GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:62
Tarih:23.02.2015

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vermiş olduğumuz önerge doğrultusunda söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelirken ne dedi biliyor musunuz? "Manevi değerlerimizde büyük bir yozlaşma ve bir çürüme var. Toplum huzursuz ve mutsuz. Bunun için de manevi değerlerimizi güçlendirmemiz lazım." dedi. On iki yıldır iktidardasınız değerli milletvekilleri, yaptıklarınızın manevi değerleri nasıl yükselttiğini hatırlatmak istiyorum size.

Her 5 evlilikten 1'i boşanmayla bitiyor, her 4 vatandaştan 1'i antidepresan ilaç kullanıyor. 5,5 milyon işsiz var, 30 milyon kişi yoksulluk sınırının altında yaşam savaşı veriyor. Kadınlara yönelik şiddet yüzde 1.400 artıyor. Soruyorum size değerli milletvekilleri: Keyiften mi bu boşanmalar? Antidepresan kullanmaları mutluluklarından mı? İş olmayınca, aş olmayınca huzur olmaz. Geçim zorluğuna düşen vatandaş, önce aile içinden başlayan bir şiddetle toplum içerisinde. Şimdi, manevi değerleri güçlendirme mi bu?

Bakın, size hatırlatmak istiyorum: Yoksulluk, yolsuzluk döneminizde yol oldu. Rüşvet döneminizde yüzde 685 oranında arttı ve bunu koruma altına aldınız. Hırsızlık yüzde 286 arttı, gasp ve yağma yüzde 325 arttı, zimmet yüzde 550 arttı, madde bağımlısı gençlerimizin sayısı yüzde 658 arttı; sentetik uyuşturucu sizin döneminizde olmaya başladı, üç yıl içerisinde 67 kat arttı. Sadece 2013 yılında madde bağımlılığından dolayı 638 gencimiz yaşamını yitirdi. Türkiye'de yakalanan uyuşturucu Avrupa Birliği ülkelerinde yakalanan uyuşturucunun 3 katı oldu. Fuhuş arttı. Bu mu manevi değerleri yüceltmek?

Değerli milletvekilleri, din diyorsunuz, ahlak diyorsunuz, iman diyorsunuz, namus diyorsunuz, vicdan diyorsunuz ama on iki yılda bu ülkeyi, bu toplumu getirdiğiniz nokta ne yazık ki bu, tam da bir toplumsal çöküntü, bir tükenmişlik. Yazık değil mi? Bu gençler bizim çocuklarımız, bunlar bizim yarınlarımız. Bu çocukları ölüme terk etme, seyretme hakkınız var mı? İnancı kullanarak olup bitenleri seyretmek hiçbir şekilde kabul edilir bir durum değildir. Değerli milletvekilleri, sizin iktidarınız döneminde oldu, bunun büyük bir çoğunluğuyla tek suçlusu sizsiniz.

Bakın, bir de ayrıca ne yapıyorsunuz? Diyorsunuz ki: Bu iç güvenlik paketinde, antidemokratik bir pakette bir tane iyi madde koyuyorsunuz, o da bu bonzai maddesi. Biz, bakın, Cumhuriyet Halk Partisi olarak şimdi getirdiğiniz önergeye de, bu maddeye de olumlu oy vereceğiz, bunu meydanlarda da söyledik. Siz getirdiğiniz 9 kötü maddenin yanında bir iyisini söylüyorsunuz, sonra çıkıp diyorsunuz ki meydanlarda: "Bakın muhalefete, bonzaiyi ve uyuşturucuyu biz kaldırmak istiyoruz, yok etmek istiyoruz, muhalefet buna karşı çıkıyor." Bu doğru değil. Eğer sizin getirdiğiniz bu 9 tane kötü maddeye biz "evet" dersek demokrasi rafa kalkacak, antidemokratik uygulamalar olacak, özgürlükler yok olacak, polis devleti olacak, insanlar sokak ortasında vurulacak. Şimdi, bu söylediğimiz diktatörlük değil mi? Bu, faşizmin ayak sesleri değil mi? Cumhuriyet Halk Partisinin ya da muhalefetin faşizmin ayak seslerinin resmîleşmesine "evet" demesi mümkün mü? Mümkün değil değerli milletvekilleri.

Ama, bu yetmiyormuş gibi çıkıp şunu da söylemeyi ihmal etmiyorsunuz, diyorsunuz ki: "Biz uyuşturucuyla ilgili bir düzenleme yapıyoruz ama muhalefet buna karşı çıkıyor." Sayın Başbakan da, değerli temsilcileriniz de, sayın bakanlarınız da söylüyor. Değerli arkadaşlarım, bu külliyen yalan. Biz başından beri, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, sentetik uyuşturucunun çocuklarımızı getirdiği bu noktadan kurtarmak için destek vereceğimizi söyledik, şimdi kanıtını göstereceğiz ama siz iki gün önce, başka bir muhalefet partisinin verdiği bu konuda Meclis araştırma önergesine Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri olarak ret oyu verdiniz. Şimdi size soruyorum sınav kısmında: Samimi misiniz? Hep beraber birazdan göreceğiz.

Ben bu duygularla, sizin dediğiniz gibi, iki gün önce verdiğiniz önergeye ret verdiğinizi... Şimdi sizi test etmiş olacağız ve bunu kamuoyunda, halkın vicdanında seslendireceğiz.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Çok araştırdık onu, o yüzden.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - Sizin getireceğiniz bu önergeye muhalefetin destek vereceğini bilmenizi istiyorum. Uyuşturucuyu kaldırmak hepimizin boynunun borcu. Bu siyasi bir olgu değil, partiler üstü bir karar.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)