GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubunun, Grup Başkan Vekilleri Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken tarafından, Halkların Demokratik Partisine yönelik çeşitli il ve ilçelerde meydana gelen saldırıların görüşülerek her yönüyle değerlendirilmesi amacıyla 24/2/2015 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan genel görüşme önergesinin, Genel Kurulun 25 Şubat 2015 Çarşamba günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:64
Tarih:25.02.2015

ALİ ERCOŞKUN (Bolu) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Halkların Demokratik Partisi grup önerisi aleyhine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Grup önerisinde, HDP'ye yönelik sistematik saldırıların olduğu ve bunun sorumlusunun da AK PARTİ Hükûmetinin olduğu ifadesine katılmamız mümkün değildir. Ancak, bu saldırıların kimler tarafından yapıldığı, sorumlularının bulunup adliyeye teslimi tabii ki Hükûmetimizin görev alanıdır. İçişleri Bakanlığımız bu konuda gereken önlemleri almıştır, almaya da devam ediyor. Polislerle ilgili saldırganlarla iş birliği içerisinde olduğu iddiası da vahamet arz eden beyanlardır. Kabul etmemekle birlikte üzerine gidilmesi gereken iddialar olduğunu söyleyebiliriz.

AK PARTİ hükûmetleri olarak bizler toplumda düzeni, barışı, huzuru tesis etmek için gayret ediyoruz. Her türlü hukuki olmayan eylemleri, saldırıları, etnik milliyetçilik tepkilerini, mezhepsel ayrılık söylemlerini, ırkçı tutumları kınıyoruz. Hükûmet olarak, partimiz olarak gereken önlemleri alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Karanlık saldırıların nedenlerini, arkasındaki odakları ortaya çıkartmak görevimizdir. Provokasyon varsa bunu da ortaya çıkartmak gene bizim görevimizdir. Karanlık dehlizlerde çözüm sürecine darbe vurmaya, barış ve huzurumuzu, kardeşlik iklimini bozmaya gayret edenler amaçlarına ulaşamayacaklardır ve hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, normalleşme süreci devam edecektir. Ancak buna rağmen, bazı karanlık güçler vesayet günlerine, asimilasyon, ret, inkâr günlerine, baskı, işkence günlerine Türkiye'yi döndürmek istiyor olabilirler; statükoyu savunan, geçmişi özleyen, karanlığa alışmış, aydınlığı istemeyen, etnik zenginliğimizi kaşıyanlara karşı statükoyu yıkmaya, geleceğe umutla bakmaya, aydınlık günlere birlikte yol almaya, kardeşlik iklimini genişletmeye gayret etmeye devam edeceğiz.

Nefret söylemleriyle, sloganlarıyla ayrıştırmak doğru değildir. Sevgiyi yüceltmek, barışı, huzuru tesis etmek zordur ama ırkçı söylemlerle nefreti yaymak, toplumun huzurunu bozmak çok kolaydır ama biz zor olana talibiz çünkü hepimiz insanız, hepimiz kardeşiz. Bugün içinde bulunduğumuz koşullarda bu tür ırkçı ve nefret içeren söylemlerden etkilenen kitleler ne yazık ki, yaklaşık iki yıldır süren silahların susmasından, barış ortamından huzursuz olabilirler, o nedenle kaos ortamını oluşturmak isteyebilirler. Bizler ırkçı söylemler yerine barış ve kardeşlik söylemlerini kullanmalıyız. Herkesten çok, Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde bunu gerçekleştirmeliyiz. Diğer taraftan, devletin her türlü hukuk kuralları çerçevesinde özellikle bölgede iradesini, dirayetini ortaya koyması da bir bakıma gereklidir. Bu manada alınan tedbirler bundan sonra da devam edecektir diyorum.

Ben HDP'nin grup önerisini Genel Kurulun takdirlerine arz ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)