| Konu: | Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 25.02.2015 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 23'üncü maddedeki önergemiz üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, daha evvelki konuşmalarımızda çok kez dile getirdim. AKP hükûmetlerinin en belirgin özeliklerinden birisi on iki, on üç yıldır hukuken tek başına Hükûmet olmasına rağmen aslında paralel yapılar, cemaatler, tarikatlar ve çıkar grupları koalisyonudur ve tek başına da bir iktidar olmamıştır. Bu paralel yapılardan birisi de KCK'dır.
Biraz evvel Sayın Oktay Vural Bey Sayın Bakana sorular yöneltti. KCK'lı olup da aslında MİT elemanı olan, otobüste molotofkokteyli atarak bir evladımızın ölümüne neden olan olayla ilgili cevap yok. Ben, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bu Hakan Fidan olayı nedeniyle, KCK içindeki 1.000 MİT elemanının deşifre edildiğini ifade etmişti. O zaman demiştik ki yani 1.000 MİT elemanı KCK'ya sızmamış, aslında 1.000 KCK'lı MİT'e sızmış, anlaşılan oydu. Bunun cevabını vermek zorundasınız, bir.
İkincisi, Hükûmete buradan soruyorum: Delikanlı gibi cevap vereceksiniz. Cumhurbaşkanı delikanlıysa açıklama yapar, Başbakan delikanlıysa açıklama yapar.
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Ayıptır ya! Sen kimsin ki ya!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Ben Milliyetçi Hareket Partisiyim.
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Hadi be oradan! Sayın Cumhurbaşkanı hakkında konuşma.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ayıp değil mi ya Cumhurbaşkanına böyle laf söylemek.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Hükûmet olarak PKK'yla çözüm taslağında mutabakata vardığınız söyleniyor.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ne kadar ayıp bir şey.
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Sayın Bakan bu doğru mudur? Politikacı Hatip Dicle bunu tekraren ifade etti, siz Hükûmet olarak yalanlamadınız. Siz, PKK'yla Hükûmet olarak anlaştınız mı? Hangi taslak üzerinde, ne üzerinde anlaştınız? Bunu açıklamak durumundasınız, bir.
İkincisi: HDP Genel Başkanı Sayın Demirtaş biraz evvel CNN televizyonunda aynen "PKK silah bırakmayacak. Hükûmetle 11 madde üzerinde anlaşıldı." dedi. Hükûmet bu anlaşmayı millî iradeden saklayamaz, bunu açıklamak zorundasınız. Hem seni millî irade Hükûmet edecek hem de kapalı kapılar ardında birtakım gizli anlaşmalar yapacaksınız, bunu açıklamak zorundasınız. Eğer Hükûmet açıklamazsa, HDP Grup Başkan Vekili Sayın Baluken'i -eğer bilgisi var ise- açıklamaya da davet ediyorum. Ondan sonra ittifaklar mittifaklar neyse ortaya çıksın, millet de görsün, bunu özellikle ifade ediyorum.
Şimdi, konuşmamın geri kalan tarafında da aslında, AKP Grup Başkan Vekili Sayın Bostancı'ya ve Ahmet Aydın'a da ben teşekkür etmek istiyorum. Bu teşekkürlerimi -zamanımız da tam yetmiyor- diğer konuşmalarda da ifade edeceğim. Niye? Çünkü, o yaptıkları konuşmalarda bazı ifadeleri, bu "İç güvenlik yasası" dedikleri polis devleti yasasının gerçek amacı doğrultusunda bir turnusol görevi görüyor. Sabahki açıklamalarda devleti tanımlarken en bariz vasfı olarak "Şiddet kullanması, bunun meşru oluşu, meşru olmayışı" şeklinde ifade etti. Şimdi, demek ki iç güvenlik paketindeki ana fikir -hani dervişin fikri neyse zikri de odur misali- iç güvenlik paketine hâkim olan zihniyet devleti şiddet kullanır hâle getirmek. Ama bu, yasama, yargı, yürütme erkini bir kişinin keyfî iradesi altına alırsanız ve devleti de ülkeyi de Türkiye'yi de yönetemez hâle gelirseniz kaçınılmaz olarak devleti şiddet kullanır bir yapıya getirmek istersiniz. Yani, efendim, bazı milletvekilleri "Bu yasayla faşizm gelecek." diyor. Faşizm zaten var, fiilen var, bunun yasal alt yapısı hazırlanıyor.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)