GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:64
Tarih:25.02.2015

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Saygıdeğer Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; 25'inci madde üzerinde verdiğimiz değişiklik önergesi hakkında söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu yasanın gerek alt komisyonda gerek esas komisyonda görüşülmesi sırasında -sizden, iktidar mensubu milletvekili arkadaşlarımız da çok yakından bilirler- bütün toplum yararına olan değişiklikleri biz önerdik ancak oradaki arkadaşlarımızı tenzih ederim, olumlu yaklaşmalarına rağmen yukarıdan aldıkları emirlerden dolayı bir kelimeyi dahi değişiklikte çok zorlandılar. Bugün görüyoruz ki aklın yolu bir. İşte şu önerge üç partinin verdiği ortak bir değişiklikle şimdi gündeme geldi. Hani derler ya aklın yolu birdir. 26 yaşa indirmişti kanun tasarısı polis mesleğine alımını. Daha sonra Komisyonda 28 yaşa getirildi. Oysa bizim teklifimiz 30 yaş idi. Bugün aynı noktada buluşmamız aslında çok önemli bir gelişmedir. Bu değişikliğe destek veren tüm arkadaşlarımızı kutluyoruz. Çünkü kamuoyunda gerçekten büyük bir talep vardı.

Değerli arkadaşlar, iç güvenlik paketi olarak kamuoyuna sunulan bu paket neler getirmektedir? Bu paket, devletin polisini partinin polisi hâline dönüştürmektedir. Bu paket, polisi hukukun üstünlüğünü sağlayıcı değil, üstünlerin hukukunu sağlayıcı bir hâle getirmektedir. Bu paket, polis teşkilatını siyasi iktidarların özel dedektiflik bürosu hâline getirmektedir. Polis, keyfîliğin uygulayıcısı ve siyasi iktidarların topluma nüfuz etme aracı hâline getirilmektedir.

15 ve 25 Aralık tarihlerinde(x) ortaya çıkarılan yolsuzluk ve rüşvet suçları karşısında soruşturma operasyonlarının bir daha yapılmamasını güvence altına alan değişiklikler getirmektedir.

Değerli arkadaşlar, "kamu düzeni" kavramı günümüzde siyasallaştırılmış, artık iktidarı korumak, kamu düzenini korumakla eş anlama gelir hâle gelmiştir.

Siyasi iktidar, kendi iktidarının devamı için tüm muhalifleri sindirmek istemektedir. İşte bu nedenledir ki toplumsal muhalefet arttıkça polis baskısı da artmakta ve her geçen gün daha da şiddetlenmektedir.

Ülkemizde bir korku iklimi yaratılıp demokrasiyi başka rejimlere dönüştürme çabaları her geçen gün artmaktadır. İktidar da kendi polisini ve kendi jandarmasını oluşturmak, devleti, parti devletine ve polis devletine dönüştürmek çabalarına hız vermiştir. Şimdi de kamu düzenini sağlamak bahanesiyle antidemokratik bu yasayı gündeme getirmiştir.

Değerli arkadaşlar, iktidar, bu yasa tasarısıyla polis devletini kurumsallaştıran adımlar atmak istemektedir. Polis, hukukun üstünlüğünün sağlayıcısı değil, üstünlerin hukukunun korunmasının bir aracı hâline getirilmektedir. Polis teşkilatını siyasi iktidarın özel bir dedektiflik bürosu hâline getirmektedir.

Bu tasarı, Hükûmetin, yargı-polis teşkilatına siyaseti bulaştırarak böldüğü gibi, jandarmayı da baskı altına alarak dikta rejimine doğru çok büyük bir güç elde etme planlarıyla beraber yürütülmektedir.

Bu tasarıyla, Türkiye'yi tümüyle olağanüstü hâlin yürürlükte olduğu bir toplama kampına dönüştürme çabaları vardır.

Bu tasarıda, Anayasa'yla korunan yaşam hakkının ihlaline yol açacak çok sayıda madde vardır. Yargısız infaza yol açacak maddeler vardır.

Değerli arkadaşlar, bir kez daha uyarıyorum, bu tasarı yasalaşırsa Hükûmeti rahatsız eden her toplu düşünce açıklaması yapanlar, HES'lere karşı eylem yapanlar, zeytin ağacının kesilmesine karşı çıkanlar, parasız eğitim isteyenler, sendika hakkını savunanlar sorgusuz sualsiz gözaltına alınacak ve on numara polis devleti uygulamasının kapısı ardına kadar açılmış olacaktır. Devletin tüm kaynakları iktidar yakınlarına ve yandaşlara peşkeş çekilirken ve kaçak saraylara harcanırken, halk Soma'da kömür ocağında yanarken, Ermenek'te yerin 400 metre altında boğulurken, 12 milyon asgari ücretliye, 11 milyon emekliye yaşam sağlanamazken, 9 milyon engelli güç koşullarda yaşarken bu iktidar on üç yıldır bu halkı soyup ve aldatırken, işte, tüm bu yaşananların ve adaletsizliklerin, hukuksuzlukların karşısında halktan susması istenmektedir. Bu nedenle bu yasa çıkarılmak istenmektedir.

Bu yasanın Türk toplumunun yararına olmayacağını belirtiyor, bu yasanın daha çok düzeltilmeye ihtiyacı olduğunu ifade etmek istiyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)