GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubunun, İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu ve arkadaşları tarafından, toplumsal olaylarda polisin orantısız ve aşırı güç kullanmasının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 17/6/2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 25 Şubat 2015 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:64
Tarih:25.02.2015

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL (Kırıkkale) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; sözlerime başlarken hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Sözlerimin başında, Malatya'da elim bir uçak kazası sonucunda hayatını kaybeden, şehit olan 4 pilotumuza Allah'tan rahmet diliyorum ve milletimize Cenab-ı Allah'ın böylesine başka acılar göstermemesi temennisiyle sözlerime başlamak istiyorum.

Değerli milletvekillerimiz, bugün Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum ve özellikle önerinin muhteviyatına geçmeden önce, toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum.

Anayasa'mızın 34'üncü maddesi toplantı ve gösteri yürüyüşlerini bir hak olarak garanti altına almıştır. Yani, toplantı ve gösteri yürüyüşünü anayasal bir hak olarak... O maddenin sonunda da "Bu hakkı kanunla düzenlenir." demek suretiyle, ne şekilde kullanılacağını anlatmıştır.

Bu noktadan baktığımızda, toplantı, gösteri yürüyüşleri eğer o kanunda yazılan şartlar çerçevesinde yerine getirilen bir toplantı, gösteri yürüyüşü ise orada güvenlik güçlerine üç tane asli görev düşmektedir. Bu asli görevlere baktığımızda birincisi, genel bir toplumsal olayda veya buna benzer toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, bölgede yaşayan insanların mal ve can güvenliğini garanti altına almak.

İkincisi: Toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılanların can güvenliğini kontrol altına almak. Yani Anayasa'da sayılmış, kendisine hak olarak verilmiş bir konunun yerine getirilmesi için tedbir almak.

Üçüncüsü, belki zaman zaman tartışılan, bu tür tartışmalara meydan veren başka bir husus: O toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin içerisine herhangi bir provokatörün karışarak olayların kanunsuz eylem hâline dönüşmesini önlemektir.

İşte, polis veya güvenlik güçleri bu toplantı, gösteri yürüyüşlerinde bu üç noktadan hareket etmek suretiyle görevlerini ifa ederler ve bu görevlerini ifa ederken de ellerinde 2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu'ndan ve gene, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'ndan aldıkları yetkileri kullanırlar.

Tabii, polisimiz bu yetkileri kullanırken bütün gayesi, olaylardan kimse rahatsız olmasın, kimse mağdur olmasın ve olay çıkmadan mesele halledilsin. Tabii, bu olay meselesine baktığımızda, kamu düzeni ve kamu güvenliği de en önde gelen noktalarından birisi olacaktır ve polis bu noktada gerekli tedbirleri almak durumundadır.

Ayrıca, baktığımızda, gerek AK PARTİ olarak bizim hedefimiz, diyoruz ki biz: "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." O bakımdan, insan unsuruna ve insan noktasında güvenlik konseptinde de çok önemli bir yer veriyoruz ve diyoruz ki: "Güvenlik özgürlük için vardır, insan için vardır." O hâlde, yapılacak en güzel şey de kimseyi rahatsız etmeden bu işi çözmek. Bununla ilgili, polis teşkilatı kendi içerisinde yeni yeni çalışmalar yürütmektedir. Gene, polislerin eğitiminden tutunuz ki şu anda polisin yüzde 95'i yüksekokul mezunu hâline getirildi. Diğer taraftan, polislerin bu tür görüşmelerde bu tür ikazlara uyacak her ilde bir görüşmeci yapması, gene, polis teşkilatımızın kasklarına numara verilmek suretiyle ola ki bir yanlış yapan olursa tespit etmek adına çeşitli çalışmalar da bir taraftan sürdürülmektedir. Bunun altında yatan gaye, tekrar söylediğim gibi, bizim felsefemiz millete hizmet felsefesidir ve diyoruz ki biz AK PARTİ olarak milletin hâkimi değil, hadimiyiz. Üstümüze düşen her türlü görevi yerine getireceğimizi ben burada bir kere daha ifade ederken Cumhuriyet Halk Partisi tarafından verilmiş bu önergeyi yüce Meclisimizin takdirlerine sunuyor, hepinize tekrar saygılar sunuyorum.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)