GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hakkâri Milletvekili Adil Zozani'nin sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:69
Tarih:04.03.2015

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; Sayın Zozani, benim çelişkili tutumumdan bahsetti. Ben şunu söyledim: İstiklal mahkemelerinin yaptığı her şey doğrudur demedim. Siz aslında benim söylediğimi teyit ettiniz. Ben, istiklal mahkemelerinin kimi kararlarının yanlış olabileceğini ve olmasının da doğal olduğunu söyledim. Bugün bile 2015 yılı Türkiye'sinde verilen kararlar, mahkeme kararları yanlışsa, işte Ergenekon, Balyoz, Oda TV, KCK davalarında insanlar sorgusuz sualsiz yıllarca hapishanelerde özgürlüklerinden yoksun bırakılıyorlarsa ve savunma hakkını kullanmak isteyen avukatlar jandarma tarafından mahkeme başkanının "Komutan, bunları dışarı atın." sözleri üzerine atılıyorsa, savunmalarını dahi kullanamıyorlarsa, 1920'nin koşullarında kurulmuş olan mahkemelerin verdiği her karar doğrudur ya da her karar yanlıştır demenin mümkün olmadığını zaten ben konuşmamda söyledim, "Mutlak doğru, mutlak yanlış yoktur." dedim. Ama söylediğim şudur: Marksizm, Leninizm'i çok iyi bilen birisi olarak söylüyorum: 1917 Ekim devriminde, şubat devriminde, o devrim kendi kurumlarını, kendi hukukunu yaratmadı mı? 1949'da Çin Halk Cumhuriyeti'nde Mao Zedong Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni kurarken kendi kurumlarını yaratmadı mı? Siz söylüyorsunuz, 1789 Fransız İhtilali, kendi kurumlarını, kendi mahkemelerini yaratmadı mı?

Şimdi şunu diyebilir miyiz: 1789 karanlık bir dönemdi diyebilir miyiz? 1789 feodalizmin yıkılışının ve o günün koşullarında devrimci olan kapitalist toplumun kuruluşudur. Köle imparatorluğunda köle sistemine karşı direnen Spartaküs ve diğer köleler kazığa oturtturulmadı mı?

Şimdi benim söylemek istediğim konu şudur: Ben ne dediğimi çok iyi biliyorum. Ben, 2015'in, 2020'nin Türkiye'sinde 1920 dünya ve Türkiye'sinin koşullarındaki mahkemelerin vereceği kararlar üzerinden toptancı bir anlayışla cumhuriyeti karalamanın cumhuriyetle hesaplaşmanın doğru olmadığını söylüyorum. Siz de bunu söylüyorsunuz, "Amacımız cumhuriyetle hesaplaşmak değil." diyorsunuz. Amacınız arşivlerin ortaya çıkarılmasıysa, bu, siyaset kurumunun yapacağı bir iş değildir. Tarihteki olayları siyasetçiler istismar malzemesi yapmamalıdır. Tarihte yaşanan acı olaylar, önemli olan bugün yaşanmamalıdır ve bugün bu Türkiye'de gerçekten demokrasi konusunda çok acılar yaşanıyor ama biz kalkıyoruz 1920'lerin Türkiye'sinde yaşanan acılarla uğraşıyoruz. Benim söylemek istediğim konu budur. Bugün önemli olan, bu acıların bugün yaşanmamasıdır. Bu nesillerin ve gelecek nesillerin Kürt'üyle, Türk'üyle bunu yaşamamasıdır diye düşünüyorum. O nedenle, benim sözlerim çok açık ve net. Arşivlerin açıklanmasına ve belgelerin açıklanmasına hiçbir itirazımız yok.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)