GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Mecliste Kürtçe ifadelerde bulunan bir milletvekilinin sözlerini Başkanın isteğiyle Türkçeye çevirmesinin Anayasa'nın Başkanlık marifetiyle ihlali anlamına geleceğine ve Başkanın kendi beyanıyla bunu düzeltmesi gerektiğine ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:60
Tarih:21.02.2015

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, beni sabırla ve aklıselimle dinleyeceğinizden emin olmak istiyorum.

BAŞKAN - Dinliyorum bakın.

FARUK BAL (Konya) - Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir konuşma yapıldı. Bu Meclis, Türkiye Cumhuriyeti devletinin üç önemli erkinden biridir, yürütmeden, yargıdan sonra yasama Meclisidir. Bu meclisin üyeleri, milletvekilliği yeterliliği çerçevesi içerisinde Türkçe bilir.

İki: Hangi partiden olursa olsun bu Meclisin üyeleri bütün milleti temsil eder. Bunlar, Anayasa hükmüdür. Burada elbette ki yabancı, Türkçeyi bilmeyen insanlar Türkçe konuşabilir ve tercümesini de resmen Başkanlığınızın görevlendireceği kişiler yapar. Oysa Mecliste konuşan bir hatip, Türkçe olmayan ve kendine göre ifade ettiği -onun da hangi lehçeyi, hani aksanı- anlayamadığımız bir şekilde Kürtçe ifadede bulundu. Siz de Başkan olarak dediniz ki: "Bunu Türkçeye çevirin." Bunu kınıyorum. Bu, Anayasa'nın 2'nci maddesinin Başkanlık marifetiyle ihlali anlamına gelmektedir. Bu şu anlama gelmemektedir: Elbette ki bu Mecliste farklı dilleri bilen veya ana dili farklı olan insanlar vardır. Herkes anasının diliyle konuşursa hangi şartlarda anlaşacağız bu Mecliste, hangi şekilde Türk milletini temsil edeceğiz?

Dolayısıyla yaptığınız iş yanlıştır. Bu yanlışı sizin kendi beyanınızla düzeltmenizi talep ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

Ben yanlış bir beyan kullandığımı düşünmüyorum.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan... Sayın Başkan...

BAŞKAN - Müsaade eder misiniz.

Çünkü Anayasa'nın 3'üncü maddesi "Devletin resmî dili Türkçedir." diyor.

FARUK BAL (Konya) - Burası da devlet, burası da devlet.