GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:68
Tarih:03.03.2015

ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının bu maddesi 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanunu'nun 6'ncı maddesine ek bir cümle eklenmesinden ibaret. Söz konusu 6'ncı maddenin birinci fıkrasını sizlere okuyorum: "Başkan -yani Polis Akademisi Başkanı- en az yüksek lisans düzeyinde akademik kariyere sahip birinci sınıf emniyet müdürlerinden veya profesör öğretim üyelerinden, Genel Müdürün teklifi, Bakanın uygun görmesi üzerine dört yıllığına, müşterek kararname ile atanır." Şimdi, tasarıda buna ilave olarak "Ancak gerek görüldüğü takdirde Başkan dört yıllık süre sona ermeden önce de atamasındaki usulle görevinden alınabilir." diyor. Yani bu düzenlemenin şu hükme göre ne kadar anlamsız, ne kadar hakka gasp anlamına gelen bir ifade olduğunu hepimiz anladık ki Hükûmet de bunun çıkartılması yönünde bir önerge verdi. En azından yanlıştan dönülmesi nedeniyle Sayın Komisyona ve Hükûmete teşekkür ettiğimi ifade edeyim. Gerçekten son derece yanlış, tamamen kin duygusuyla, gözünüze kestirdiğiniz bir yöneticiyi "Nasıl görevden alabilirim?" anlayışıyla buraya yerleştirilmiş. Bunu sizin önünüze bir bürokrat getirmiş olabilir ama buna, buraya onay vermenin, Komisyon görüşmeleri sırasında tüm itirazlara rağmen yeniden bu Genel Kurula getirmenin ne kadar yanlış olduğunu herhâlde sizler de anlıyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisinin bu tasarıda karşı olduğu konulardan biri de polis teşkilatı üzerinde oynanan oyunlardır. Yani yasal düzenlemeyle hukukun arkasına dolanıp sizin istemediğiniz, sebebinin de sadece, AKP'nin 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra içine girdiği paralel paranoyası olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu da bunlardan bir tanesi. Polis teşkilatında polis kolejlerini kapattınız, iki üç ay sonra polis olacak yüzlerce insanın ekmeğini elinden aldınız. Aldınız, şimdi bunları başka üniversitelere gönderiyorsunuz; yapılacak, olacak bir şey değil. Yahu bunların hepsi mi paralelci, hepsi mi size düşman, hepsi mi devlet düşmanı? Etmeyin Allah aşkına ya! Bunun nasıl kabul edilebildiğini anlamakta güçlük çekiyoruz.

Sonra polis komiserlerini iki gruba ayırdınız; A grubu, B grubu. Kardeşim komiserse komiser, aynı görevi, aynı işi yapıyorsa neden bunların özlük haklarıyla oynayarak insanları devlete karşı isyana teşvik ediyorsunuz? Bu yanlış bir uygulamaydı, onun için buna karşı çıkıyoruz.

Diğer taraftan, özellikle binlerce emniyet müdürünü resen emekli ediyorsunuz. Yahu etmeyin Allah aşkına, sizin ailenizde hiç devlet memuru olan yok mu? Birisi gelecek: "Seni sevmedim, kaşın, gözün bana uymuyor, bana yan bakıyorsun, senin yirmi beş yıllık, otuz yıllık emeğini yok sayıyorum, hadi git kardeşim emekliliğe." Biri size bunu yapsa buna nasıl rıza gösterirsiniz? Bunların olmayacağını, tamamen bir kin, garaz ve düşmanlık duygusuyla bu teşkilata yaptığınız büyük haksızlıklar olduğunu sizler de çok iyi biliyorsunuz. Bu, er ya da geç mutlaka geri dönecektir, sizin de yaptığınız kötü kanunlardan birisi olarak karnenize eksi olarak yazılacaktır. Gelin, vakit geçmeden bu tasarıyı bu yüce Meclisin Genel Kurulundan çekip komisyonlarda yeniden ele aldıktan sonra hakikaten ihtiyaç olan maddeleri -nitekim Milliyetçi Hareket Partisi, bu maddelere bugüne kadar geçen kısmıyla onay verdi- bunları yeniden bir uzlaşmanın sonucu olarak buraya getirelim. Hem kendinize hem muhalefet partisi milletvekillerine zulümden vazgeçin değerli arkadaşlar. Bu yol, iyi bir yol değil. Bu yol, sonuçta ne size yarayacak ne bize yarayacak, daha da önemlisi milletin hiçbir ferdine yaramayacaktır. Sadece ve sadece 17-25 Aralık paranoyasının intikam duygusuyla çıkarılmış bir kanun olacak, bunun da bugün için bu ülkeye fayda getireceğine inanmıyorum. Özellikle B sınıfına koyduğunuz 10 bine yakın komiserin içerisinde yüksek lisans yapmış, doktora yapmış insanlar var. Bunlar paralelci falan değil, bunlar devlet düşmanı değil. Bunlar otuz yıldır devlete hizmet eden insanlar, sizden önce de hizmet etmişlerdi. Bu haksızlıklara "Dur." deyiniz.

Hepinize teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)