GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:65
Tarih:26.02.2015

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Sayın Başkan, Gazi Meclisin değerli üyeleri; bugün, devletleşen AKP'nin dayattığı iç güvenlik harekâtının onuncu günü. Onuncu gününde Gazi Meclisin şanlı direnişçilerini saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

Demokratik haklarımızı kullanarak antidemokratik nitelikli, insan haklarına, yurttaşlık haklarına, hukukun üstünlüğüne, AB normlarına, Anayasa'mızın birçok maddesine aykırı kapkara kolluk yasasına karşı azim ve kararlılıkla direnişimizi sürdüreceğiz.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisi ağır bir saldırı altındadır. Saldırının sahipleri devletin en üst makamında olan 3 şahıstır. Devletin en üst makamında bulunan kaçak sarayın baş sakini her gün bir ile gidiyor, bir veya birkaç toplantıya katılıyor, durmadan konuşuyor. Konuşmaları dinleyen topluluklar içinde her görüşten görevliler, katılımcılar olduğunu veya konuklar olduğunu umursamadan, aldırmadan, müstesna mevkisinin nüfuzunu kötüye kullanarak rastgele konuşuyor. Kendinden geçiyor, kendisiyle aynı görüşte olmayanları kırdığının, incittiğinin farkına bile varmıyor, varmak istemiyor.

Kaçak sarayın baş sakini ne hukuk ne yargı ne medya ne AB ne insan hakları ne de namusu ve şerefi üzerine ettiği yemine sadık kalınması ilkesini dikkate almıyor. "Şu Meclisin hâline bakın. Neler oluyor Mecliste?" diyor. Sayın Cumhurbaşkanı, siz ne istiyorsanız Mecliste de onlar oluyor, siz nasıl bir Meclis istiyorsanız öyle bir meclisle karşı karşıyasınız.

Yalanları, yasakları, yoksullukları, yolsuzlukları protesto etmeyi yasaklayan yasa tasarısı haklı bir direnişle karşılaşıyor. Yargıyı vesayet altına aldınız, medyanın büyük bir bölümünü yandaş hâline getirdiniz, diğer yandaş kuruluşları çoğalttınız.

Kaçak sarayın baş sakini bitirmeden, Cumhurbaşkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısında yan tarafta oturtulan ve adına "Kiziroğlu Ahmet Bey peh peh" türküsü uydurulan zat başlıyor, "Bunlar bonzaici, bunlar piyon, bunlar molotof koalisyonu" diyor. Rastgele, yalan yanlış konuşanlar, provokatif söylem sergileyenler karşılıklarını da alırlar.

Piyon nedir? Piyon, satranç oyununda en zayıf ve en fazla olan taştır. Ey Başbakan, sen kaçak saraydaki Bakanlar Kurulu toplantısında Recep Tayyip Erdoğan tarafından mat edilen, yan tarafa oturtulan piyonsun. Sayın Cumhurbaşkanı seni aldı, alı al moru mor bir şekilde yan tarafa oturtturdu. Bir saraylının dediğine göre önündeki portakal suyunu bile içmemişsin.

Meclis Başkanı da aynı terane içinde. Meclisin saygınlığını koruması gereken birinci kişi Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanıdır. O da bu arada Kanada'da. Onu bekleyen yasalar uzaktan kumandayla değerlendirmelere tabi tutuluyor.

Meclis TV çalışmıyor. Meclis Başkanı Türkiye Radyo Televizyon Kurumuna bile söz geçiremiyor. Yasama faaliyetleri yasa dışı yöntemlerle yapılıyor, sonra Meclis Başkanı 24'üncü Dönemi yani kendi dönemini suçluyor.

Kaçak sarayın baş sakini, Meclis Başkanı ve Başbakan bu işlerin müsebbipleridir. Meclis Başkanı, Meclisin saygınlığını koruyacağına 70'ten fazla yurt dışı seyahatine çıkmış bir kimse. "İç güvenlik yasası" adı verilen bu yasa, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ettiği yemine sadık sayın milletvekilleri tarafından demokratik direniş hakları kullanılarak çıkarttırılmayacaktır. 6 Martı hedef gösterdiniz, 6 Martta da bu yasa çıkmayacaktır. Unutmayın, piyonlar ile şahlar oyun bittiğinde aynı kutuya konulurlar.

Hak edenlere saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)