| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 03.03.2015 |
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 37'nci madde üzerinde verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu maddeyle, biliyorsunuz, 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu'na göre ÖSYM tarafından yapılan sınavı kazanan ve Bakanlıkça yapılan özel yetenek sınavıyla bu okullara, polis yüksekokullarına öğrenci alınıyor. Şimdi, burada, Bakanlar Kurulu kararının yetkisiyle kurulan polis yüksekokullarının kapatılma yetkisini Bakana devrediyorsunuz ve bu okullarda okuyan, ÖSYM sınavını kazanmış ve başarılı olmuş binlerce çocuğun akıbetinin ne olacağı belirsiz bir hâle geliyor.
Şimdi, şunu ifade etmek istiyorum: Yani birilerinden korkarak veya bir paralel paranoyasına kapılarak Anadolu'nun masum çocuklarını, ailelerinin dişinden tırnağından kısarak, yokluklar içerisinde umut bağladığı çocukları okullarından, yerlerinden yurtlarından etmeyi hangi vicdana sığdırabileceğiz? Yani, burada, polis okulunda okuyan binlerce öğrencinin, çocukların ne suçu var? Ya, velev ki bunlar... Hepiniz dün kapılarına gidip içinizden kaç tanenizin o bugün "hain" dediğiniz Fethullah Hoca'nın dizinin dibinde durduğunuzu kendi kendinize sorun. Hanginiz gitti, kimler gitti, onların yurt dışındaki okullarına hangileriniz gitti ve kimler gitti, onların burada yaptığı Türkçe olimpiyatlarında hangileriniz onlara methiye düzdü, bunu kendi vicdanlarınıza sorun.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hangi belediyeler finanse etti?
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Veya hangi belediyeler finanse etti?
Şimdi oradan laf atabilirsiniz. Yani illaki güç, birinin elinde olduğu zaman ona biat ederek... O zaman suçlu arıyorsanız elinizi vicdanınıza koyun, hanginiz gittiyseniz onlar da suçlu olur. Onları da bu milletvekilliğinden atın, bu kadar bu işlere bu mantıkla bakıyorsanız.
Hepiniz koşa koşa gidiyordunuz, kurban yardımı diyordunuz, kurbanlarınızı veriyordunuz, çocuklarınız onların okullarında okuyordu.
Şimdi, bu çocuklar Anadolu'nun masum çocukları ya! İnsan Allah'tan korkar! Gerçekten diyorum ya, varsa bir suç işleyen, onlara gereğini yapın ama birileri talimat verdi diye, Başbakan talimat verdi diye... Yani bu çocuklardan ne istiyorsunuz?
Devletin devlet olma özelliği şudur: Devlet paralel yapı oluşturmaz. Paralel yapıyla gelin hep beraber mücadele edelim, ajan kimse onunla, beraber mücadele edelim, yanlış yapan kimse gelin beraber mücadele edelim. Ama yani şimdi neyin paranoyasına kapıldınız, neyin korkusuna kapıldınız? Bu çocuklardan ne istiyorsunuz?
Peki, bunların içerisinde -binlerce öğrenci- bir tanesi bile -Allah rızası için- sizin düşündüğünüz gibi veya bu kanun tasarısını hazırlayan, bunları hain görenlerin düşündükleri gibi hain değilse buna "evet" kaldırdığınızda, o, Anadolu'da dişiyle tırnağıyla, dualarla gönderdiği okuldaki çocuğunu attığınızda bir beddua etmesinden hiç korkmuyor musunuz? Veya bedduayı da bırakın da, o çocuğun haksızlığa uğramasına vicdanınız nasıl elverecek? Böyle bir bakış açısı olur mu ya!
Devlet neyi getirir devlet? Devlet haklıyla haksızı ayırmayı getirir, devlet suçluyla suçsuzu ayırmayı getirir. Topyekûn herkesi suçlu kabul edeceksiniz. O zaman gerçekten objektif düşünün. Kimin bağlantısı varsa, kim ilişki kurmuşsa... Başta, o zaman, Cumhurbaşkanının Cumhurbaşkanlığından istifa etmesi lazım değerli arkadaşlar. Kendisi dedi "Biz ne istedilerse verdik." diye. Kadroları onlara teslim etti. Bugün hain ilan ettiği polislere "kahraman" dediği, 20 tane demecini gösteririm size. Bakanların 50 tane demecini gösteririm. O zaman onların da o Başbakanlıktan, bakanlıktan alınması lazım. Siz "kahraman" dediğiniz zaman, "şu" dediğiniz zaman o çocuklar da bu okullara girmiş. Onları bu yerlerinden yurtlarından ediyorsanız, Cumhurbaşkanını, Başbakanı, bakanları da yerlerinden etmeniz lazım; akıl, vicdan, her şey bunu gerektirir.
Yani şimdi, sadece milletvekilliğimizi korumak, Hükûmetimizi korumak, imkânların içerisinde durmak adına o masum çocuklardan bir tanesinin vebalini alırsanız, emin olun, bu dünyanızı kurtarırsınız(x) ama ahiretinizde mutlaka bunun hesabını verirsiniz.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)