin ki: "Biz karşı çıktık arkadaşlar. Bakın, bu AK PARTİ şunu, şunu, şunu yapıyor." deyin.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Onu söyleyeceğiz zaten.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Vatandaş bize yanlışı söyle diye yetki verdi, iktidarın yanlışlarını eleştir diye yetki verdi.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Burada oturmayalım o zaman, hiç gerek yok Meclise.
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - Sonuçta da kararı verecek olan halk değil mi? Meclise itibar etmiyorsunuz, millî iradeye itibar etmiyorsunuz, Anayasa Mahkemesine itibar etmiyorsunuz. Sonuçta kararı verecek olan millet.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ya, niye Anayasa Komisyonu var o zaman?
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - Lütfen millete itibar edin. Diyorsanız ki: "Önümüzde seçim var, biz iktidara geleceğiz." işte buyurun, hodri meydan ama engelleme yaparak daha nereye kadar varacaksınız?
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Siz dayatma yaparak nereye kadar varacaksınız, onu bir söyle bakalım. Siz dayatmayla nereye varacaksınız Sayın Poyraz?
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - Biz de çıkacağız vatandaşlara diyeceğiz ki: Arkadaşlar, bu kanun şunu şunu getiriyor; arkada, torba kanunlarda, diğer kanunlarda şu şu hususlar da vardı ama muhalefet de bunu istemedi.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Bunu söyleyin, söyleyin.
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - Yani, bak açıkça söylüyorum, biz size çok teşekkür ediyoruz. Yani, biz özellikle muhalefetin aynı konuda bir araya gelmesi noktasında vatandaşımıza zaman zaman derdimizi anlatmakta zorluk çekiyorduk ama şu anda gördük ki muhalefet yekvücut olmuş, olduğu gibi AK PARTİ'yi karşısına almış, AK PARTİ'ye karşı siyaset yapıyor. Ya, biz de bunu meydanlarda anlatmakta zorluk çekiyorduk, seçim öncesi öyle güzel birleştiniz ki, biz de millete çıkıp bunu anlatacağız, emin olun anlatacağız.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Anlatın, anlatın.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Anlat, anlat, heyecanlı oluyor!
ALİM IŞIK (Kütahya) - Telefon açıyor Artvin'den bir emekli, "Ne söylüyor bu?" diyor.
FAHRETTİN POYRAZ (Devamla) - En iyi kararı da haziran seçimi geldiği zaman millet verecek. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Ben hepinizi en kalbî duygularla selamlıyor, iç güvenlik kanunu gündemde olduğu için bu kanunun görüşülmesi noktasında önerinin aleyhinde olduğumu belirtiyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)