GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İç Tüzük'ün 13'üncü maddesi uyarınca daha önce yanlış yapıldığı iddia edilerek itiraz edilen oylamayla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı kararını vermeden 684 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine devam edilmemesi gerektiğine ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:64
Tarih:25.02.2015

ENGİN ALTAY (Sinop) - Geriden doğru başlayayım. Sayın Elitaş'ın verdiği brifing -ya da sunum mu diyelim- oldukça uzundu, teşekkür ediyoruz.

AK PARTİ Grubu kimseye saldırmadıysa hastaneye giden milletvekillerini cinler mi çarptı, bilmiyorum. Bunları tasvip etmiyoruz. Bu Parlamentonun gerilmesinin bir tek sebebi vardır, o da yönetimle ilgilidir. Eğer bu Parlamentoda herkes İç Tüzük'çe kendilerine verilen takdir ile keyfîliği karıştırmasa -hem yönetim hem grup başkan vekilleri hem milletvekilleri- bu Parlamentoyu Türkiye'ye ve dünyaya rezil eden olaylar yaşanmazdı.

Öte yandan, diğer grup başkan vekillerinin iddia ettiği mesele bizce de doğru bir mesele. Bu konuda bu Parlamentoyu aslında çok da yorduk. Bize göre, Cumhuriyet Halk Partisine göre Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21 Şubat tarihinden sonraki bütün görüşmeleri hükümsüzdür. Hukuk bir yorum meselesidir. Hukuk, bir yerde yazılan bir şeyin... Öyle de yorumlanabilir, böyle de yorumlanabilir; herkes kendi bulunduğu pencereden yorumlar ama bazı şeyler çok sabittir. Parlamentomuzda 4 siyasi parti grubu var, bağımsız milletvekilleri var ayrıca. 4 siyasi parti grubundan 3'ü bir yanlışlık, bir usulsüzlük olduğunu iddia ediyor. Nerede? Oylamalarda.

Şimdi, bu konuda Tüzük -Sayın Elitaş da Tüzük'ü yorumladı, ben de yorumlayayım- diyor ki: "Bu birleşim içindeyse Genel Kurul Başkanlık Divanı karar verir." Birleşim esnasında o arbede içinde bu konu gündeme gelmediği için, birleşimden sonra geldiği için gene İç Tüzük'ümüz diyor ki: "Meclis Başkanı -'Cemil Çiçek' demiyor, 'Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanı' diyor- Divanı toplar..." Burada daha önemli bir şey var: "...takip edilecek yolu kararlaştırır." Bunu şöyle yorumlamak lazım: Yani bu başvurular üç siyasi parti tarafından da Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığından talep edildiğine göre ve devlette devamlılık, idarede devamlılık esas olduğuna göre ve bu Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'yle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının mazereti olması ya da yurt dışına gitmesi hâlinde aynı yetkileri haiz bir Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı görevinin başında olduğuna göre bu Divan neden toplanmadı? Bir. Sizin gerekçeniz: "Muhatap benim, bunu doğru bulmadım." diyorsunuz. "Siz tek başınıza toplanın." demiyor ki kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı, yanlış bilmiyorsam 17-18 kişi, 17-18 kişinin alacağı bir karar.

Ama bu İç Tüzük'çe bize burada daha önemli bir uyarı var: Yolu kararlaştırma meselesi, bu yanlışlık ortaya çıktıktan ya da iddia edildikten sonra yolu kararlaştırma meselesi Genel Kurul Başkanlık Divanına ait bir mesele değil. Yani siz çalışmaya devam... Yolu siz tayin edemezsiniz. Biz onun için cumartesi gecesi ısrarla "Divanı hemen toplayın, takip edilecek yolu kararlaştırsın Divan." dedik usulünce, İç Tüzük'ün hükmünce ama bundan imtina ettiniz, Türkiye Büyük Millet Meclisine gelmediniz, Divanı toplamadınız.

Şimdi kararlaştırılmış bir yol yok. Kararlaştırılmış bir yol yokken burada bu kanunu görüşmeye devam edemeyiz. Domino etkisi, bir şey yanlış başladıysa... Hep söylüyorlar, bir düğmeyi yanlış iliklersen yanlış gidiyor. Bu yanlışa daha ne kadar seyirci kalınacak bilmiyorum ama İç Tüzük size bu yetkiyi vermiş. Siz şimdi diyorsunuz ki: "Ben bu yetkiyi kullanmam." O zaman istifa edin. Yani İç Tüzük'ün size emrettiği işlemi yapmıyorsanız sizi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilliğinden istifa etmeye davet ediyorum.

Teşekkür ederim, arz ederim.