| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 26.02.2015 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 684 sıra sayılı Tasarı'nın 32'nci maddesi üzerinde grubum adına söz aldım. Hepinize saygılar sunuyorum.
İlk defa, bu kanun tasarısı konusunda kürsüye çıktım. Şunu belirteyim ki kanun tasarısının gerekçelerini, hukuki gerekçelerini çok iyi anlayamadım ama değerli arkadaşlarım, siyasi gerekçelerini de anlayabilmiş değilim hakikaten. Onun için genel bir değerlendirme yapacağım.
Şu 32'nci maddeye öncelikle bakayım. 32'nci madde geçici bir madde. Bu resen emekliliğe sevk ediyor emniyet müdürlerini, birinci sınıf emniyet amirlerini resen emekliliğe sevk ediyor. Resen emeklilik, bu derece resen emekliliğe sevk etme darbe dönemlerinde olur biliyorsunuz. Normal bir zamanda resen emekliliğe bu kadar büyük bir kitle sevk edilmez. Bir darbe söz konusuysa bu kadar kişi emekliliğe sevk edilebilir.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Darbeci zaten bunlar, darbeci.
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Zaten darbeci.
BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) - Diyor ki değerli arkadaşım: "Bir darbe teşebbüsü söz konusu." Ya bu arkadaşların hepsi son on iki, on üç senelik iktidar döneminde birinci sınıf olmuş, bu görevlere gelmiş kişiler. O zaman bizim emniyet politikamızda bir yanlışlık var demektir. Demek ki bizim -burada değerli genel müdürler, emniyetçiler, mülki amirler, valiler, kaymakamlar var- emniyetle ilgili, iç işleriyle ilgili politikamız baştan aşağı yanlışmış; bu, bu anlama geliyor bunu kabul ediyorsak. Bunu da söylemek istemiyorum. Demek ki baştan aşağı şimdiye kadar yanlışlık yaptık. Bu kabul edilebilir bir şey olmamalıdır.
Şimdi, değerli arkadaşlar, böyle kapsamlı bir kanun değişikliği yapıyorsak hakikaten gerekçelerini anlayabilmemiz lazım, anlatabilmemiz de lazım topluma. Şimdi, toplumun durumuna bakmak lazım. Toplum ne durumdadır, devlet ne durumdadır? Bu tür kanunları devlet için yaparsın, toplum için yaparsın, toplumun sıkıntıya girdiği bir dönemde bu tür kanunları getirirsiniz veya devletin sıkıntıda olduğu, olacağı bir dönem için getirirsiniz. Hangisi sıkıntıdadır, toplum mu, devlet mi? Aslında ikisiyle ilgili de çok önemli sıkıntılar var. Devlete bakıyorsunuz, şu anda devlet baştan aşağı sıkıntıda. Bu hafta içerisinde Sayın MHP Genel Başkanı Bahçeli ile Genelkurmay Başkanı arasında bir polemik yaşandı. Bu, devlet içerisinde maalesef anlayamadığımız bazı sıkıntıların olduğunu da gösteriyor. Devlet içerisinde denetim hizmetlerinin olmaması, devlet içerisindeki birçok bakanlıkta, kuruluşta denetim hizmetlerinin askıya alınması, teftiş kurullarının lağvedilmesi, kaldırılması birçok bakımdan sıkıntı yaratmış vaziyette. Denetlenmeyen bir devlet var. Dolayısıyla, çok fazla yolsuzluğun, sıkıntının olduğu bir devlet yapısı söz konusu.
Ben, ilk gündem dışı konuşmamı, devletin, özellikle 2011'de çıkan kanun hükmünde kararnamelerden sonra çok büyük sıkıntıya gireceği üzerine yapmıştım, maalesef o tahminim doğrulandı. Bugün, devlet gerçekten de çok önemli sıkıntılar yaşıyor. Çok uzatmayayım ama bundan sonraki konuşmalarımda detayına girerim, toplumda da benzeri sıkıntılar söz konusu. Toplumda, bugün -kabul etmek gerekir- antidepresan kullanımı 5 kat artmış vaziyette. Daha önce, mesela 2008'de 17 milyon kutu antidepresan kullanılırken, bu, geçen sene içerisinde 37 milyon kutuya çıkmış. Anormal bir şey bu, toplumda bir anormallik var ama bunun çaresi böyle bir kanun mu? Boşanmalar artmış, her 5 evlilikten 1'i boşanmayla sonuçlanıyor ama bunun çaresi bu kanun mu, böyle bir kanun mu? Terör, şiddet artmış vaziyette toplum içerisinde ama bunun çaresi bu değil. Toplumu ne kadar sıkarsanız o kadar tersine bir tepki alırsınız. Maalesef böyle bir yanlışlık yapıyoruz. Bu konuyla ilgili olarak hepimizin -iktidar, muhalefet- ikna edilmesi lazım ilgili bakan tarafından ve bizim de toplumu ikna edebilmemiz lazım, anlatabilmemiz lazım. Çok sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Hepimizin, bu dönemle ilgili olarak sorumlulukları var. Bu sorumluluğu müdrik olmamız lazım. İnançlarımızla ilgili sıkıntılar söz konusu, eksiklikler söz konusu; manevi değerlerimizle ilgili eksiklikler, yanlışlıklar var. Bunları hep beraber düzeltmemiz gerekiyor, daha sağlıklı bir toplum oluşturmamız gerekiyor, daha sağlıklı bir devlet yapısı oluşturmamız gerekiyor ama bunun çözümü maalesef böyle bir kanun değil. Bu kanun, maalesef toplumu da devleti de geriye götürecek bir kanundur.
Bu vesileyle herkese saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)