GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 26/2/2015 tarihli 65'inci Birleşimdeki bazı ifadelerini düzelttiğine ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:67
Tarih:02.03.2015

ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize iyi geceler diliyorum.

Tabii, gece saat on ikiden sonra konuşma yapan birçok milletvekilinin ertesi gün mecburen bazı beyanlarını düzeltme zorunluluğu ortaya çıkıyor. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Ben de yine böyle sizin gibi çok parazitlerin yüzünden(X) yanlış yaptığım, yanlış anlaşılmaya yol açacağına inandığım bir beyanımı düzeltmek için buradayım.

Önceki günkü birleşimde "Sayın Davutoğlu'nun destan yazan AKP milletvekilleri var."(XX) diye ifade ettiğim cümlemi "Sayın Davutoğlu'nun kendine göre destan yazan AKP'li milletvekilleri var." diye düzeltmek istiyorum. Çünkü grup toplantısında sizlere destan yazdığınızı söylemişti. Eski Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Gezi olaylarından sonra polislere destan yazan polisler olduğunu söylemişti ama o destan yazan polislerin hepsi bu sizin çıkardığınız iç güvenlik yasasında gittiler, herhâlde siz de yakında başka çıkacak bir yasayla da gitmiş olacaksınız.

Değerli milletvekilleri, sayın grup başkan vekili bu 58'inci madde uygulamasının daha önce olup olmadığı konusunu sordu. Ben bizzat Sayın Sadık Yakut Bey'in Başkan Vekilliği yaptığı birkaç günde bu maddeden yararlandığımı ifade etmek istiyorum.

Bu maddede polislerin tarih olduğunu söyledim çünkü o madde birçok polisin mağdur olmasına yol açan bir maddeydi. Ancak, AKP Grubundan gelen bilgiler doğrultusunda, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun vermiş olduğu önergenin söz konusu maddeyi tasarıdan çıkarmaya yönelik olduğu, bunun da kabul edileceğini söylemişlerdi ama AKP Grubu olarak ve Hükûmet olarak bizi şaşırtmadınız, önce söz verdiniz, sonra "Hayır." dediniz, polisleri mağdur ettiniz.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Hangi polisleri mağdur etmişiz?

ALİM IŞIK (Devamla) - Bugün bir talihsiz konuşmaya bu yüce Meclis hep beraber tanık oldu. Kimin ettiğini sonra görürsünüz. Bu ülkenin...

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Paralelciler mağdur etti.

ALİM IŞIK (Devamla) - "Paralelci" dediğiniz o polisler düne kadar sizinle beraberdi.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sizinle değillerdi yani?

ALİM IŞIK (Devamla) - Sizinleydi, sizinleydi. Özellikle seninleydi, özellikle seninle.

Değerli milletvekilleri, bu ülkenin İçişleri Bakanı Anayasa'yı tanımadığını söyledi.

ADNAN YILMAZ (Erzurum) - Öyle söylemedi.

ALİM IŞIK (Devamla) - Tutanaklar burada, okuyorum: "...ama bu Anayasa'nın kötü bir Anayasa olduğunu söylememize engel bir durum yok, olsa da tanımıyoruz." Meydan okuyor size. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Bu faşist Anayasa'yı tanımıyoruz.

ALİM IŞIK (Devamla) - Anayasa'yla Bakan oldu, iki gün sonra gidecek. Babayasa olmadan Anayasa'yı yırtıp gidiyor. Bunu kendisine iade ediyorum, kınadığımı söylüyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Türkiye Cumhuriyeti'nin Bakanlık koltuğunda oturan birinin kendisini Bakan eden Anayasa'yı tanımama gibi bir hakkı yoktur. Sizin anlayışınız budur.

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Kötü bir Anayasa değil mi? İyi bir Anayasa olduğunu mu söylüyorsun?

ALİM IŞIK (Devamla) - Tutanaklar burada. Beyefendi, bir oku, oku! Okumasını bir öğren, ne anladığını gel de burada anlat!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİM IŞIK (Devamla) - Buradan çıkan budur. Derhâl bu ifadesini düzeltmeye ve geri almaya davet ediyorum.

Bu Bakan bu ülkenin İçişleri Bakanı olamaz. Yarından itibaren derhâl bunun istifasını alıp... (MHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)