GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE İNSAN HAKLARI KURUMU KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:122
Tarih:20.06.2012

AHMET SALİH DAL (Kilis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; oluşturulacak olan Kurum genel olarak insan haklarını korumak ve geliştirmek yönünde çalışmalar yapmak, bu çerçevede insan hakları ihlali iddialarını incelemek ve araştırmak, mevzuat ve uygulamayı izlemek, bilgilendirme, bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerini gerçekleştirmek, öneri ve tavsiyelerde  bulunmakla görevli ve yetkilidir. Ülkemizin şimdiye kadar ulusal insan hakları kurumuna sahip olmaması uluslararası düzeyde ve özelikle Avrupa Birliği üyeliği sürecinde  sıklıkla eleştirilmekteydi. Kurum görev ve yetkileri açısından bağımsız, idari ve mali açıdan özerk, kendi bütçe ve personeline sahip Türkiye İnsan Hakları Kurumunun kuruluşunu düzenlemektedir. Kurumun karar organı olan Türkiye İnsan Hakları Kurulu 11 üyeden oluşmaktadır.  Bunlardan 2 üye Cumhurbaşkanı, 7 üye Bakanlar Kurulu, 1 üye YÖK, 1 üye de baro tarafından seçilmektedir. Başkan ve ikinci başkan bu üyeler tarafından seçilir.

Değerli milletvekilleri, tasarının hazırlık çalışmalarında Paris Prensipleri'ne uygun olmadığı yönünde eleştiriler gelmiştir. Oysa ki Paris Prensipleri çoğulculuğun sağlanmasında iki noktaya vurgu yapmaktadır. Bir: Ulusal kurumların görev ve yetkileri insan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum güçleriyle etkili iletişime imkân verebilecek şekilde donatılmalıdır veya bu güçlerin kurumda çoğulcu bir şekilde temsiline imkân tanınmalıdır. Tasarı her iki noktayı da karşılamaktadır. Zaten Paris Prensipleri de  tavsiye niteliğinde olup ülkeleri bu kurumları kurmaya veya güçlendirmeye davet ve teşvik etmektedir.

Değerli milletvekilleri, ülkemizin demokratik açıdan ne kadar ileride olduğunu Kurulun üye seçiminden de çok rahatlıkla anlayabiliyoruz. Paris Prensipleri'ne tam uyumlu görülen Fransa'da başkan ve üyeler başbakan tarafından atanmaktadır, İngiltere'de ise ilgili bakan tarafından atanmakta iken ülkemizde 11 kurul üyesi farklı makamlar tarafından atanırken Başkan ve ikinci başkan üyelerin seçimiyle belirlenmektedir.

Tasarıya göre Türkiye İnsan Hakları Kurumu bütçesinin özel oluşundan ve özerk bir kurum olmasından dolayı görev ve yetkilerinde bağımsızdır. Kimse görevleriyle ilgili konularda Kuruma emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz, dolayısıyla Kurumun bağımsızlığı teminat altına alınmıştır. Avrupa Birliği ve diğer ülkelerde kurumun bağımsızlığı tartışılabilmektedir.

Ülkemizin demokratikleşmesi bakımından çok önem arz eden Türkiye İnsan Hakları Kurumunun yasalaşması hâlinde hayırlı olacağına inanıyor, tasarının hazırlanmasında emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.