| Konu: | 3/3/2015 tarihli "Gelen Kâğıtlar" listesinde yer alan, (1/1039) esas numaralı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor ile Plan ve Bütçe Komisyonlarına havale edilmesine İç Tüzük'ün 73'üncü maddesine göre itiraz ettiğine ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 04.03.2015 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; aslında bir itiraz değil ama daha da geliştirilmesi gereken bir konu ve Türkiye'de özellikle AKP hükûmetleri döneminde kangren olmuş bir konu olduğu için bu kanun tasarısının daha da geliştirilmesi ve düzeltilmesi konusunda bir itirazımız oldu. Çünkü şöyle diyoruz: Bu kanun tasarısı nedir? 47 bin öğretmen atamasıyla ilgili bir kanun tasarısıdır. Kanun tasarısı, bugün itibarıyla, Meclis Başkanı tarafından, tali komisyon olarak Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna, esas komisyon olarak da Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilmiştir ki buraya kadar doğru, bunda bir problem yok. Biz buna ilave olarak kadın istihdamının artırılması, kadın öğretmen sayımızın artırılması için Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda da bunun görüşülmesi gerektiğini söylüyoruz. Tabii, görüşülmesi gerektiğini söylerken böyle uzun uzadıya değil, çok hızlı bir şekilde görüşülüp gerçekten, atanmayan, Hükûmetiniz tarafından atanmayan öğretmenlerin problemlerinin bir an önce halledilmesi gerekiyor. Yine, bir başka komisyon olan Avrupa Birliği Uyum Komisyonuna da bu tasarının gönderilmesi gerekiyor çünkü bunun da bir gerekçesi var. Avrupa Birliğinin yaptığı incelemelerde ve açıklamalarda Türkiye'deki eğitim sisteminin gerçekten Avrupa standartlarında olabilmesi, başarılı bir eğitim sistemi hâline dönüştürülebilmesi için öncelikle fiziki şartlarla birlikte ne yapılması gerekiyor? Öğretmenlerin de yeterli sayıda olması gerektiğini ifade ediyor Avrupa Birliği. Bu da Avrupa Birliği rakamlarına göre -rakam- 210 bin. Yani, "Türkiye'nin 210 bin öğretmene ihtiyacı var." diyor Avrupa Birliği. Sadece 210 bin öğretmene ihtiyacı var ve biliyorsunuz fiziki şartlarımız da çok kötü, bunun da halledilmesi gerekiyor. Onun için de diyoruz ki: Avrupa Birliği Uyum Komisyonunun da vereceği ve hızla görüşeceği, Türkiye'deki gerçek öğretmen ihtiyacını tespit edeceği bir çalışma yapılabilirse bu 47 bini hep birlikte -HDP, MHP, AKP ve CHP grupları, ki buna kimsenin karşı çıkacağını düşünmüyorum- Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın açıkladığı gibi... Ve yine bu konuda benim kanun teklifim var, 110 bin öğretmen; yine, Grup Başkan Vekilimiz Akif Hamzaçebi'nin bir kanun teklifi var, 160 bin öğretmen ve Nabi Avcı'nın da söylemleri en az 110 bin öğretmenin atanması gerekiyor. Biz bunu başarabilirsek işte o demokratik gelişmiş ülkelerle yarışabilmek için öğrencilerimizi yetiştirebiliriz diyoruz. Bunun için buna itiraz etmiyoruz aslında ama bir an evvel bu işlerin halledilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Evet, gerçekten Türkiye'de AKP iktidara gelmeden hemen önce Kocaeli'nde, İzmit'te yaptığı mitingde bugünün Cumhurbaşkanı, geçmişin Başbakanı "Ne, efendim, 37 bin öğretmen mi, atanmayan öğretmen mi? Bizim iktidarımızda bir tane atanmayan öğretmen kalmayacak." dedi ve on iki yılın sonunda, AKP iktidarlarının sonunda Millî Eğitim ve üniversite eğitim fakültelerinin yanlış programları sonunda 370 bine çıkan atanamayan öğretmen stokumuz büyük bir problem hâline gelmiştir.
Hepimiz biliyoruz, çocuklarımızı üniversitelere yollarken o asgari ücretle geçinen insanlarımız, boğazından artırdıkları bir kuruşu çocuklarının iyi bir eğitim almaları ve geleceklerini kurtarabilmeleri için harcıyorlar. Kendilerine belki yiyecek ekmek parası ayırmadan çocuklarının kalabilecekleri, yiyebilecekleri, eğitimlerini sürdürebilecekleri maddi olanakları yaratmaya çalışıyorlar. Ama sizin iktidarınız döneminde, yine eski Başbakanın, şimdiki Cumhurbaşkanının söylediği gibi "Her üniversite mezununa biz iş bulmak zorunda değiliz." demesiyle birlikte, 370 bine varan açıkta kalan öğretmen kardeşlerimiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Sadece bu da değil, bu çocuklarımızın birçoğu bunalıma girmiş, atanamadıkları için belki çaycılık, belki pazarlarda, belki hallerde, farklı meslek gruplarında iş yapmaya başlamış, çoğu belki iş alabilirim diye bekliyor ama en acısı da birçok kardeşimiz, AKP hükûmetleri döneminde atanmadıkları için intihar etmiş ve hayatlarını kaybetmiştir.
Biz şimdi diyoruz ki Avrupa Birliği kriterlerine göre 210 bin olan öğretmen ihtiyacımızı, Nabi Avcı'nın tespitlerine göre 110 bin olan öğretmen ihtiyacımızı, hazır bu fırsat varken, bütün grupların da hızlı bir şekilde onay vereceği şekilde -hani "büyük ekonomi" diyorsunuz ya, hani "Türkiye'yi geliştirdik." diyorsunuz ya- bu rakamı hemen 110 bine çekelim diyorum, hemen çekelim ve Türkiye'deki kangren olmuş bir problemin en azından bir kısmını çözelim diyorum.
Buna varız, getirirseniz derhâl komisyonlardan geçirir, kanunlaştırırız diyorum.
Hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)